Bağımsız düşünebilmek

Avram VENTURA Köşe Yazısı
6 Mart 2019 Çarşamba

Ünlü Amerikan düşünür ve yazarı Ralf Waldo Emerson, bir topluluk içinde başkalarının düşüncelerine göre yaşamanın daha kolay olduğunu söyler, yalnızken de kendi düşüncelerimize göre… Oysaki en değerli ve başarılı insanların, bir toplulukta bağımsızlığını koruyabilenler olduğunu vurgular.

Ünlü düşünürün bu sözleri, doğrusu beni kendimle ilgili bir sorgulamaya yöneltti: Geçmişte yaptıklarım, kimi olaylar karşısındaki yaklaşımlarım, farklı konularda verdiğim kararlar, çevreme karşı olan davranışlarım… Bütün bunları göz önüne aldığımda, etki altında kalmadığımı, tümüyle bağımsız olarak düşüncelerimi dile getirdiğimi ya da eyleme dönüştürdüğümü söyleyemem. Özellikle bulunduğum bir topluluk içinde, çoğunluğun peşine de takıldığım olmuştur, kırıcı olmamak, uyumu bozmamak için bir düşünceyi ya da bir insanı da desteklemişimdir. Kuşkusuz kendimi eleştirirken, benzer eğilimlerin yalnızca benimle ilgili değil, çoğumuz için geçerli olduğunu söyleyebilirim.

Konuyu nesnel olarak değerlendirmeye çalışalım:

Bir düşünceye destek verdiğimizde, hem risk almaktan kurtulmuş, hem de çıkabilecek olası sorunları üstlenmekten kaçınmış oluyoruz. Emerson’un dile getirdiği gibi bu şekilde yaşamak, sanki bize daha kolay geliyor. Sormadan, sorgulamadan, düşünsel bir yorgunluğa düşmeden… Böylece karşıt bir görüşü savunmanın yükünden, onun getirebileceği çalışmaların ağırlığından kurtuluyoruz.

Düşünüyorum: Bu başkalarına bağımlı hissettiğim, sorumluluk almaktan kaçındığım düşünce ve davranışlar her zaman bilinçli mi oluyor?

Elbette değil! Bu tür yaklaşımlarımda çoğu kez sürü psikolojisinin etkisi altında hareket ettiğimi görebiliyorum. Çoğunluğun birleştiği görüşler, ortaya koydukları davranışlar, kimi zaman bana doğru olarak görünürken, kimi zaman da bilinç dışı onların peşine takıldığımı sanıyorum. Bilgilerime, deneyimlerime, sezgilerime kulak asmayarak benzer yanılgılara düştüğüm çok olmuştur. Bunları sorguluyor olmama karşın, bilerek ve isteyerek yine benzer hataları yapacağımdan da hiç kuşku duymuyorum. En önemli nedeni de bir başıma değil, toplum içinde yaşıyor olmam! Daha geniş bir açıdan bakacak olursak:

Kitle iletişim araçları, yayın politikaları doğrultusunda sürekli yeni uygulamalar kullanarak bakışımı değiştirmeye çalışıyor, beni koşullandırıyor!

Ne denli etkilenmemeye çaba harcasam da sunulan öngörüler, aşılanmaya çalışılan umutlar, yeni beklentilere yönlendiriyor!

En yalın gerçeği de, olası olumsuzluklarda, çoğunluğun karşısında bir başıma kalmak korkutuyor!

Daha onlarca neden sayabilirim; ama yel değirmenlerine karşı bir Don Kişot olma düşüncesi, sanırım kimi adımları atmamda en büyük engeli oluşturuyor.

Kısacası…

Ben yalnızca bu konuda düşündüklerimi dile getirmeye çalıştım; ama hiçbir zaman yalnız olmadığımı, birçoğumuzun benzer bir yaklaşım içinde bulunduğunu biliyorum!

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün