Düşünme ödevi

“Sözcükler tehlikelidir. Dikkatle seçeceksin. Kimi gün sözcükler yiğittir, kimi gün kalleş, ağzından çıkınca sana ihanet edebilir. Bırakın, zümrüt gözlerim, amber saçlarım, tanrıça güzelliği şiirlerde salınsın. Ben Afrodite´den önce Antigone´yim.”

Neşe BİNARK Perspektif
1 Mayıs 2024 Çarşamba

“Eğitimde felsefeye yer verirsek yirmi sene sonra farklı bir Türkiye olur” diyen “Düşünceye düşünceyle karşı çıkılır, cezayla değil” diyen de aynı kişi; Felsefeci ve Akademisyen Prof. Dr. İoanna Kuçuradi. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Kurucusu, Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları ve Felsefesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yöneticisi, merkez bünyesinde kurulan UNESCO Kürsüsü ve Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Kuçuradi. Hayatında bir kez de olsa onunla yolu kesişmiş herkesin üzerinde ömür boyu kalıcı iz bırakmış gizemli bir mitolojik karakter gibi Kuçuradi Hoca, hakkında yazılanlardan alıntıyla “Athena’nın bilgeliği, Afrodit’in güzelliği ve herhalde en çok da Prometheus’un cesareti onda vücut buluyor. Yaşayan bir mit; Olymposlu İoanna”. Bu ve buna benzer harikulade cümlelerle tasvir edilen İoanna Kuçuradi hakkında neler yazılmış, neler hissedilmiş? Kimlerin zihinlerinde, ruhlarında ne denli derin izler bırakmış? Bu izler anıları yansıtan cümlelere nasıl sirayet etmiş? Okudukça daha çok merak edeceğiniz, sizi satırları arasındaki girdaba gönüllü çekecek bir kitap var. Bibliobibuli’den Merhaba! Bu defa ‘Ömrümüzü Yönlendiren Rastlantıların Kavşağında İoanna Kuçuradibaşlıklı armağan kitabı inceliyoruz. Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezinde uzman olarak görev yapan, Prof. Kuçuradi ile birlikte çalışan, İnsan Hakları Anabilim Dalı ve İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi Danışma Kurulu Üyeleri arasında yer alan, İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi ile UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Bültenini hazırlayan Elif N. Hamidi tarafından yayına hazırlanan bu armağan kitapta yolu bir gün, bir şekilde İoanna Kuçuradi ile kesişen ve onu sevgiyle, minnetle anan 52 kişinin anıları bir arada veriliyor. Şubat ayında Şalom için Selin Sebla Ok tarafından kendisiyle yapılan söyleşiyi okuduğumuz Prof. Dr. İoanna Kuçuradi hakkında birbirinden değerli anılar ve cümleler arasında gezinerek okuduğum bu kitaptan Bibliobibuli gözlüğümle ruhumda kalanları paylaşıyorum. Buyursunlar…

 

Canlı Maymun Lokantası, Erzurum temsilinin duyurusu.

(Güngör Dilmen arşivi)

İnsanın neliği, insanın değeri ve değerleri üzerine

Şair, öğretmen Canan Aktaş tarafından kaleme alınan ‘İoanna Kuçuradi’nin Hayatımıza Kattığı Ses’ başlıklı yazıda Kuçuradi Hoca hakkında detaylı bir profil çiziliyor:

“Beyaz saçlarını temiz bir topuzla toplar, giydiklerinde hep bir renk uyumu ve sadelik göze çarpar: Aynı rengin farklı tonlarını bir arada giymek anlamına gelen ve yeni öğrendiğim bir tabirle ‘ton sür ton’ giyimiyle özenli, temiz, tam bir ‘Hoca’ profili çizer. Onu seversiniz, ama bir yandan ondan çekinirsiniz de.” Canan Aktaş, Kuçuradi Hoca hakkındaki anılarını sunarken, hocanın insanın ‘neliği’, değeri ve değerleri üzerine düşüncelerinden bahsettiği dayanak noktasına, Türkiye’de felsefe ve etik eğitimi için verdiği mücadeleye, içinde yaşadığı topluma felsefeyi anlatırken verdiği örneklere kitaplarındaki ara başlıklardan yola çıkarak dikkat çekiyor: ‘Değer Problemi ve Felsefedeki Durumu’, ‘İnsanın Realitesini Değerlendirme’, ‘Bugünkü Türkiye’de Özgürlük Sorunu’, ‘İnsan Hakları ve Özgürlük Sorunu’.

 

İllüstrasyon: Zeynep Özatalay

Noktalı virgül istilası

“Nezaketin, zarafetin ve bilgeliğin vücut bulmuş halini, ilk olarak İoanna Hoca’da görmüştüm. Öyle bir nezaket ki, gittiği yurt dışı gezilerinden ufak da olsa herkes için mutlaka bir hediye getirirdi. Bana getirdiği Hint el işlemeleriyle süslü dosyayı hâlâ saklarım. Hocamızın insana verdiği kıymeti ilk o zamanlar hissetmiştim” diyen 2017-2022 yılları arasında, Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi Sekreteri Emel Keskin, bu armağan kitaba katkıda bulunduğu anılarında Kuçuradi Hoca’nın “noktalı virgül istilası” olarak nitelendirdiği konuya olan hassasiyetini de söylemeden geçemiyor: “Yazı konusunda Hocamızın bir hassasiyetini daha eklemek istiyorum –ki kendisi buna ‘noktalı virgül istilası’ der– ve bu konuda kendisiyle aynı fikirdeyim. Olur olmaz her yerde ve hitaplardan sonra kullanılan noktalı virgülleri görünce, aklıma hep bu ‘noktalı virgül istilası’ tabiri gelir.”

 

İllüstrasyon: Oğuz Demir

Felsefenin Kraliçesi

“Hocanın ifade özgürlüğüyle ilgili olarak söylediği ‘ötme özgürlüğü demek değildir’ ifadesinden ilhamla, ötmeyi bıraktık” diyen, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülriz Uygur, Hoca’nın Camus’den yaptığı alıntıya da dikkat çekiyor: “Önemli olan şeylerin köklerine ulaşmak değildir artık; önemli olan, mademki dünya olduğu gibidir, bu dünyanın içinde nasıl davranacağımızı bilmektir.”

 

Ömrümüzü Yönlendiren Rastlantıların Kavşağında İoanna Kuçuradi

Yayına Hazırlayan: Elif N. Hamidi

Kuçuradi Felsefe ve İnsan Hakları Vakfı

Ocak 2024, İstanbul

360 sayfa

Çevresine ışık saçıyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’nun yazdığı şu satırlarda Kuçuradi Hoca’nın ışığını hissetmemek mümkün değil: “Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye hem yurdun aydınlık bireyleri hem de yetiştirdiği öğrencileri çok şey borçludurlar. Duru konuşması, bilgi dağarından çekip çıkardığı metinleri, bu değerli bilim kadınının alçak gönüllülüğü çevresine ışık saçmaya günümüzde de devam ediyor.”

Prof. Dr. İoanna Kuçuradi

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 15 Kasım 2016’da Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’yi cemiyetin onursal üyeliğine getirdi.

Muğla Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebil Reyhani’nin İoanna Hoca’nın felsefedeki mücadelesini özetlediği şu iki cümle ile Bibliobibuli’yi kapatıyorum:

“1) İnsan hakları her şeyden önce gelmeli. 2) İnsan hakları ile ilgili olarak önce felsefeye kulak verin.”

Bibliobibuli’den sonsöz Alber Camus’un Veba’sından gelsin: “Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir.”

Felsefe okuyalım, insanın ‘neliği’ hakkında ‘değerleri’ ile düşünelim, ‘değer yargıları’ ile değil.

Bibliobibuli’den Prof. Dr. İoanna Kuçuradi Hoca’ya selamla, tüm okuyanlara dostlukla.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün