Tatilin adı Yunan Adaları

Birkaç yıl öncesine kadar yaz tatili denildiğinde, deniz, kum, güneşin karşılığı genellikle Türkiye´nin Ege ve Akdeniz sahilleri idi. Son zamanlarda tercihimizi genellikle Yunan Adalarından yana kullanıyoruz. Zira denizi sanki akvaryum gibi, yemekleri damak çatlatan cinsten, turiste bakış açıları ve yaklaşımları harikulade, servis standartları derseniz, hemen hemen tüm adalarda aynı…

Cako TARAGANO Seyahat
24 Nisan 2024 Çarşamba

Arkadaşlarımın “Nedir senin bu Yunan Adaları tutkun?” sorusuna bu satırlar aracılığıyla cevap vermiş olayım. Denizi derseniz akvaryum gibi, yemekleri damak çatlatan cinsten, turiste bakış açıları ve yaklaşımları harikulade, servis standartları derseniz, hemen hemen tüm adalarda aynı. Bir turist bundan başka ne ister ki gittiği yerden. Sırası geldikçe bu saydıklarımı tek tek ele almaya çalışacağım. Ulaşımla başlayalım... Santorini, Mikonos, gibi fantastik adaları, Girit, Korfu, Zakintos gibi sahillerimize biraz daha uzak Ionia Adaları yerine, Türkiye sahillerinden katamaran ya da feribotla ulaşabileceğiniz yakın adaları, kısa başlıklar halinde anlatmaya çalışayım. Ayvalık’tan başlayarak Ege sahillerinden Akdeniz’in Kaş, Kalkan sahiline kadar olan kıyılarından birçok noktadan adalara tekneler kalkmakta.

Ayvalık’tan Midilli’ye

Ayvalık’tan, Lesvos (Midilli) Adasına 1,5 saatlik feribot yolculuğuyla geçebilirsiniz. Adanın merkezi Miytilene, diğer koyları Sigri, Petra, Molivos, Plomari Kallonis mutlaka görülmesi gereken köy, körfez ve sahillerdir. Burada sadece güneş, deniz, kum mu var sanıyorsunuz? Osmanlı izlerini de görebileceğiniz bir kale, Yunan rakısı uzonun imal edildiği fabrika, Ege’de yetiştirilen zeytinlerden imal edilmiş zeytinyağı, sabun gibi ürünlerin üretildiği fabrikalar, kuş türleri içinde kuğu kadar narin olan flamingoları mevsimi uygunsa görme şansınız var.

 

Midilli Lesvos

Sakız - Sisam

İzmir’in Çeşme sahillerinden Chios (Sakız) adasına 45 dakikada katamaran ya da feribotla geçilebilir. Adanın en önemli köyleri Pirgi, Olympi, Mesta ve Anavatos. Adanın tepelerindeki Nea Moni Manastırını, farklı mimarilere sahip, adeta masal âleminde dolaştığınız hissine kapılacağınız köyleri gezerken labirent gibi sokaklarında kaybolmaktan keyif alırsınız. Adaya ismini veren sakız ağaçlarını, volkanik taşlarla kaplı Mavra Volia Plajını görmenizi tavsiye ederim.

                                                  

Sakız Adası

 

Sisam Adası

Kuşadası’ndan feribotla bir saatte ulaşacağınız, Sisam (Samos) Adası, filozof ve matematikçi Pisagor’un yaşadığı Pyhtagorion kasabasına ev sahipliği yapmakta. Gezilecek yerler listenize Vathy, Pyhtagorion, Manolates, Kokkari ve Karlovassi köyleri ile Potokaki, Psili Amos, Lemonakia ve Tsamodou plajlarını mutlaka ekleyin.

Bodrum’dan Yunan adalarına geçiş

Bodrum sahillerinden birçok Yunan adasına geçiş yapabilirsiniz; Kos, Patmos, Leros, Kalymnos gibi. Bodrum’dan 20 dakikada ulaşacağınız Kos, Hipokrat’ın doğduğu yer. Kos Adası’nda gezilecek yerler arasında merkezdeki tarihi mimariler, biraz dışına çıktığınızda Zia, Kefalos, Kardamena ve Mastichari köyleri ile alternatifli plajlar var. Adaa Türk mimarisinden örnekler de görebilirsiniz; Defterdar Camii ile Gazi Hasan Paşa Camii bunlardan bazıları. Kos’u ziyaret etmenin bir diğer güzel yanı feribotla Kalymnos Adasına, Kalymnos’tan da Leros’a geçmenin mümkün olması.

Patmos Adasına Bodrum’dan direkt ya da Kos ve Samos’tan feribotla geçmek mümkün. On İki Adalar grubundaki Patmos, İncil’in son bölümünün yazıldığı yer olduğuna inanıldığı için Hıristiyanlık dininin kutsal merkezlerinden, aynı zamanda da hac noktalarından biri. Santorini gibi, beyaz renkli dokusunu günümüze kadar korumuş mimarisiyle Patmos’ta, adanın merkezi Skala, Chora ve Grikos Bay köyleri ile halen faaliyette olan St. John Manastırı ziyaret edilmeli; şirin plajlarında Ege’nin tadına varılmalı diye düşünüyorum.          

 

Rodos

Marmaris ve Fethiye’den feribotla gidilebilen bir başka ada, On İki Adalar grubunun en büyüğü Rodos. Ada, 1900’lere kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış. Bugünkü turistik popülerliğini Tapınak Şövalyeleri ile kazanmış. Şövalyeler Adası olarak da geçen Rodos, Antik dünyanın yedi harikasından biri olan limanın girişindeki Rodos heykeli kalıntıları, (depremlerde yıkıldığından şu an heykel yok) Rodos Kalesi, Kanuni’nin Rodos’u aldıktan sonra yaptırdığı kendi ismiyle anılan cami, Kahal Şalom Sinagogu, müzeleri, manastırları ve harika plajları ile 4-5 gün gün ayırmanız gereken bir ada.

Ege sahillerindeki bu adalardan sonra, Akdeniz’de Kaş Limanından teknelerle 20 dakikada geçebileceğiniz Meis Adası, bir-iki günde gezip bitirebileceğiniz küçük bir ada. Adanın arkasındaki mağara, sahilindeki lokanta ve kafeler çok keyifli.

Bir de Ege sahillerimizden hareketle değil de kara yolu ile Edirne’nin İpsala sınır kapısından geçerek Alexandroupolis (Dedeağaç) üzerinden Keramoti’den feribotla geçilen, İstanbul’dan kontağı açtıktan yaklaşık 5-6 saat sonra varabileceğiniz Thassos (Taşoz) Adası vardır ki, yukarıda saydığım diğer adalar kadar güzel ve keyifli bir adadır. Limanın girişi Limenas, Mermer Plajı, Giola Lagünü, harika plajları; Paradise, Aliki, Karnagio, Scala Beach tercih edilmesi gereken yerlerdir.

 

Tasos

Otel, restoran, beach, kafe gibi hizmetlerde ödeyeceğiniz ücretler hemen hemen her yerde aynıdır. Damak çatlatan lezzetler nelerdir derseniz, nerdeyse her akşam siparişimizde eksik etmediğimiz, çoban salatası benzeri, ancak üstüne koyduğu feta peyniri, kalamata zeytini ve Ege’nin harika sızma zeytinyağı ile hazırlanan Grek Salat, cacık benzeri ancak daha koyu ve süzme yoğurtla yapılan Tzaziki, patlıcan yatağında sarımsak rendelenmiş kaşar ile fırınlanmış Pabucaki ile Yunan rakısı uzonun Barbayani markası ile birinci kadehler parlatılır. Ara sıcaklar, fırında hazırlanmış peynir pane tarzı Sağanaki ile ikici kadehleri yuvarlarsınız. Mevsimine göre sipariş vereceğiniz asma yaprağında sardalye ızgara, mezgit tava ya da defne yaprağı ile mangal ateşinde pişirilmiş kılıç balığı şiş ile lezzetin doruğuna ulaşırken belki de ikinci şişe sipariş verilmiştir bile. Böyle bir yemek için buzuki eşliğinde dinleyeceğiniz müziklerle ödeyeceğiniz ücret kişi başı 20 Euro civarındadır. Sirtaki yapmak da bedava. Bu şartlarda Yunan Adalarında tatil tutkunu olmayayım da ne yapayım. Yassuuuu komşu. Efharisto Poli…

Bir Tutkudur Seyahat…

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün