2019’a veda ederken…

Alber NASİ Köşe Yazısı
25 Aralık 2019 Çarşamba

2019 yılı biterken, seneler sonra kendisinden bahsettirecek ne siyasi ne de ekonomik bir anı bırakmadı. Sene başında yaşanan terör olayları dünyayı sarsarken, sene sonuna doğru IŞİD Lideri Bağdadi’nin öldürülmesi teröre vurulan en keskin darbe oldu.

Hiç şüphesiz 2019 yılı özellikle 2021 yılını etkileyecek olayların hazırlıklarının yapıldığı yıllardan biriydi ancak yine de 2019 ne pozitif ne de negatif anlamda bir hatıra bırakmıyor.

2019 yılı boyunca ABD Başkanı Donald Trump Çin ile ticaret savaşını başlatıp başlatmama konusunda uğraşırken, Amerikalı muhalifler sene boyunca Trump’ı azletmenin yollarını aradı. Demokratlar 2019 yılında olduğu gibi 2020 yılında da Donald Trump’ın peşini bırakmayacak. Kaldı ki esas konu Trump’ın tekrar aday olmasını engellemek idi. Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’den aday olması halinde ve ABD Başkanlık seçimlerine bir yıldan az bir süre kaldığı halde henüz elle tutulur bir başkan adayını öne çıkaramamış olan Demokratlara karşı çok daha güçlü bir pozisyonda olacağı kesin.

Uyguladığı politikalar sevilse de sevilmese de Trump’ın ABD halkının refah düzeyini arttırdığı ve özellikle ekonomik konulara ziyadesiyle eğildiği göz önüne alınırsa seçildiği günden daha güçlü olduğunu anlamak zor olmasa gerek.

Çin-ABD ticaret savaşında şimdilik bir anlaşmaya varılsa da, daha doğrusu Başkanlık seçimleri sebebiyle kısa bir mola verilecek olsa da, seçimlerin hemen ardından özellikle Trump seçilirse çok daha hızlı ve hatta dünya ekonomisini kökünden sallayacak şekilde zarar verebilir.

Ortadoğu’da ise, Suriye’de Beşar Esad yönetimi tekrar güç kazanırken, İsrail ile Filistinliler arasında barış konusunda hiçbir gelişme yaşanmadı. Olağan sayılabilecek Gazze’den füze saldırıları ve hiç gecikmeyen İsrail misillemesi daha önce yaşanan olaylarla benzerlikler gösterdi.

İsrail 2019 yılında yapılan seçimler sonucu kalıcı bir hükümete kavuşamazken ilginç bir şekilde İsrail kağıt üstünde düşman olarak görülen Arap ülkeleriyle yeni bağlar kurma konusunda oldukça başarılı adımlar attı. İsrail Araplarla işbirliğine grime konusunda son derece istekli olduğunu açıkça belli etti. İşin ilginç tarafı Arapların da İsrail’in uzattığı eli geri çevirmemeleri belki de bölgesel gelişim için oldukça olumlu bir adım oldu.

Siyasi olarak istikrarlı olamasa da İsrail ekonomik olarak dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmeyi başardı. Teknolojik şirketlerin İsrail’e ARGE departmanlarını kurması, önde gelen dünya şirketlerinin 2019 yılında da İsrail’de şirket alımlarına gitmesi, Akdeniz’de bulunan doğalgaz kaynaklarının Avrupa’ya dağıtılması konusunda anlaşmaya varması, İsrail ekonomisi açısından oldukça umut verici.

2019 yılında aliya yapanlarının sayısının on yılın zirvesine çıkması bir yandan sevindirici olarak kabul edilebilecekken, bir yandan da Yahudilerin yaşadıkları memleketlerde her geçen gün daha fazla maddi ve manevi zorluk yaşadıklarının endişe verici bir göstergesi.

2019 yılında Yahudi aleyhtarlığı tırmanışını sürdürdü. Fransa’da mezarlıklara yapılan saldırılar, New Jersey’de markete yapılan saldırı, yine ABD’de Hamursuz Bayramında sinagoga yapılan saldırı 2019 yılında antisemit olaylarının başında geldi.

Antisemitizme yasal boyutta en sert tepki Fransa’dan geldi. Fransa anti-Siyonizm’in antisemitizm olduğunu, başka bir deyişle İsrail karşıtlığının Yahudi düşmanlığı olduğunu yasalaştırdı.

Fransa demişken, ülke 2019 yılında değişik zorluklar yaşadı ve yaşamaya devam edecek gibi duruyor. Önce sarı yeleklilerin sistematik eylemlerine maruz kalan Fransa, manevi değeri Fransız halkı için çok büyük olan tarihi Notre Dame katedralinin yanmasıyla sarsıldı. Şimdilerde ise Macron’un çıkartmaya çalıştığı emeklilik reformu yasası sebebiyle Fransızlar grevde. Sağdan ve soldan ümidini kesen özellikle demokrat Fransız kesim tarafından seçilen Macron, umulanı vermekten son derece uzak kaldı. Her seçimde daha da güçlenen aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin daha fazla güçlenmesi ve hatta iktidara gelmesi Avrupa için oldukça tehdit edici bir sonucu olur.

AB ise şimdilik dağılmazken Britanya Krallığı uzun uğraşlar sonunda ülkeyi AB’den çıkartacak başbakanını seçti. Yapılan genel seçimlerde Muhafazakar Parti oylarını arttırırken, İsrail aleyhtarlığı ile bilinen yani yeni jargona göre Yahudi düşmanı Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi hatırı sayılır derecede oy kaybetti ve Corbyn İngiliz siyasetinde ciddi bir varlık gösteremeden siyaset sahnesinden çekilmiş oldu.

2019 yılında gerek demokratik hakların kaybedilmesi korkusu, gerek ekonomik sıkıntılar sebebiyle insanlar sokaklara döküldü. Hong Kong’da, Latin Amerika’da, İran’da, Irak’ta, Lübnan’da protesto yürüyüşleri düzenlendi. İran ve Irak’taki protestolarda çok sayıda sivil can verdi ve bu ölümlerin çok azı basında yer buldu.

2019 yılı başta yazdığım gibi tarihsel olayların yaşanmadığı ancak tarihsel olayların yaşanacağı yıllara bir hazırlık niteliğindeydi. 2020’nin de çok farklı geçeceği söylenemez. Ancak hiç şüphesiz 2021 yılı, özellikle 2020’nin 2019’un ataletiyle devam etmesi halinde çok sancılı geçecektir.

Mutlu yıllar ve mutlu bir Hanuka Bayramı dileğiyle…

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün