Bu hafta ağımıza takılanlar

İstanbullu yazar Mario Levi, anlatıvermiş: “Mahallede yaşama, komşuluk kültürü, bir şehrin keyfini sürmek vardı, yavaşlık vardı, ayrıntıları yakalamak vardı. Bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Bütün etnisitelerin bir arada yaşamasının aslında çok da doğru olmadığını düşünüyorum. Orada İstanbul nostaljisi üzerine yaratılmaya çalışılan bir efsane var. Bazı yerlerde kaçınılmaz şekilde karışabiliyor ama sonuçta bana sorarsanız, yine herkes kendi adasında yaşadı aslında. İstanbul bence bütün bu yaşananlardan sonra aslında son derece bir füzyon mutfağına sahiptir. Bir Yahudi Seferad, bir Rum mutfağı olmuştur, ama bir yerlerde bir şeyler karışmıştır. Benim çok sevdiğim, eskiden çok da büyük bir lüks olmayan lakerda İstanbul’u bilen herkesin bildiği bir yemektir, İstanbul’a İspanya’dan gelen Yahudilerin getirdiği bir yemektir. Şimdi İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor deniyor, iddia ediyorum 15 milyonu lakerdayı bilmez.” MARİO LEVİ (ALİ ESAD GÖKSEL) - HABERTÜRK

İzak BARON Diğer
17 Eylül 2015 Perşembe
  • “AİLEM VE ARKADAŞLARIM BİLİYOR AMA BUNU GAZZE’DE GÜVENLİĞİM AÇISINDAN KAMUYA AÇIK BİR ŞEKİLDE DİLE GETİREMEM. ÇOĞU KİŞİ İSRAİL TARAFINDA DA BARIŞ İSTEYEN SİVİLLERİN OLDUĞUNU BİLMİYOR. HAMAS, İSRAİL’İ DÜŞMAN OLARAK GÖRÜYOR. SİZE HAİN YA DA AJAN DİYEBİLİRLER.”

Telefonla görüştüğüm Mehanna (44), İsrailli bir Yahudi ile dost olmasının Gazze’de nasıl karşılandığını sorduğumda şu yanıtı veriyor: “Ailem ve arkadaşlarım biliyor ama bunu Gazze’de güvenliğim açısından kamuya açık bir şekilde dile getiremem. Çoğu kişi İsrail tarafında da barış isteyen sivillerin olduğunu bilmiyor. Hamas, İsrail’i düşman olarak görüyor. Size hain ya da ajan diyebilirler. Ben Filistinlilere yardım etmeye çalışanlarla görüşüyorum, ülkemin çıkarlarına aykırı hareket etmiyorum. Aksine ülkemde barış olması için çalışıyorum. Roni ile dostluğumuzun temeli bu. Roni’nin Amerikalı mı, Avrupalı mı yoksa İsrailli mi olduğu benim için önemli değil. O benim için bir insan”

Mehanna, “Tek devleti savunan sağcı İsrailliler, Filistinlileri istemiyor. Ama çoğunluk, Gazzeli sivillerin insan gibi yaşama hakkı olduğunu biliyor. Barış isteyenler bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor. Birçok İsrailli, Filistinlilerin kendilerine ait bir ülkede, yaşanmaya değer bir hayat sürmeleri gerektiğini savunuyor. ‘Filistin’e Özgürlük’ adı ile gösteriler yapıldı” diyor.

‘İSRAİLLİLER BURAYA GELİRDİ’

Mehanna şöyle devam ediyor: “Ambargo ve kuşatmaya son verilmesi çözümü sağlayacak. Ama bunun için de askeri seçenekten başka bir çözüm lazım. Askeri seçeneğin çözüm olmadığını anlamaları için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor? İki tarafın liderleri de kalıcı bir barış için anlaşmalı. İki taraf bir arada var olabilir. Eskiden İsrailliler alışveriş için buraya gelir, haftasonunu burada geçirirdi. Gazzeli işçiler İsrail’e çalışmaya giderdi” diyor. Adalet ve eşitlik üzerine kurulu iki devlet umut eden Mehanna, “Gazze’de siviller kollektif cezalandırmanın kurbanı oluyor. Evler onarılmadı; insanlar hâlâ okullarda, geçici sığınaklarda, çadırlarda yaşıyor. Günde sadece 4-5 saat elektrik verilebiliyor. Bu hayat değil. Türkiye’den burs kazanan öğrenciler Gazze’den çıkamadıkları için gidemediler. İnsanlara umut verilmeli. Yurtdışına çıkıp açık fikirlerle dönmeleri sağlanmalı. Gazze’de IŞİD ortaya çıktı. Umudu olmayan insanlar radikalleşiyor” diye konuşuyor. Mehanna’ya gelecek için umutlu olup olmadığını sorduğumda şu yanıtı veriyor: “Çaresiz hissettiğim anlar oluyor. Ama Roni ve onun gibi arkadaşlarım bana umut veriyor. Umudumuzu kaybedersek yapılacak tek şey ölümü beklemek olur. Kendimiz için olmasa da gelecek nesil için çalışmalıyız.”

Gizem Acar

http://www.milliyet.com.tr/gazze-ve-israil-arasinda-sinirlari/dunya/detay/2115160/default.htm

 

  • “HAZİNE BAKANLIĞI’NIN YAPTIĞI TESPİT İLE TÜRKİYE ARTIK HAMAS LİDERİNİN EYLEMLERİNDEN BİHABER OLDUĞUNU İDDİA EDEMEZ. TÜRKİYE HUKUKİ OLARAK SORUMLU TUTULABİLİRDİ AMA ŞİMDİ ANLIYORUZ Kİ ABD HAZİNE BAKANLIĞI’NDAN BÖYLE BİR KARAR ÇIKACAĞINI TAHMİN ETTİĞİ İÇİN AROURİ’Yİ AÇIKLANMAYAN BİR ÜLKEYE GÖNDERDİ.”

ABD Hazine Bakanlığı dün itibariyle Salih El Arouri’yi terör finansörü olarak tespit etti ve tüm hesaplarının dondurulması kararını aldı.

Buna binayen, Salih El Arouri’yi barındıran ülkeler de ‘terör finansmanı yapan ülkeler’ listesine girme tehlikesiyle karşı karşıya olacaktı.

Jonathan Schanzer da Twitter’da bunu ima ediyordu!

(…) Kendisine sorduğum sorular ve cevapları şöyle:

Size göre ABD Hazine Bakanığı’nın Salih El Arouri ile ilgili aldığı kararın en mühim tarafı nedir?

-Arouri artık resmi olarak Hamas lideri olarak tanımlanmış ve ABD finansal sistemi tarafından engellenmiştir. Bakanlığın bu kararı Arouri’ye finansal olarak yardım edilmesini de yasadışı saymıştır.

Arouri’nin 3 yıl boyunca Türkiye’de yaşadığını iddia ettiniz. Türkiye’de nerede?

-Raporlar Ankara’da olduğuna işaret ediyordu ama bunu teyit edemem.

ABD ya da İsrail hükümeti, Türkiye’den resmi olarak Salih El Arouri ile ilgili bir girişimde bulunmasını istedi mi?

-Hem ABD hem de İsrail bu kişinin Türkiye’de bulunduğunun son derece farkındaydı. Hatta İsrail ve Türkiye arasındaki gerginliğin temel kaynaklarından biri bu konuydu. Durum ABD için de son derece zordu. Çünkü Arouri’nin Türkiye’de bulunduğu bu kadar alenileşmişken Türkiye ile iyi ilişkiler kurması ABD’yi zorluyordu. Bir NATO üyesinin bir terörist lidere barınak sağlaması küçük bir şey değildir.

2013’te Foreign Policy dergisine Arouri ve Türkiye ilişkisiyle ilgili bir makale yazmıştınız. Onun sonunda ürkütücü bir iddianız vardı. Arouri’nin Türkiye’de bulunması onu uluslararası hukuk nezdinde ‘teröre destek veren ülke’ listesine yerleştirebilir diyorsunuz. Gerçekten böyle bir tehlike var mıydı Türkiye için?

-Hazine Bakanlığı’nın yaptığı tespit ile Türkiye artık Hamas liderinin eylemlerinden bihaber olduğunu iddia edemez. Türkiye hukuki olarak sorumlu tutulabilirdi ama şimdi anlıyoruz ki ABD Hazine Bakanlığı’ndan böyle bir karar çıkacağını tahmin ettiği için Arouri’yi açıklanmayan bir ülkeye gönderdi.

Bir ülkenin ‘teröre destek veren ülke’ tanımlamasına girmesi ne manaya gelir?

-O tanımı alan bir ülke hem finansal hem de diplomatik ilişkiler bakımından kara listeye girer. Türkiye hiçbir zaman o noktaya gelmedi. Hâlbuki gelebilirdi. Sadece Hamas nedeniyle değil, El Nusra Cephesi’yle ilişkileri nedeniyle de.

Tam olarak anlayamadığım bir şey var… Söz konusu Hamas lideri Türkiye’den kaçtı mı yoksa sınır dışı mı edildi?

