Kudüs’teki sinagog saldırıları sonrası Yahudi cemaatleri tüm dünyada geniş çaplı güvenlik önlemleri alıyor
Geçtiğimiz hafta Kudüs’teki sinagoga yapılan terör saldırısı ve Belçika’da bir Yahudi’nin bıçaklanarak öldürülmesinin ardından İngiltere Yahudi Cemaati, kurumlarına güvenlik konusunda dikkatli olmaları yönünde uyarıda bulundu.
İngiltere’de yaşayan Yahudilerin güvenliğinden sorumlu İngiliz Toplum Güvenliği Vakfı, güvenlik tedbirleri içeren dokuz maddelik bir bülten yayınlayarak, Yahudi kurumlarına “şüpheli durumlarda polisle doğrudan irtibat kurabilecek, potansiyel tehditleri tespit ederek etkisizleştirme amacıyla, görünebilir dış güvenlik devriye birimleri oluşturulması” çağrısında bulundu.
Los Angeles merkezli insan hakları kuruluşu Simon Wiesental Merkezi’nin Dekan Yardımcısı Rabi Abraham Cooper, The Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte merkezin Los Angeles emniyet ve polisiyle sıkı temasta olduğunu belirtti. Cooper, ABD’nin dünyanın ikinci büyük Yahudi toplumuna ev sahipliği yaptığını ve istihbarat yetkililerinin güvenliği sağlamak için ortalamanın üstünde çalışmaları gerektiğini vurguladı. Cooper, özellikle Kudüs’te Filistinlilerin düzenlediği saldırılardan bu yana duyulan tedirginliğin de altını çizdi. Avrupa’da da Yahudi cemaatleri saldırılar karşısında şaşkınlık ve öfkelerini ifade ettiler.
Fransız Yahudi toplumu ve kurumlarını aynı çatı altında toplayan CRIF, son dönemlerde yaşanan antisemit saldırıları korkunç olarak nitelendirdi. CRIF Başkanı Roger Cukierman, saldırıları öven Hamas’ın varlığının, Filistin Yönetimi’ni temsil eden Mahmud Abbas’ın Filistin Devleti’nin tanınması yönündeki girişimlerinin meşruiyetini zayıflattığını belirtti. Fransa’daki Yahudilerin dini hizmetlerinden sorumlu kurumu da, Kudüs’teki saldırı sonrası bir toplantı düzenledi. Kurum yaptığı açıklamada saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerini gönderirken, son saldırının “barbarlıkta yeni bir çığır açtığını” ifade etti.
