Mutlu mu? Mükemmel mi?

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
8 Ocak 2020 Çarşamba

Yılın son haftası kutlamalar açısından çok renkli geçti. Önce hanuka, ardından miladi yıl başlangıcı darken, mesajlar cep telefonuma yağmur gibi yağdı. Şimdiye dek hiç bu kadar çok tebrik almamıştım, nedenini anlamadım. Büyük, küçük hanukiyalar mizahi olanlar, ‘buraya dokunun’ deyince birden ışıl ışıl yanan mumlar. WhatsApp’la hayat daha kolay. Bas düğmeye gitsin. Bazen karmaşalar da yaşanıyor. Yolladığınız resimli mesaj, beş dakika sonra, aynı kişi tarafından size geri geliyor. Ne var ki, bu olayın keyifli tarafı, insanların kısacık bir mesajla da olsa yüzlerinde bir gülümseme belirmesi.

↔↔↔

Geçenlerde, İstanbul Modern’de, Lütfi Özkük’ün ‘Portreler’ konulu fotoğraf sergisini gezdim. Özkök yaşamının büyük kısmını İsveç’te geçirmiş. Sanatçının Stockholm’deki arşivinden alınmış seksen edebiyat/sanat alanına yön veren kişilerden bir seçmeydi. Söz konusu portrelerin arasında Nobel Ödüllü yirmi dört isim de yer aldı.

1950-1970 yılları arasında çekilen ve o döneme tanıklık eden fotoğrafların bazılarına kısa notlar düşülmüştü.

Aralarından bir fotoğraf dikkatimi çekti. ‘O mu, değil?’ diye düşünürken, biraz daha yaklaştım. Evet, Orhan Duru’ydu. Resim 1976’da henüz gençken çekilmiş. Oysa ki, kendisini daha ileriki yaşlarda tanımıştım.

Gazeteci/yazar Orhan Duru, genç yaşta yitirdiğimiz Şalom Kitap Editörü Gila Kohen anısına düzenlediğimiz Öykü Yarışmalarında uzun yıllar jüri başkanlığı yaptı. Az konuşup, doğru hedefe varan ender insanlardandı. Ödül törenleri sonrasında gelenek haline getirdiğimiz akşam yemeklerine eşi Sezer Duru ile katılır, o zaman sohbeti bir başka güzel olurdu.

Kazanan öyküler hep kitaplaştırıldı. Bir müddet sonra, seçici kurul üyesi yazar Feridun Andaç, ‘Yarışmanın düzeyi zirveye ulaşıyor’ dediyse de, şartlar gereği öykü yarışmasına son vermek durumununda kaldık.

Gila Kohen Öykü Yarışmlarında en büyük ödülümüz, katılımcılar arasında, edebiyat dünyasında adını duyurmaya başlayan genç yazarlar çıkması oldu.

Orhan Duru’yu ve fotoğraf sanatçısı/şair Lütfi Özkök’ü bir kez daha rahmetle anıyorum. ‘Portreler’ sergisi 3 Mayıs 2020’ye kadar devam edecek.

↔↔↔

Birçok kitabı Türkçe’ye çevrilen, Houston Üniversitesi Araştırma Profesörü Brené Brown, belki kimimizin düşünüp de dile getirmediği bir düşünce tarzını ortaya koyuyor: ‘Mutlu olmak istiyor musunuz? Mükemmel olma çabasından vazgeçin.’

2020’de deneyimlemek isteyenler olabilir…

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün