‘Nazileri yargılamak acaba bitmeyen bir tarih mi?’

12 Şubat Çarşamba akşamı Fransız Kültür Merkezi’nde Fransız tarihçi Annette Wieviorka, ‘Bir Yüzleşme Serüveni: Shoah Sonrası Fransa’da Hafıza Politikaları’ başlıklı etkinlikler serisi kapsamında bir konferans verdi

Rayka NAYIR GÜVEN Toplum
19 Şubat 2014 Çarşamba

Düzenlenen etkinliğin üçüncü ayağı olan  ‘Nazileri yargılamak acaba bitmeyen bir tarih mi?’ adlı konferansta Wieviorka, Nazileri yargılamak üzere ABD, Fransa, İngiltere ve Sovyetler Birliği tarafından 1945 yılında kurulan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemeleri’nin önemini tarihi, siyasi ve hukuk açısından değerlendirdi. Wieviorka zamanın suçu azaltmadığını aksine Nazileri yargılamanın Soykırım’ın önemini ortaya çıkardığını vurguladı. Tarihçilerin siyasete karışmamaları gerektiğini konferans sırasında birkaç kez yineleyen Wieviorka, “Adalet her zaman niyetçidir ve bir şeyleri kanıtlamak ister. Tarihçiler içinse böyle bir şey söz konusu değildir,” dedi. Adaletle ilgili bir takım konuların ancak son Nazi öldüğünde kapanacağını belirten ünlü tarihçi, ‘soykırım’ kelimesinin hukuki bir boyutu olduğu için tarihçiler tarafından pek tercih edilmediğini ifade etti. Wieviorka ayrıca Nazilerin Nürnberg Mahkemeleri’nde hem savaş hem de insanlığa karşı suçlardan mahkûm olduklarını buna karşılık ABD’nin elinde bulunan belge ve arşivlerle sadece barışa karşı suç işlendiği ve komplo teorileri üretildiği için katıldığını sözlerine ekledi. Konuşması sırasında Soykırım kelimesinin tarihçesine de değinen de Wieviorka, bu kelimenin mahkemelerin kurulduğu dönemde tam olarak bilinmediğini kaydetti. Soykırım kelimesini bulan Polonyalı Rafael Lemkin’in soykırımın hukuki teorisinin alt yapısını Japonya’da Katoliklerin yok edilmesinden sonra oluşturduğunu ancak 1948’de Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin (SSECS) imzalanmasıyla hukuksal bir tanıma sahip olduğu bilgisini paylaştı. Bunlara ek olarak Lemkin döneminde sadece Nazilerin bilindiğini ama kampların bilinmediğini sözlerine ekleyen Wieviorka, Nazilerin hiçbir zaman tek başlarına değil, hep birlikte gruplar halinde hareket ettiklerini ancak Nürnberg Mahkemeleri’nde birebir öldürenlerin değil devletin başında olanların yargılandığını belirtti.

Fransız tarihçi 120 Nazi’nin hâlâ aranmaya devam ettiğini belirttikten sonra son olarak Nürnberg Mahkemeleri’nin sonuçlarıyla da ilgili bilgi vererek, yargılanan 24 kişiden sadece üçünün beraat ettiğini, 12 kişinin ölüme mahkûm edildiğini ve geri kalan suçluların en sert cazları aldıklarını sözlerine ekledi.

Annette Wieviorka kimdir?

CNRS’de araştırmacı olan Annette Wieviorka aralarında ‘Sürgün ve Soykırım’, ‘Takipten Davaya Eichmann’ gibi eserlerin yer aldığı Yahudi Soykırım belleğinin kamusallaşmasına katkıda bulunan ve birçok yabancı dile de çevrilen çok sayıda makale ve esere imza attı. Wieviorka Fransa’daki Yahudilerin gasp edilmiş malları konusunu araştıran çalışma misyonu üyesi olarak da görevine devam ediyor.  Wieviorka’nın Türkçe’ye çevirilen kitapları arasında ‘Kızıma Soykırımı Anlatıyorum’ ve ‘60 Yıl Sonra Auschwitz’ yer almakta.

“Adalet her zaman niyetçidir ve bir şeyleri kanıtlamak ister. Tarihçiler içinse böyle bir şey söz konusu değildir”