-ABD ve İsrailli yetkililerin ağzını bu konuda bıçak açmıyor. Tek bildiğimiz Türkiye’den gittiği ve bu durumun Hamas’ın hiç hoşuna gitmediği… Ama şundan emin olabiliriz: Türkiye, ABD’den Arouri ile ilgili böyle bir karar çıkacağını biliyordu ve onu daha fazla tutamazdı. Bu haliyle bile durum ciddi bir halkla ilişkiler enkazı.

(…) Evet durum bu.

Dün akşam bir yemeğe katılan Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sarf ettiği bir cümle sanırım bu yazının sonuna da münasip olacaktır: “Azdırılan bir terör belasıyla mücadele ediyoruz.”

Ezgi Başaran

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ezgi_basaran/abd_hazine_bakanligi_1_terorist_1_sessiz_turkiye-1432569

 

  • YAHUDİ SOYKIRIMI SIRASINDA TOPLAMA KAMPLARINA GETİRİLEN YAHUDİLERİN NAKLEDİLMESİNDEN SORUMLU EİCHMANN, YARGILAMA SIRASINDA, İŞLEDİĞİ CİNAYETLERİ ‘İYİ BİR DEVLET MEMURU VE YURTTAŞ OLARAK GÖREV BİLİNCİYLE’ YAPTIĞINI SÖYLÜYOR

İnsan sormadan edemiyor: bunca kin ve nefret nasıl birikti içimizde?

Hannah Arendt Yahudi kökenli Alman bir felsefeci.

1960 yılında yakalanarak Kudüs’te yargılanan Nazi savaş suçlusu Otto Adolf Eichmann üzerine önemli bir eser kaleme aldı.

Eserin başlığı ‘Kötülüğün Sıradanlığı Üstüne Bir Çalışma: Kudüs’teki Eichmann’.

Yahudi soykırımı sırasında toplama kamplarına getirilen Yahudilerin nakledilmesinden sorumlu Eichmann, yargılama sırasında, işlediği cinayetleri ‘iyi bir devlet memuru ve yurttaş olarak görev bilinciyle’ yaptığını söylüyor.

Hannah Arendt’i Eichmann’ın savunmasında en çok etkileyen ve ‘kötülüğün sıradanlığı’ (banality of evil) olarak kavramsallaştırdığı durum, Eichmann’ın yaptığı herşeyi ‘iyi bir yurttaş bilinciyle’ yaptığına içtenlikle inanması.

Şöyle diyor Arendt:

‘Eichman aptal bir adam değil. Sadece kendi zihniyle düşünemeyen, egemen söylemi sorgulamadan iliklerine kadar çekmiş ve egemen söylemin dikte ettiği ‘iyi vatandaş olma’ kalıbıyla hareket eden sıradan bir adam. Öylesine içselleştirmiş ki topluma dikte edilen kamu ahlakını, terfi ettirilmesi gerekirken neden o mahkeme salonunda olduğunu anlamaya çalışıyordu yargılama boyunca.’

Arendt, ‘görevini yapan yurttaş’ inancının arkasında yatan milliyetçi/ulus-devletçi söylemin tehlikelerinden bahsediyor.

Bu söylemin bireyin kişisel vicdanını ve bireysel muhakeme yetisini devre dışı bırakıp, onu devlet adına, millet adına, siyasi erk adına suç işlemenin meşru olduğuna inandırdığını söylüyor.

Yani toplumsal şiddetin artması ve sıradanlaşmasının altında siyasi erk tarafından belirlenen söylem, ‘iyi yurttaş/kötü yurttaş’ tanımı ve kamu ahlakı önemli bir rol oynuyor.

Birey birey olmaktan çıkıyor, siyasetin belirlediği çerçevede kendisini ‘daha büyük ve kutsal’ bir bütünün parçası olarak tanımlıyor. Ve bu çerçeve içinde işlediği her türlü suçu meşrulaştırıyor.

Gönül Tol

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/gonul_tol/kotulugun_siradanligi-1430695

 

  • “(LAKERDA)BENİM ÇOK SEVDİĞİM, ESKİDEN ÇOK DA BÜYÜK BİR LÜKS OLMAYAN LAKERDA İSTANBUL’U BİLEN HERKESİN BİLDİĞİ BİR YEMEKTİR”

İstanbullu yazar Mario Levi, anlatıvermiş: “Mahallede yaşama, komşuluk kültürü, bir şehrin keyfini sürmek vardı, yavaşlık vardı, ayrıntıları yakalamak vardı. Bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Bütün etnisitelerin bir arada yaşamasının aslında çok da doğru olmadığını düşünüyorum. Orada İstanbul nostaljisi üzerine yaratılmaya çalışılan bir efsane var. Bazı yerlerde kaçınılmaz şekilde karışabiliyor ama sonuçta bana sorarsanız, yine herkes kendi adasında yaşadı aslında. İstanbul bence bütün bu yaşananlardan sonra aslında son derece bir füzyon mutfağına sahiptir. Bir Yahudi Seferad, bir Rum mutfağı olmuştur, ama bir yerlerde bir şeyler karışmıştır. Benim çok sevdiğim, eskiden çok da büyük bir lüks olmayan lakerda İstanbul’u bilen herkesin bildiği bir yemektir, İstanbul’a İspanya’dan gelen Yahudilerin getirdiği bir yemektir. Şimdi İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyor deniyor, iddia ediyorum 15 milyonu lakerdayı bilmez.”

Ali Esad Göksel

http://www.haberturk.com/yasam/haber/1127579-lakerdanin-bin-yili

 

Netten okumalar

 

  • BM BAĞLANTILI İNTERNET SİTELERİNDE ANTİSEMİTİZM

http://israilblogu.com/2015/09/11/bm-baglantili-internet-sitelerinde-antisemitizm/

 

  • MEYVE BAHÇELERİ OPERASYONU...- AARON BARUCH

http://ankarali-25.blogspot.com.tr/2015/09/sayn-erdogan-lutfen-bu-mesajm.html

 

  • GÖKÇEK, İSRAİL’İN ‘BÜYÜK OYUNU’NU TAM ÇÖZECEKTİ Kİ VİDEO ‘UYDURMA’ ÇIKTI!

http://www.diken.com.tr/gokcek-israilin-buyuk-oyununu-tam-cozecekti-ki-video-uydurma-cikti/

 

  • KUDÜS YOLUNDA BEN DE WAZER OLDUM – GÜVEN SAK

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/guven_sak/kudus_yolunda_ben_de_wazer_oldum-1430136

 

  • BAŞLATTIĞIN HER YANGINI SÖNDÜREMEZSİN

http://www.aksiyon.com.tr/tarih/baslattigin-her-yangini-sonduremezsin_552147

 

  • 6/7 EYLÜL 1955: BUGÜN POLİS DEĞİL TÜRKÜM! – MEHMET BOZKURT

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/mehmet-bozkurt/67-eylul-1955-bugun-polis-degil-turkum-129528

 

  • İSRAİL YÜKSÜKLERİ

http://tulinsthimbles.blogspot.sg/2015/09/israil-yuksukleri.html

 

Netten seyredin

 

  • BERTA BENVENUDA AGUADO - KONSEJA EN LADİNO - MİZMA SAVOR

https://www.youtube.com/watch?v=eDfAQpOn_UA

 

  • BERTA BENVENUDA AGUADO - KONSEJA EN LADİNO – ESPRİMİR

https://www.youtube.com/watch?v=S5O0k1fb5JQ

 

  • BERTA BENVENUDA AGUADO - KONSEJA EN LADİNO

https://www.youtube.com/watch?v=0kOdCFe-3s0

 

Takılan Tweet’ler

 

Ekin Ogurlu ‏@ekinsogurlu  12 Eyl

Hiç menemen yememiştim hayatımda, muhtemelen kötü göründüğünden reddettim hep. 4-5 ay önce Airbnb'den İsrail'de yaşayan bir kız kaldı bende

Aslen İstanbullu, ladino yahudisi. "En çok menemeni özledim, nolur bir yerlerden söyleyelim ama sen yemezsen yemem" diye tutturunca söyledik

 

DurumBundanİbaret ‏@bundan_ibaret  8 Eyl

@Rivokhay Ladino muhabbetinize rahmetli babaannemin özlü sözüyle katkı yapmak istiyorum:"Hade be siktireyaldo!" Evet,kulaklarımla duydum :)

 

aryariva ‏@Rivokhay  

Musevi işadamı deyin ok mi turkish medya ishak alaton için Amman dinini önüne yapıştırmayı unutmayın Amman

 

Ali Doğanlı ‏@Alidogalli  

Musevi işadamı, Ermeni yazar, Alevi milletvekili, Kürt şarkıcı, Laz müteahit vs. İşadamı, yazar, milletvekili, şarkıcı, müteahit demek yok

 

Cng Sgnc ‏@cngsgnc  14 Eyl

İran her Yahudi bayramını resmi olarak kutlar. Her defasında Türk basınında "flaş haber" olur. http://odatv.com/ruhaniden-yahudiler-icin-dikkat-ceken-kutlama-1409151200.html …

 

aryariva ‏@Rivokhay  8 Eyl

Osmanlı ordusundaki askerlerin #ladino türküsü Haim Efendi'den @henriciprut çevirdi http

https://www.youtube.com/watch?v=1-JVVKte0ZI