Osmanlı sarayında Kira Kadınlar

Kira kadın denilince yakın zamana kadar akla Ester Kira gelirdi. Başta Avram Galanti olmak üzere bu konuda kalem oynatan pek çok kişi bu güçlü kadına gönderme yapmış, onun Kanuni döneminden III. Mehmet zamanına kadar haremle dış dünyanın bağlantısını sağlayan tek bir kadın olduğu fikrine kapılmışladır. Ancak Prof. Mahir Aydın’ın bu konuda kaleme aldığı makale bunun tam tersini söylüyor. Ona göre söz konusu evrede bir değil tam üç kira kadın var ve bunların içinde asıl önemlisi Ester Kira değil, Esperanzo Malchi

Önder KAYA Perspektif
11 Haziran 2014 Çarşamba

‘Kira’ unvanının nereden kaynaklandığı sorusu tartışmalıdır. Avram Galante bu unvanın saraya dışarıdan malzeme getiren kadınlara verildiği kanısındadır. Ona göre Ege adalarında müfettişlik yaptığı dönemde Rum kökenli bazı satıcı kadınlara da bu unvan verilmekte idi . 16. yüzyıl Osmanlı Yahudileri açısından bir altın çağ oldu . Bilhassa İstanbul’da saraya son derece yakın ve bir o kadar nüfuzlu önemli simalarla karşılaşmak mümkündü. Misalen Kanuni Sultan Süleyman’ın hekimi Moşe B. Hamun olduğu gibi yine bu yüzyılda Dona Gracia Nasi ve yeğeni Josef Nasi gibi kişilerin, gerek padişah ve gerekse de önemli devlet adamları ile diyalog halinde oldukları gözlemlenir.

Kira kadınlar bazen haremdeki valide sultanlarla yabancı ülke diplomatları arasında elçilik yapıyorlar, bazen de saray kadınlarının talep ettikleri değerli kumaş ya da mücevher tarzı şeyleri getiriyorlardı. Hatta bir kısmının tıbbi konularda harem halkına hizmet verdiği de biliniyor. Bilindiği üzere İspanya’dan göç eden Yahudilerin tıp bilgisi, çağın şartlarına göre epey iyi durumdaydı. Bu hizmet bazen de büyü veya muska alanlarında da olabiliyordu. Bazı kaynaklarda Safiye Sultan’a hizmet veren kira kadının yapmış olduğu büyülerle Sultan III. Murat’ın Safiye Sultan’a bağlanmasında önemli roller oynadığından bahsolunur .

İlk kira Fatma Hatun

Kanuni döneminde saraya giren çıkan ve harem kadınlarının dış dünya ile irtibatını sağlayan kira kadınların ilki Fatma Hatundur. Kendisinin aslen Yahudi olduğu ancak ömrünün son demlerinde Müslümanlığa geçtiği Prof. Mahir aydın tarafından zikrolunur. Yaptığı hizmetlerin bir karşılığı olarak kendisine Kanuni tarafından 1521’de bir muafiyet beratı verilmişti. Beratta kocası Moşe ve oğulları Elia ile Josef’in bazı vergilerden muaf tutuldukları ve Müslümanlar gibi yanlarında köle bulundurmalarına izin verildiğini öğreniyoruz. Söz konusu berat, torunları zamanında da onaylatılacaktı. Nitekim beratı en son II. Osman’ın 1618’de onayladığı biliniyor . Mahir Aydın, Fatma Hatun’un Kırımlı olduğunu ve mezhebinin de Karay olabileceğini söylemekte. Ona göre Kanuni’nin annesi olan Hafsa Sultan, oğlu Süleyman’ın Kefe sancakbeyliği zamanında bu kadını hizmetine almış ve oğlu tahta geçtikten sonra da irtibatını devam ettirmişti. Bu iddiaya en önemli delil olarak da Fatma Kira’nın torunlarının isimlerini gösterir. Bu çocuklar Kurd ve Ghur adlarını taşımaktadırlar ki, Kurd’un ‘Kurt’ gibi Türkçe bir kelime olabileceğini, Ghur’un ise Tevrat’ta geçen ve Yehuda’nın lakabı olan Genç Aslan anlamına geldiğini belirtir. Lakin Sefaradlar Yehuda için ‘Leon’ unvanını kullandıkları için Ghur ismini tercih etmemişlerdir. Yine dönemin Yahudi kaynaklarında bu kadından pek bahsedilmemesi de Mahir Aydın’a göre onun Karaylığına yorulabilir . Fatma Hatun’un hayatının sonlarına doğru İslamiyet’e geçmesine rağmen çocukları ve torunlarının inançlarını korudukları biliniyor. İlk kira kadının ölümü 1548 dolaylarıydı. Ondan sonra ise bu işi üslenen kişi, Ester Kira olacaktır.

Haremle dış dünyanın irtibatını sağlayan Ester Kira

Hayatı hakkında çok da fazla bilgi sahibi olmadığımız Ester Kira, haremle dış dünyanın irtibatını sağladığı gibi, yabancı ülkelerle girişilen bir takım diplomatik temaslarda da aktif olarak yer almıştır.  Avram Galante, onu konu edinen bir yazısında sultanın, kendisine Ester Kira vasıtasıyla Venedik elçisi tarafından gönderilen kadife kumaşlar için elçiye teşekkür ettiğini kaydeder .

Ester Kira’nın sarayla olan diyalogu dışında hayatı hakkında kapsamlı bilgi bulunmadığını hemen belirteyim. Bilindiği kadarıyla Osmanlı kaynaklarında ‘Kira kadın’ olarak da geçen bu kişi, Rabbi Eliya Handali adlı bir Yahudi din adamının dul kalmış eşiydi .  Onun sarayla irtibatlandırılması Kanuni’nin ölümünden sonrasına gider. III. Murat devrinin başlarına denk gelen 1575 yılında Venedik elçileri ile valide sultan konumundaki Nurbanu arasındaki irtibatı sağlayan kişilerden biri ünlü hekim Salomon Nathan Aşkenazi, diğeri ise Ester Kira idi .

İşin enteresan yanı Ester Kira’nın değişen güç dengelerine karşı kendi konumunu muhafaza etmeye bilmesiydi. Öncelikle valide sultan Nurbanu ile işbirliği yapan Ester Kira, valide sultanın gelini Safiye Sultan üzerinde kurduğu baskının şahidi olmuştur. Bu devrede onun dışarı ile en önemli irtibat kaynağı olduğu gibi, Nurbanu’dan sonra haremin baş kadını olan Safiye Sultan zamanında da bu konumunu muhafaza edecekti . Nurbanu Sultan’ın ölümünden kısa bir süre sonra meydana gelen bir olay, onun dengeleri gözetme konusunda ne kadar mahir olduğunu gözler önüne serer. Fransa Kraliçesi Katerina de Medici, Nurbanu Sultan ve Haseki Safiye Sultan’a hediyeler gönderir. Nurbanu Sultan bu sırada vefat etmiştir ve Ester Kira, tüm hediyelerin Safiye Sultan’a sunulmasını temin etmiştir. Hatta bu hediyeler arasında yer alan bir saati de sadrazama sunarak onun da hoşnutluğunu kazanmıştır. Ester Kira, İstanbul’daki İngiliz elçisi Barton’un hizmetindeki adamlardan Salomon Usque’nin kaleme aldığı bir raporda müteveffa olarak zikredilmektedir ki, bu durumda kendisi 1595 yılına gelindiğinde ölmüş olmalıdır. Yine aynı raporda kendisinin Makedonya’nın Serez şehrinden olduğu da belirtilir .

Dönemin en güçlü kirası Esperanzo Malchi

Akıbeti son derece trajik olan kira ise en sonuncusudur. Esperanzo Malchi adındaki bu kadın, Ester Kira’dan sonra Safiye Sultan’ın en önemli hizmetkârı olmuştu. Ancak diğerlerinden farklı olarak bu nüfuzunu ciddi bir servet biriktirmek amacıyla kullanacaktı. Esperanzo Malchi, dönemin en güçlü simalarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu gücü nerede ise tamamen Valide Safiye Sultan ile olan irtibatına borçluydu. Safiye Sultan Osmanlı tarihinde servet toplamak denilince akla gelen en önemi harem mensuplarındandı. Kendisi hem diplomatik teşebbüslerden geri kalmamış , hem de rüşvet karşılığında bazı önemli devlet memuriyetlerinin dağıtılmasında ön ayak olmuştu . Her iki teşebbüsünde de kendisinin en büyük yardımcılarından biri Esperanzo Malchi olmuştu.

Ancak Malchi’nin sonu kapıkullarının ulufe adı verilen maaşlarının dağıtımı için kesilen sikkelere müdahale etmesinden olacaktı. Malchi, darphanede basılan ve kapıkullarına verilen paraların ayarı ile oynamıştı .  Yani para basımı için darphaneye teslim edilen kıymetli madenin bir kısmını alarak onun yerine kıymetsiz maden koydurtmuş ve böylelikle de paranın alım değerinin azalmasına, başkentte enflasyonun baş göstermesine sebep olmuştu. Kapıkulları sağda solda “verilen akçe bir işe yaramaz, ne at alabiliriz ne de silah” diye söylenmeye başlamışlardı . Sonrasında Şeyhülislam Sunullah Efendi’ye giden kapıkulları, ayarı düşük akçe ile eski değer üzerinden piyasadan alışveriş yapmalarının caiz olup olmayacağını sormuşlar, caiz olmadığının söylenmesi üzerine de bu durumdan sorumlu tutukları Esperanzo Malchi ya da namı diğer ‘kira kadın’ı öldüreceklerini ifade etmişlerdi. Şeyhülislamın araya girmesi ve “zimmidir, canı, malı, namusu devletin teminatı altındadır, dilekçe yazın, padişaha ileteyim, suçlu ise şehirden sürdüreyim,” demesi de askeri yatıştıramamıştı . Bunun üzerine Safiye Sultan’ın koruması altında bulunan kira kadının başına bir şey gelmemesi için sadaret kaymakamı olan Halil Paşa, Yahudi mahallesine adam göndererek Esperanzo Malchi’nin kapıkullarından önce bulunmasını emretmişti. Sonrasında bulunan kira kadın Halil Paşa’nın konağının merdivenlerini çıkmak üzereyken, kapıkulları tarafından fark edilmiş ve oracıkta parçalanarak öldürülmüştü .

Kapıkullarının öfkesi bununla da dinmemiş, askerler kira kadının cesedini Sultanahmet’teki Atmeydanı’na kadar sürüklemiş ve burada bir ağaca asmışlardı. Bu süre içinde Esperanzo Malchi’nin başta cinsel organı ve elleri olmak üzere bazı uzuvlarını keserek rüşvet çarkının bir parçası olduğunu düşündükleri bazı devlet ricalinin kapısına çivilemişlerdi . Ertesi gün iki oğlu da ele geçirilmiş, büyük olanı derhal parçalanırken küçük olan Müslümanlığa geçerek canını kurtarabilmişti. Esperanzo Malchi’nin cesedi iki gün kadar ağaçta asılı kaldıktan sonra yayılan kokulardan rahatsızlık duyulması üzerine ceset yakılmıştı.

Yaşananlar Osmanlı İstanbul’unun en kanlı sahnelerinden biridir. Gelgelelim bu çarkın başında olan Valide Safiye Sultan’a herhangi bir şey olmamıştır. Hatta Safiye Valide, olaylar sırasında yetersizliğine hükmettiği sadaret kaymakamı Halil Paşa’yı görevinden aldırmıştı. Esperanzo Malchi’nin de tüm mal varlığına el konulmuştu. Söz konusu olan o kadar büyük bir servettir ki, bu para ile yeniçerilerin tüm ulufesi ödenmiş, paranın 100 bin florinlik kısmı darphaneye gönderilerek sağlam akçe basılması emredilmiş, geri kalanı da hazineye aktarılmıştı . Yaşanan gelişmeler sonrasında “kira kadınlık” müessesi belki tam olarak ortadan kalkmasa bile güçlü kira kadınlar devrinin kapandığı rahatlıkla söylenebilir. Yaşanan gelişmelerden sonra hiçbir kira kadın siyasi ve ekonomik yaşamda etkin bir konuma gelemeyecekti.

KAYNAKÇA

Mahir Aydın; “Osmanlı Dünyasında Yahudi Kira Kadınlar”, Belleten, cilt: 65, satı: 243, Ankara 2002, s. 623-635

Ahmet Hikmet Eroğlu; Osmanlı Devletinde Yahudiler, Ankara 2000

Avram Galante; “Osmanlı Saraylarında Etkin Bir Kadın: Esther Kyra” (çev: Renata Kaç), Tiryaki, sayı: 2, Eylül 1994, s. 28-32

Önder Kaya; Tanzimat’tan Lozan’a Azınlıklar, İstanbul 2004

Bernard Lewis; İslam Dünyasında Yahudiler (çev: Bahadır Sina Şener), Ankara 1996

Necdet Sakaoğlu; Bu Mülkün Kadın Sultanları, İstanbul 2008

Selânikî Mustafa Efendi; Tarih-i Selânikî (haz: Mehmet İpşirli), II, İstanbul 1989

Moshe Sevilla Sharon, Türkiye Yahudileri, İstanbul 1992

Esperanzo Malchi, dönemin en güçlü simalarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu gücü nerede ise tamamen Valide Safiye Sultan ile olan irtibatına borçluydu. Safiye Sultan Osmanlı tarihinde servet toplamak denilince akla gelen en önemi harem mensuplarındandı. Kendisi hem diplomatik teşebbüslerden geri kalmamış , hem de rüşvet karşılığında bazı önemli devlet memuriyetlerinin dağıtılmasında ön ayak olmuştu . Her iki teşebbüsünde de kendisinin en büyük yardımcılarından biri Esperanzo Malchi olmuştu.

 

DİPNOT

Galante, 28-29

Galante, 28. Bernard Lewis de bu unvanı aynı şekilde yorumlar. Bkz. Lewis, 165

Kaya, 58

Aydın, 625

Aydın, 627

Aydın, 626

Galante, 29

Galante, 28; Sharon, 54; Eroğlu, 153

Aydın, 627-628

Aydın, 628

Aydın, 629.

Sharon, 53

Eroğlu, 154

Sakaoğlu, 206

Kaya, 59

Selaniki, II, 854

Selaniki; II, 855

Sharon, 54

Eroğlu, 155

Selaniki, II, 856; Aydın, 631-632; Eroğlu, 155

Selaniki, II, 856-57

Selaniki, II, 858

Aydın, 632

Sharon, 53

Eroğlu, 154

Sakaoğlu, 206