Bu hafta ağımıza takılanlar

Günlük hayatta hiçbir şey hissetmedim. Kimse de hissettirmedi. Ama son zamanlarda antisemitizm de biraz arttı Türkiye’de. Bu tabi çok rahatsız edici bir şey. İnsan gene biraz ürküyor. Yahudi cemaati ile İsrail’i birleştirmek pek doğru bir şey değil. İsrail konusu politik bir konu. Biz Türk vatandaşıyız, İsrail’i severiz ama bizim konumuz değil. Yahudileri tanımayanlar antisemit oluyor. Tanıyanlar ise arada bir farkımızın olmadığını görüyor.” Nadia Arditti’nin iki çocuğu da sanatçı. Londra’da yaşayan oğlu Philip Arditti, aralarında Game of Thrones dizisinin de olduğu çok sayıda sinema ve dizide oyunculuk yapıyor. Paris’te yaşayan kızı Livia Arditti ise tiyatrocu. Küçük bir kızken, 6-7 Eylül 1955 pogromunda ailesiyle birlikte korkuyla bu toprakları terk etmiş olan Nadia, şimdi sanatı ve sanatçı çocukları ile Türkiye’yi yurtdışına takdim eden bir isim. SİBEL HÜRTAŞ – www.almonitor.com

İzak BARON Diğer
18 Mart 2015 Çarşamba
  • YOK EFENDİM PHANTOM RUMUZLU BU UÇAKLARIN MODERNİZASYONU İSRAİL’DE YAPILMIŞ VE ORADAKİ TEKNİSYENLER DE GÖVDEYE GİZLİ CİHAZ YERLEŞTİRMİŞ DE, DOLAYISIYLA YAHUDİ DEVLETİ’YLE ARAMIZ BOZULUNCA TEL-AVİV’DEN DÜĞMEYE BASAN DAVUDÎ YILDIZLI GENERAL KONYA’DA UÇAN TAYYAREYİ TEPETAKLAK YERE ÇAKMAYA BAŞLAMIŞ…

BİZ ruhen tedaviye muhtaç bir milletiz… Şaka maka değil, hakikaten muhtacız!

Bizi önce psikiyatr koltuğu, derdimize deva olmazsa da artık tımarhane ranzası paklar.

Bunu neden mi söylüyorum?

F-4 jetlerinin düşüşü ertesinde uydurulan bin bir hezeyandan ötürü söylüyorum.

Yok efendim Phantom rumuzlu bu uçakların modernizasyonu İsrail’de yapılmış ve oradaki teknisyenler de gövdeye gizli cihaz yerleştirmiş de, dolayısıyla Yahudi Devleti’yle aramız bozulunca Tel-Aviv’den düğmeye basan Davudî yıldızlı general Konya’da uçan tayyareyi tepetaklak yere çakmaya başlamış…

Elinin körü ve lâ havle ve lâ kuvveti!

Oldu olacak bari Musa’nın Sina’dan üflediği nefesle düşüyorlar deyin de tam olsun…

Hadi Uluengin

http://www.taraf.com.tr/yazarlar/f-4-timarhanesi/

 

  • "TAZMİNAT ARTIK BİR MESELE DEĞİL. TEK MESELE, TÜRKİYE İLİŞKİLERİ DÜZELTMEK İSTİYOR MU? BU, TÜRKİYE HÜKÜMETİNİN VERMESİ GEREKEN STRATEJİK BİR KARAR."

GEÇTİĞİMİZ hafta Türk basınında şaşırtıcı bir haber çıktı. İsrail'in bir aracı ile Mavi Marmara mağdurlarına 1 milyar dolar tazminat ödemeyi teklif ettiği yazıyordu. Dahası, Gazze ablukasını gevşetmeyi önerdiği.

İsrail sonunda tazminatı ödüyor mu? İlişkiler normalleşiyor mu? Bu soruyu sorabileceğim en doğru ve en üst düzey yetkili, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü: Emmanuel Nahşon.

Nahşon'a telefonla ulaşıyorum. Ve hemen soruyorum: İddialar doğru mu?

İki ülke arasında yürüyen müzakerelerin detayları hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor. Ancak ağzından yukarıda alıntıladığım sözler ardı ardına dökülüyor.

İSRAİL'de 3 gün sonra, 17 Mart'ta genel seçimler var. Nahşon, seçim kampanyasında Türkiye isminin bile geçmediğini söylüyor. "Çünkü", diyor, "İsrail için Türkiye ile ilişkiler siyaset-üstü, bir devlet meselesi. Dahası, zaten tüm partiler Türkiye ile iyi ilişkiler istiyor."

Türkiye'de ise İsrail'le ilişkilerin siyasete alet edildiğinden yakınıyor.

Ve kritik bir ekleme yapıyor: "Tazminat artık bir mesele değil. Tek mesele, Türkiye ilişkileri düzeltmek istiyor mu? Bu, Türkiye hükümetinin vermesi gereken stratejik bir karar."

İSRAİL'de "Türkiye" denilince ilk akla gelen, en önde gelen gazetecilerinden Arad Nir de Nahşon'la aynı fikirde.

İsrail diplomatlarının ve Mossad dâhil güvenlik ve ordu teşkilâtının, ilişkilerin normalleşmesi için herşeyin yapılmasından yana olduklarını vurguluyor. "Hatta Netanyahu'nun kendi ulusal güvenlik danışmanları bile" diyor.

Verda Özer

http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/verda-ozer_511/israil-den-carpici-aciklamalar_28447973

 

  • “GÜNLÜK HAYATTA HİÇBİR ŞEY HİSSETMEDİM. KİMSE DE HİSSETTİRMEDİ. AMA SON ZAMANLARDA ANTİSEMİTİZM DE BİRAZ ARTTI TÜRKİYE’DE. BU TABİ ÇOK RAHATSIZ EDİCİ BİR ŞEY. İNSAN GENE BİRAZ ÜRKÜYOR. YAHUDİ CEMAATİ İLE İSRAİL’İ BİRLEŞTİRMEK PEK DOĞRU BİR ŞEY DEĞİL. İSRAİL KONUSU POLİTİK BİR KONU. BİZ TÜRK VATANDAŞIYIZ, İSRAİL’İ SEVERİZ AMA BİZİM KONUMUZ DEĞİL. YAHUDİLERİ TANIMAYANLAR ANTİSEMİT OLUYOR. TANIYANLAR İSE ARADA BİR FARKIMIZIN OLMADIĞINI GÖRÜYOR.”

Nadia Arditti’nin, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda hayatını kaybeden Türk Musevi şehitlerinin anısına yaptığı Yükselen Ateş isimli bronz heykeli de Türkiye Musevileri 500. Yıl Vakfı Müzesi’nde sergileniyor. Ailesinin yaşamı kimliği yüzünden göç yollarıyla döşenmesine karşın, kendisinin kimliği nedeniyle hiç sorun yaşamadığını söylüyor Arditti. Şunları anlatıyor:

“Günlük hayatta hiçbir şey hissetmedim. Kimse de hissettirmedi. Ama son zamanlarda antisemitizm de biraz arttı Türkiye’de. Bu tabi çok rahatsız edici bir şey. İnsan gene biraz ürküyor. Yahudi cemaati ile İsrail’i birleştirmek pek doğru bir şey değil. İsrail konusu politik bir konu. Biz Türk vatandaşıyız, İsrail’i severiz ama bizim konumuz değil. Yahudileri tanımayanlar antisemit oluyor. Tanıyanlar ise arada bir farkımızın olmadığını görüyor.”

Nadia Arditti’nin iki çocuğu da sanatçı. Londra’da yaşayan oğlu Philip Arditti, aralarında Game of Thrones dizisinin de olduğu çok sayıda sinema ve dizide oyunculuk yapıyor. Paris’te yaşayan kızı Livia Arditti ise tiyatrocu. Küçük bir kızken, 6-7 Eylül 1955 pogromunda ailesiyle birlikte korkuyla bu toprakları terk etmiş olan Nadia, şimdi sanatı ve sanatçı çocukları ile Türkiye’yi yurtdışına takdim eden bir isim.

Bugün bir köy evinde olabildiğince sade ve huzurlu hayatına geçişteki en önemli dönüm noktası ise 15 yıl önce geçirdiği beyin tümörü. İki kez ameliyat olan ve uzun süreli tedavilerle sağlığına kavuşan Nadia Arditti, “Hastalığımı ilk öğrendiğimde çok zor bir süreç geçirdim. Ama düşünüyorum ki aslında çok pozitif bir şey oldu hayatımda. Hayatın önemini fark ettim. Daha üretken oldum. Arkadaşlığın, dostluğun, samimiyetin önemini fark ettim. Fransız fotoğrafçı Yann Arthus-Bertrand, 6 milyar öteki isimli sergisinde, benim bu hastalık hikâyemi de işledi ve sinevizyonla yayınladı. Daha sonra kitap haline de gelen bu çalışma aracılığıyla, hayatın ne kadar önemli olduğunu diğer insanlara da anlatabildim” diyor.

Sibel Hürtaş

http://www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/originals/2015/03/turkey-israel-jewish-sculptor-nadia-arditti.html#ixzz3UZIu0XPs

 

  • BU OLANLAR WASHİNGTON VE TEL AVİV’İN İKİYE AYRILDIĞINI GÖSTERİYOR. WASHİNGTON’DA OBAMA, TEL AVİV’DE MOSSAD VE İSRAİL ORDUSU İRAN’I SİSTEME ENTEGRE ETMEK İSTİYORLAR

Netanyahu, Washington’da Obama’ya karşı muhalefet örgütlemeye çalışırken, İsrail’de MOSSAD, Başbakan’ın İran politikasına olan muhalefetini çok boyutlu olarak devam ettirmiştir. 21 Ocak 2015’te Bloomberg Eli Lake ve Josh Rogin, İsrail’i ziyaret eden Amerikalı senatörlere MOSSAD Başkanı Tamir Pardo’nun İran’a karşı ek yaptırımlara gerek olmadığını söylediğini ileri sürdüler. Her ne kadar Tamir Pardo yaptığı açıklama ile Amerikalı senatörlere böyle bir şey söylemediğini ileri sürse de gerçeği herkes biliyor. Diğer bir ifade ile İsrail Başbakanı İran’a saldırıyı ve hiç olmazsa ek yaptırımları savunurken MOSSAD, Obama Yönetimi’nin savunduğu noktada duruyor ve İran’a ek yaptırımlara dahi karşı çıkıyor.

Bu skandal niteliğindeki gelişmeyi, siyasete hazırlanan eski MOSSAD Başkanı Meir Dagan’ın, Tel Aviv’de binlerce kişinin katıldığı mitingde yaptığı konuşmada Netanyahu’yu açık şekilde hedef alması izledi. Dagan MOSSAD tarihi ile ilgili yazılan kitaplarda  “efsanevi ajan” olarak sunulan bir karakter. Türkçeye  “MOSSAD-İsrail Gizli Servisi’nin ilk kez gün yüzüne çıkan büyük operasyonları”  (Koton Kitap, İstanbul 2012-İngilizce baskısının da 2012’de çıktığını kaydedelim) adıyla çevrilen kitap, daha 26 yaşında olan Yüzbaşı Meir Dagan’ın Filistin Halk Cephesi liderini nasıl öldürdüğünü anlatan operasyon ile başlar. Özetle Dagan, istihbarat dünyasında sıradan bir MOSSAD Başkanı değildir. Şimdi Dagan, Netanyahu’ya ağır bir şekilde saldırıyor. Dagan şöyle diyor;  “Yaşadığımız liderlik krizi, İsrail devletinin kuruluşundan beri yaşadığı en kötü kriz. Netanyahu son altı yıldır başbakanlık yapıyor. İsrail hiçbir dönemde bu kadar zorda kalmamıştı. Netanyahu, son altı yıllık başbakanlığı döneminde, daha iyi bir gelecek için hiçbir inisiyatif almadı.”

Bu olanlar Washington ve Tel Aviv’in ikiye ayrıldığını gösteriyor. Washington’da Obama, Tel Aviv’de MOSSAD ve İsrail ordusu İran’ı sisteme entegre etmek istiyorlar. (MOSSAD içinde örtülü operasyonlar ile rejimin devrilmesi gerektiğini savunanların olduğu görüşü de savunuluyor.) Washington’da Cumhuriyetçi muhalefet ve Tel Aviv’de Netanyahu ise İran’da rejimin devrilmesi için güç kullanımı dahil, her türlü yolun denenmesi gerektiğini savunuyorlar.

Ümit Özdağ

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/mossad-netanyahu-kavgasinin-perde-arkasi-33814yy.htm

 

  • BİRÇOK GÖZLEMCİYE GÖRE LİKUD KAMPINDA BİR PANİK HAVASI VAR. BU HAVA, DİĞER DAHA SAĞ PARTİLERE KAYMIŞ LİKUD SEÇMENİNİN, NETANYAHU’NUN “BÜTÜN DÜNYA BANA KARŞI” İDDİALARINI CİDDİYE ALARAK, “BİBİ KAYBEDERSE SOLCULAR GELİR” KORKUSUYLA LİKUD’A GERİ DÖNMESİNE YOL AÇABİLİR

Güvenlik Şahini imajını korumaya çalışan Netanyahu ve Likud, kampanyalarında ekonomik sorunları da kapsamaya çalışırken, bu kez, Mossad ve Şin Bet (İstihbarat örgütleri) eski başkanlarının, “ABD ile ilişkileri bozdun, İsrail’nin güvenliğini zora soktun” eleştirileriyle karşılaşıyor (Yedioth Ahranot 14/03/15). Birçok gözlemciye göre Likud kampında bir panik havası var.

Bu hava, diğer daha sağ partilere kaymış Likud seçmeninin, Netanyahu’nun “bütün dünya bana karşı” iddialarını ciddiye alarak, “Bibi kaybederse solcular gelir” korkusuyla Likud’a geri dönmesine yol açabilir. Böylece Netanyahu bir fırsat daha yakalayabilir.

Diğer taraftan İsrail halkı bu kez güvenlik yerine ekonomik koşullara odaklanır, “bütün dünyanın karşı olmadığı birini”; karizmatik, ama geçen hafta The Economist’in aktardığı gibi sözüne asla güvenilmez bir siyasetçi olan Netanyahu yerine, soğukkanlı, sakin, sağduyulu, barıştan söz eden, “Kazanırsam ilk işim uçağa atlayıp Amerika’ya gidip ilişkileri düzeltmek olacak” diyen Isaac Herzog’u tercih edebilir (Haaretz, 13/03/15).

Ancak, benim sayabildiğim kadarıyla en az 14 partinin katıldığı seçimlerin gerçek sonuçları, oy sayımı bittiğinde değil, koalisyon pazarlıkları tamamlandığında belli olacak.

Brooking Institute’ün araştırması, Netanyahu liderliğinde, yedi partili bir koalisyonun 120 iskemlenin 65’ini alabileceğini, buna karşılık, Siyonist Birlik liderliğinde, 5 partili (Arap Bloku’nun da katılımıyla) bir koalisyonun payının 54’te kalacağını düşündürüyor. Ancak yedi partili bir sağ koalisyonu oluşturmanın, bir arada tutmanın zorluğu ortada. “Bütün Yahudiler aynı” anlayışının hâkim olduğu Arap Bloku ise bir Siyonist Blok koalisyonuna katılmaya istekli görünmüyor (Forward, 12/03). Buna karşılık, Yedioth yazarlarından Benjakob, Siyonist Birliğin, Shas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği isimli iki sağ partinin katılmasıyla oluşacak yedi partili bir koalisyonda 64 iskemleye ulaşarak hükümet kurabileceğini düşünüyor. İsrail’in siyasi iklimini değiştirebilecek bu seçimlerin bir başka özelliğini de belirsizlik oluşturuyor.

Ergin Yıldızoğlu

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/231459/Tarihi_Secimler.html

 

Netten okumalar

  • MELNITZ AMCA'NIN YAHUDİLERİ!... – ÜMRAN AVCI

http://www.haberturk.com/yazarlar/umran-avci/1052297-melnitz-amcanin-yahudileri-

 

  • AMERİKA’DA YAŞAYAN YAHUDİLERİN FAALİYETLERİ - RAİF ANIL ÖTKEN

http://akademikperspektif.com/2015/03/14/amerikada-yasayan-yahudilerin-faaliyetleri/

 

  • ANNE FRANK'İN ARKADAŞI ANLATIYOR: ONU KAMPTA GÖRDÜM, ÜZERİNDE SADECE BATTANİYE VARDI

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/28406579.asp

 

  • UPA YAZARLARI OZAN ÖRMECİ VE DENİZ TANSİ, 2015 İSRAİL GENEL SEÇİMLERİNİ ADA TV’DE YORUMLADI

http://politikaakademisi.org/upa-yazarlari-ozan-ormeci-ve-deniz-tansi-2015-israil-genel-secimlerini-ada-tvde-yorumladi/

 

  • ESKİ ASSOLİSTE YENİ ŞARKI ÖĞRETİLMEZ DERKEN HAYATIMIZA BİR TEL AVİV GİRDİ

http://www.sinaafra.com/eski-assoliste-yeni-sarki-ogretilmez-derken-hayatimiza-bir-tel-aviv-girdi/

 

  • İSRAİL SEÇİME GİDİYOR, SOLUN GÜNDEMİNDE EKONOMİ, SAĞIN GÜNDEMİNDE GÜVENLİK VAR - SERAP MERVE DOĞAN

http://t24.com.tr/haber/israil-secime-gidiyor-solun-gundeminde-ekonomi-sagin-gundeminde-guvenlik-var,290628

 

  • İSRAİL’DEKİ TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ SÖZCÜSÜ SEÇİMLERİ BİRGÜN'E DEĞERLENDİRDİ: LİBERMAN ADETA ERDOĞAN’IN KOPYASI

http://www.birgun.net/news/view/israildeki-turkiyeliler-birligi-sozcusu-secimleri-birgune-degerlendirdi-liberman-adeta-erdoganin-kopyasi/15056