Burgaz’a gideceğim

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
18 Mayıs 2016 Çarşamba

Geçen gece tam uykuya dalmak üzereydim ki, üstümdeki geceliğin fazla geldiğini ve bir türlü huzurlu olmadığımı farkettim. Kalkıp daha incesini giymeye kalksam, uyku hepten gidecek. Ayaklarımı yataktan sarkıttım, çarşafı yana ittim ve sonuçta sabahleyin ter içinde uyandım. Hava durumuna göre yazlık/kışlık olmak üzere her daim başucumda bekleyen terliklerden ‘parmak arası’nı giydim. İklim değişiklikleri, ara geçişler insanları hem ruhsal, hem de bedensel açıdan etkiliyor. Her ne kadar bahar mevsimini yaşıyorsak da, birgün yaz sıcağı, ertesi gün bir kaldırım poyraz, karşı kaldırım lodos durmadan hırka giyip, çıkartıyorsunuz. Bir, okul yıllarında ağır çanta taşımaktan sağ omuzum aşağı doğru sarkmıştı; bir de şimdi. Zira şimdilerde gene omuzuma astığım çantada dört mevsime uyan bilumum eşya var. Şemsiye, güneş gözlüğü, rüzgarlık, içeriğinden daha ağır olan cüzdan, not defteri, olmazsa olmaz bir ktiap vs. vs. Acilen çantada bulmanız gereken birşey varsa unutun...

***

Kısa süre sonra uzun kollu gecelikler, yerini önce kısa kollulara ardından kolsuzlara bırakacak ve yaz ayları bizleri daha özgür kılacak. Böylece her yaştan insan Ada’ya gidip gitmeme konusunu bir kez daha irdeleyecek. ‘Ada bir felaket oldu. Dışardan gelenler huzur bırakmadılar’ diyenler yüzde yüz haklı. Öte yanda, İstanbul’un neresi değişmedi ki. Ada da aynı oranda payını aldı. Herşeye rağmen balkonda oturup hafif bir meltemle yaprakların hışırtısını, ateşböceklerini izlemek de keyifli. Egzostan uzak, temiz havada sabahın erken saatlerinde yürümek de güzel. Tabii kabul etmek gerekir ki, Ada en çok çocuklar ve yaşlılar için bir cennet.

Farklı bir ses, yaşları 14-15 arası çocuklardan geliyor, ‘gitmeyelim bu yaz Ada’ya, hiç arkadaşım yok.’ Nereye gitti bu arkadaşlar?

Küçük çocuklu kimi gençler de benzer tepkiler veriyor. ‘Seneye Ada’ya gelmeyebiliriz. Plajda sohbet edebilecek tanıdık bile yok...’

  Bu arada ‘Ada’ derken sadece Büyükada’dan söz ediyorum. Diğerlerinin farklı dokuları olduğundan böylesi sorunları yok.

Günümüz koşulları eskiye oranla daha zor. Eşlerin her birinin çalışıyor olması durumunda Ada artık maddi manevi bir sorun. Bu da genç nüfusun giderek Ada’dan el çekmesine neden oluyor.

Kendilerine göre bir düzen kurup yazın bir bölümünde Çeşme, Bodrum gibi sayfiye yerlerine giden çocuklu aileler de var. Kanımca onlar da bütünün çok küçük bir parçası.

***

Herkesi anlamaya çalışmıyorum. Belki bizler çocukluğumuzdan beri Adalı olduğumuz için ortam elverdiğince o havayı solumayı sürdüreceğiz. Ben de bu yaz için radikal bir karar aldım. Burgaz’a daha sık gideceğim...