Kuaför mesleğinin duayenlerinden Salvator Kohen 'Kuaför Nazmi'

Salvator Kohen, piyasada tanındığı lakabıyla Kuaför Nazmi, ağabeyinin izinden giderek başladığı kuaförlük mesleğine adım atışını, yaşadıklarını adım adım anlattı.

Dora NİYEGO Söyleşi
30 Nisan 2025 Çarşamba

Salvator Kohen kimdir? Bu mesleği seçmenizin hikayesini paylaşır mısınız?

Evliyim. 48 ve 50 yaşında bir kızım ve bir oğlum var. Ağabeyim kuafördü. Ben elektrikçilik yapıyordum. Bir gün dükkânına elektrik sorununu gidermek için gittim. Bana “Burada kal” dedi. Gidiş o gidiş, orada kaldım. Altmış yıldan beri de kuaförlük yapıyorum. Mesleğimi seviyorum. 81 yaşında olmama rağmen, çalışmaya devam ediyorum

Nerelerde yetiştiniz? Nerede çalıştınız?

Çoğunlukla ağabeyimle çalıştım. Bir ara akrabam Kuaför Vitali ile de çalıştım. Sonrasında Şişli ve Büyükada’da dükkan açtım. Artık yaşım ileri olduğu için dükkan idare etmek çok zor. Bu yaşımda çalışmaya devam etmem hep kadınlar sayesinde oluyor. Onlar bana güç veriyor. Yaptığım bir saçı beğendikleri zaman bunu dile getiriyorlar, o zaman mutlu oluyorsunuz, dolayısıyla kendinize güveniniz de artıyor.

Mesleğe başlarken zorlandığınız bir şey oldu mu?

Mesleğe başlarken tabii ki zorlandım. Fakat her zaman bir üstümü kendime örnek aldım. Çırak iken kalfayı, kalfa olunca da ustayı örnek alarak ilerledim.

Genç kuaförleri hala izlerim ve gözlemlerim çünkü modayı en iyi onlar takip eder. Hep daha iyi olmaya gayret ettim. Halen de “Tamam, artık bu işi çok iyi yapıyorum” demem. Sürekli yeni şeyler öğrenmeye, kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Biliyorsunuz kadınları memnun etmek zordur. Beğenmedikleri bir saç olduğunda, beğendirmek için sonuna kadar uğraşırım. Bazen her meslekte olduğu gibi karşıma huysuz kadınlar da çıkar, fakat onlara karşı hiçbir zaman saygıda kusur etmem.

Bir kadının saçı ile ne gibi memnuniyetsizliği olabilir? Genelde kadınlar stresli iken saçlarına takar...

Evet, genelde öyledir. Stresli ise onu yumuşatmaya çalışırım. Bazen esmer bir kadın sarışın olacağım diye tutturur. Böyle bir durumda, saçını bu derece açmaya çalışmanın saçını yıpratacağını kendisine anlatırım. Saçını hırpalamayı göze almam. Çok istese dahi, istediğini yapmam.

Başka bir örnek vermem gerekirse, müşterim, kendisine yakışmayacağı bir saç şeklini kesmemi veya taramamı isterse, bunun ona uygun olmadığını kendisine anlatırım. Genelde beni dinlerle ve iskemleden yüzde yetmiş memnun kalkarlar.

Derler ki “Kuaförler terapisttir.” Sizce öyle midir?

Bir nevi terapi yaptığımızı söyleyebilirim. Müşteri çok sinirliyse, anlatmaya başlar ve sürekli konuşur. Onu sadece dinlerim. “Haklısınız” derim fakat fikir vermem. Fikir vermek bana düşmez.

Yalnız dükkanınıza gelen kadınların mı saçını yaparsınız?

Evlere giderek gelin saçı da yaparım tabii ki. En az iki bin gelinin saçını taradım. Düğün için saç yapmaya Edirne’ye kadar gittim. Türbanlı bir gelinin bile saçını taradım. Bar-mitzva, nişan, davet gibi durumlarda evlere gidip saç yapıyorum. Bir müşterim “Rahatsızım gelemiyorum” derse veya kuaföre gelemeyecek durumdaysa, “Sen sıkılma, ben evine giderim” derim. Onları kırmam çünkü sayelerinde bugüne kadar ayaktayım.

Size göre saç kesmek bir sanat mıdır?

Evet sanattır. Ben kesim tarzlarını sürekli takip etmeye çalışırım. Çok güzel ve farklı stilde saç kesen kuaförler olur, onları kendime örnek alırım. Bazen televizyondan dahi saç şekillerini takip ederim. Yanımda çalışan bazı çocukların bu işi yapamadıklarını görürsem, onları başka alanlara yönlendirmeye de çalışırım. Çünkü herkesin eli yatkın olmayabilir.

Cemaatin derneklerindeki kadınların saçlarını yapar mısınız?

On yıl boyunca Or Yom’daki pansiyonerlerin saçlarını yaptım. Her ay pazar günü oraya giderdim. Hatta psikologluk yaptım bile diyebilirim. Hepsinin dertlerini dinlerdim. Verdikleri ücreti hiç umursamadan onları memnun etmeye çalışırım.

Halen çalışmaya devam eden Yahudi esnaf tanıyor musunuz?

Yahudi esnaf kalmadı gibi bence. Ağabeylerimden biri erkek berberiydi. Babam taverna garsonu idi. Kışın Cumhuriyet Gazinosunda çalışırdı. Rumca bilirdi. Zeki Müren gibi birçok şarkıcıyı tanırdı.

Hiç unutamadığınız bir anınız var mı?

Unutamadığım çok anım var. Almanya’dan gelen genç bir kadın, arkadaşı ile dükkanıma geldi. Eşi sağa sola çok baktığı için çok sinirlenirmiş. Kocasından intikam almak için saçını kısa kesmemi istedi. Bir saat sonra kocası geldi. Meğer karısının saçlarını çok beğenirmiş. “Karımın saçını nasıl kesersin” diye bana kafa tuttu. “Kendisi istedi, inanmıyorsan arkadaşına sor” dedim. Böylece durumu olaysız atlattık.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün