“Savaşın karanlık kısmı ile yüzleşme vakti geldi”

Hollanda, 2025 yılında II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerle iş birliği yaptıkları iddia edilen 300 bin kişinin adlarını halka açıklayacağını duyurdu.

Rakela PALOMBO Dünya
3 Mayıs 2023 Çarşamba

Tarihi boyunca hatalarını kabul etmekteki yavaşlığı ve işgalcilerden kendisini uzak tutmak için gösterdiği çaba ile bilinen Hollanda’da pek yakında iş birliği, halkın açıkça konuştuğu konu olacak.

Hollanda hükümeti, geçmişte Nazilerle iş birliği yaptıkları iddiasıyla haklarında soruşturma açılmış 300 bin kişinin isimlerini paylaşacağını duyurdu. Bu hareket, ülkenin Soykırım’daki rolünü kabul etmesinde büyük bir adım olarak nitelendiriliyor.

Geçtiğimiz 70 yıl boyunca, sadece araştırmacıların ve suçlananların akrabalarının ulaşabildikleri bu isimler Hollanda’nın ulusal arşivinde gizli tutuluyordu fakat bu isimlerin gizli kalmalarını sağlayan yasanın süresi 2025 yılında dolarak geçerliliğini yitirecek.

Hollandalı ‘Savaş Yargıda’ adlı tarih koruma konsorsiyumu, şubat ayında, kanunun süresi dolduğunda arşivinde bulunan dosyaları halka açacağını açıklamıştı. Bu haberin, konsorsiyumun kapsamlı kaynaklarının içinden neler çıkabileceğini bilen Hollanda vatandaşları arasında yarattığı endişe ve ümitler, geçtiğimiz hafta New York Times’ın bu konuda yayınladığı araştırma haberiyle tekrar gündeme geldi.

Gazeteye konuşan Savaş Yargıda’nın proje lideri Edwin Klijn, “Bu son derece hassas bir arşiv bilgisi. Yıllardır, işbirlikçiler meselesi bir tabu olarak karşılandı. İş birliği konusunda günümüze dek pek konuşmamış olabiliriz fakat 80 yıl geçti ve artık savaşın karanlık kısmı ile yüzleşme vakti geldi,” dedi.

Hollanda, savaş sırasında Yahudileri kurtaran kişiler sayısında dünyada ikinci sırada yer alıyor. Diğer yandan, pek çok Hollandalı işbirlikçinin de bulunduğu, Almanya’ya yakın konumu ve bölgesel konumun getirdiği durum sebebiyle, bu işbirlikçiler sayesinde Nazi işgali altındaki tüm Doğu Avrupa’ya nazaran Hollanda ve çevresi, Nazilerin en büyük ölüm oranını yakaladıkları bölge olma özelliği taşıyor. Savaşın başında Hollanda’da yaşayan 140 bin Yahudi’den 100 bini savaşın sonunda hayatlarını kaybetmişlerdi. Hollandalı Yahudi kurbanların belki de en ünlüsü, günlüğü ile herkesin hayatına giren Anne Frank gibi pek çok Yahudi, komşu ve tanıdıklarının ihbarları sonucu ölüm kamplarına yollanarak hayatlarını kaybetmişlerdi.

Hollanda hükümeti, yaklaşık 300 bin kişiyi Nazilerle iş birliği ettikleri gerekçesiyle soruşturmuş, bunların yaklaşık 65 bini de II. Dünya Savaşı sonrası ülkede kurulan özel mahkemelerde yargılanmışlardı. Hükümet ancak 2020 yılında, Yahudileri koruyamadığı için özür dilemişti. Bu özür, çoğu Avrupa ülkesinden uzun zaman sonra, yerel Yahudilerin bir özür talep etmeleri üzerine gelmişti. Ülkede bir şehir merkezi, geçen seneye kadar, Yahudileri Nazilere teslim eden bir valinin adını taşıyordu.

2025 yılında halka açılacak arşivde bulunan belgeler arasında, araştırmacıların gayet detaylı olduklarını belirttikleri ve içlerinden bazılarının karmaşık bir dönemde yapılmış yanlış suçlamalar için de yapıldığı savaş sonrası soruşturmalara ait dosyalar da bulunuyor.

Arşivde bulunan 32 milyon dosyanın yaklaşık dört kilometre uzunluğunda olduğu, şahitlerin ifadeleri, Hollanda Milliyetçi Sosyalist Hareketi’ne ait üyelik kartları, günlükler, af talebi belgeleri ve fotoğraflar da içerdiği bildiriliyor. Günümüzde arşive yıllık beş ile altı bin arası görüntüleme talebi gelse de talebin fazlası karşılanamıyor.

Belgelerin dijital ortama taşınarak, anahtar kelime veya isimler ile içerik araştırma olanağı da sağlanacağını belirten Klijn, bir kurbanın ismi yazıldığında, ona ihanet eden kişilerin listesinin araştırmacının karşısına çıkacağını da ekledi.

Bu açılım, Hollanda’nın soykırım dokümanları koleksiyonunda ikinci en büyük dijitale geçiş çalışması sayesinde gerçekleşecek. Daha önce 2021 yılında, Kızıl Haç sahibi olduğu ve yaklaşık 160 bin Hollanda Yahudi’sinin kişisel bilgilerini içeren zengin bir kaynak olan ‘Dizin Kart Arşivi’nin bilgi ve mülkiyetini Hollanda Ulusal Soykırım Müzesi’ne devretmişti. Bu kartlardaki bilgiler savaş zamanı, kitle imhası öncesi cemaatle ilgili bilgi toplama amacıyla Nazilerin kurduğu ‘Amsterdam Yahudi Konseyi’ tarafından toplanmış, savaş sonrası bu bilgilerin hakimiyetinin Kızıl Haç’a devri sağlanmıştı. Tadilatta bulunan Hollanda Ulusal Soykırım Müzesi kapılarını gelecek yıl tekrar açacak olsa da, ziyaretçi kartları şimdiden çevrimiçi olarak yayınlandı.

The New York Times’a konuşan, merkezi Washington’da bulunan ABD Soykırım Anma Müzesi Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Paul Shapiro da, Hollanda’nın veri tabanını halka açmasındaki en önemli detaylardan birinin, bilgiye erişimin kolaylığı olacağını düşündüğünü söyledi. Gazeteye konuşan Shapiro, “Soykırım suçları ardında uzun süre etkisi devam eden bir miras bırakırlar. İyi ya da kötü şekilde, bu meselelerin çözülebilmesinin tek yolu ise gözlerimizi açmak, geçmişe dürüstçe bakmak ve tarihi olduğu gibi kabul etmektir. Bunun bir yolu da tarihi belgeleri incelemektir,” dedi.

2020 yılında Vatikan, II. Dünya Savaşı zamanından kalma arşivini halka açmış, Papa 12. Pius’un Nazi Almanya’sı ile ilişkilerini de göz önüne seren yaklaşık iki bin yedi yüz dosyayı paylaşmıştı. Belgelerde ayrıca Vatikan’ın Yahudi öksüz ve yetim çocukların akrabaları ile kavuşturulmalarına karşı gösterdiği çabalar ve Papa’yı İtalyan Yahudilerinin sınır dışı edilmelerine karşı çıkmaması yönünde uyardığı şeklinde bilgiler de bulunuyordu.

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün