Judeo-Espanyol bilir misiniz?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
19 Şubat 2020 Çarşamba

Geçtiğimiz Pazar günü Sefarad kültürünün bir parçası olan Judeo-Espanyol lisanının devamlılığı için düzenlenen Uluslararası Ladino Günü’nün yedincisi UÖMO’da gerçekleşti.

Bir gece öncesinde, aile büyükleriyle sohbet ederken, “Bak bakalım, tanıdıklara rastlayacak mısın?” dediler. Yanıtım, “Bakarım tabi. Ama şimdiden katılımcıların altmış yaş üstü olacaklarını söyleyebilirim” oldu. Nitekim o gün, tıklım tıklım dolu olan salonda, tahminim dışında, az da olsa, altmış yaşın altında bi kitle vardı.

Neden altmış yaş? Sefarad Yahudileri İspanya’dan Osmanlı’ya geldiklerinde evlerinde, Ortaçağ İspanyolcası olan Judeo-Espanyol’u konuşmaya devam etti.

1930’larda azınlıklara anadilleri yerine Türkçe konuşma zorunluluğu getirilince, birkaç nesil Judeo-Espanyol’u öğrenemedi. Aradan zaman geçti. Globalleşen dünya ve değişen zihniyetle lisan yeniden canlanmaya başladı. Ne var ki, halen Judeo-Espanyol konuşabilen veya anlayan kişiler bugün 55-60 yaş ve üstündekiler.

Başkan Silvyo Ovadya, müdüresi Karen Gerson Şarhon, Osmanlı Türk Sefarad Kültürü Merkezinin kurulmasıyla ciddi çalışmalar başladı. Kitaplar yayınlandı, etkinlikler düzenlendi. Yurt dışındaki Sefarad kuruluşlarıyla iletişim kuruldu. En önemlisi genç nesil Judeo-Espanyol’a ilgi duymaya başladı. Aynı paralelde ebeveynlerine “Neden bu lisanı bize öğretmediniz?” diye sitem ettiler.

Her hafta bir sayfası Judeo-Espanyol dilinde yayınlanan dünyadaki tek gazete Şalom. Yurt dışındaki akademisyenler sırf bu nedenle Şalom’a abone olur.

↔↔↔

Judeo-Espanyol sadece bir lisan değil. Müziği ve yemekleriyle bir kültür. Ülkemizde bu kültürün devamlılığı en büyük temennimiz.

Bu sene Uluslararası Ladino Günü’nde, İzzet Bana’nın oluşturduğu Estreyikas d’Estambol çocuk korosu 15. yılını kutladı. Kanımca, Bana bugün koroda olanlarla 15 yıl önce başlayanların birlikte şarkı söylediklerine tanık olunca emeğinin karşılığını buldu.

Her yıl sahnede görmeye alışık olduğumuz kişilere yeni katılan Lili Değerli ve Eliz Gatenyo’nun anlatıları ilgiyle dinlendi. Öte yanda Süzet Herman, Şeli Gaon ve Anna Eskenazi’nin sunduğu skeçte hem sayı sayıp hem ip atlayan Eskenazi uzun süre akıllardan silinmeyecek.

Günün akışı merakla beklenen tiyatro grubunun ‘Los Rekuerdos’ (Hatıralar) başlıklı oyunuyla son buldu. Ekip gerçekten çok iyiydi.

↔↔↔

Öğle yemeği sırasında canlı müzik yapan kuartet sevilen melodilerle ortama bir farklılık kattı. Çok sevdiğim, nedense pişirmediğim ıspanaklı kuru fasulyeyi menüde bulmak, eski tanıdıkları tekrar görmek kadar sevindiriciydi. Sağlıklı beslenme ‘trend’inde olmama rağmen, ayva jölesinden bir kaşık aldım.

Toplumumuzda Jude-Espanyol’a büyük katkıları olan Salamon Bicerano, Beki Bardavid, Eli Perahya ve Klara Perahya’yı, bu vesile ile bir kez daha saygı ve sevgiyle anıyorum.

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün