Gaziantep’te unutulan Yahudi mirası

“Otu çek, köküne bak” derlermiş… Çocuklarına kökenlerine dair bilgi bırakma çabası içinde araştırmalara başlayan Özkul Arkadaş, bu çalışmalar sonucunda çok arzu ettiği Gaziantep Sinagogu’nun onarılması için sık sık şehri ziyaret ederek etkin rol alıyor.

Ester YANNİER Toplum 0 yorum
1 Şubat 2012 Çarşamba

‘Arkadaş Levi’ ailesi Gaziantep kökenlilerin aşina oldukları bir soyadı. Rav Büyükbaba Arkadaş’ın ardından oğulları da 1960 yılından sonra Rav olarak görev almışlar. Rav Moşe Arkadaş Levi’nin küçük oğlu olan Özkul Arkadaş, gönül borcunu Gaziantep Sinagogu’nun onarımında çaba sarf ederek ödüyor.

 Kaç yılına kadar Gaziantep’te yaşamaya devam ettiniz?

1979 yılına kadar oradaydık. Gaziantep’in Yahudi yerleşimi bin yıla yakın bir tarihtir. Şehirde biri küçük biri büyük olmak üzere iki sinagog vardı.  Şehirde herkes birbirini tanırdı, bizler oradan ayrılana kadar 130 kişi kadar bir Yahudi nüfusu vardı. Günümüzde hiç Yahudi kalmadı. 1978 yılında beraber büyüğümüz üç arkadaş askere gittik ve şehre geri dönmedik. Ülkenin o dönemki anarşik durumu göçe neden oldu.  Aralarında üç kardeşimin de bulunduğu büyük bir çoğunluk İsrail’e göç etti. İstanbul’a gelen aile sayısı çok az…

 Gaziantep Sinagogu’nun restorasyonu ile uğraşıyorsunuz. Kaç yıllık bir sinagog?

Bizdeki kayıtlar, sinagogun üzerindeki bir taştan anladığımız kadarı ile (şu anda kayıp olan taşı emniyet güçleri aranıyor) orada son tadilat 243 yıl önce yapıldı.  Şehir kayıtlarına bakıldığında ise 800 yıllık bir sinagog olduğu anlaşılıyor. Dönemin padişahının sinagogun açılmasına dair vermiş olduğu fermanı da bulamıyoruz.

Şehirden tüm Yahudiler ayrılınca sinagog bakımsız kaldı, yıkıldı. Duvarları çöktü. Şehrin şimdiki Belediye Başkanı Asım Güzelbey, bizlerle birlikte büyümüş bir kişi, ananelerimizi, geleneklerimizi ve göreneklerimizi çok iyi bilir.  Şabat günleri gelip ocağımızı, sobamızı yakardı, o kadar yakındık. 14 yıl önce, henüz resmi herhangi bir görevi yok iken şehirde bir Yahudi tarihinin bilinmesi, görülmesi için sinagogun restorasyonuna önayak oldu. O dönem de Muammer Güler Gaziantep Valisi, Celal Doğan Belediye Başkanı idi. 1998 yılında Vali Güler ve Başkan Doğan çok ciddi uğraşılar sonucunda sinagogun onarımı için gerekli maddi kaynağı sağladılar. Vali Güler’in başka şehre tayin edilmesiyle proje askıya alındı. Ancak Asım Güzelbey, bu işin peşini hiç bırakmadı ve irtibatımız hiç kesilmedi. Son dört yıldır Belediye Başkanı Güzelbey’in şehirdeki semavi dinlerin eski eserlerini yeniden topluma kazandırılması yönündeki çalışmaları kapsamında proje yeniden gündeme geldi.  Başkan, Yahudi eski yerleşim bölgesi olan Su Burcu’ndaki sadece sinagogun onarılmasını değil civarının da güzelleştirilerek tarihi değerinin kazandırılmasını istiyor.

Restorasyon projesine göre ilk taşlar 2010 yılında koyulacaktı, ancak bir kez daha politik hareketler engel oldu. Uğraşlar sonucunda ihaleye çıkarılarak, çalışmalar başlatıldı. 2012 yılının haziran ayında restorasyonun tamamlanarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne teslim edilmesi bekleniyor.  Çalışmalar çok hızlı ilerliyor. Sinagog bir müzeye dönüştürülecek. Bunun içinde bazı objeleri toparlamaya çalışıyoruz.  Sene de bir kere oraya giderek dua yapılır. Bu vesileyle ellerinde fotoğrafları olan, bilgilerini paylaşmak isteyenlere ulaşmaya çalıştığımızı da belirtmek istiyorum. Naim Güleryüz’ün de Gaziantep hakkında bir kitap çalışması olduğunu bilgisine sahibiz.

 İstanbul’da yaşayan Gazianteplilerle irtibat halinde misiniz?

Hepsi ile görüşüyoruz, bu çalışma onları da çok heyecanlandırıyor. 1999 yılında, Arkadaş, Tavaşi, Bilmen ailelerinden 32 kişilik bir grup, Gaziantep’e üç günlük bir tur yaptık. Herkes çocuklarına torunlarına yaşadıkları evleri gösterdi.  Yerel halktan sıcak ilgi gördük.

Gaziantep Liselilerin günü vardı. Buradan birkaç kişi toplanarak gittik. O kadar sıcak karşılandık ki, nereye oturtacaklarını bilemediler. Sıra arkadaşlarımızdan kimisi bakan, kimisi milletvekili olmuş, bizleri özlemle sevgiyle kucakladılar. Yöre halkı bu denli sıcakkanlı.

Gerçek Antepliler olaylar neticesinde Yahudilerin şehirden göçmesinden üzüntü duyuyorlar. 1978-1979’da saldırılar oldu, evler, işyerleri yakıldı, söylemler, silahlı saldırlar vs…

O yıllarda babam ne yapılması gerektiği konusunda Hahambaşılığa yazılı müracaat etmiş.

 Tarihte kalabalık bir Yahudi nüfusa sahip olan Gaziantep’in ailelerinin isimleri neler?

Arkadaş Levi, Bildirici, Franko Bilmen, Özsezikli, Duşi, Nihmet. İsrail’e göç edenler arasında ise Eşkenazi, Seven, Kilisli olmalarına rağmen  kökenleri Antepli olan Kohen Lord lakaplı, Tavaşiler…

 Tarihte Gazinatep Yahudilerini anlatan yazılı kayıt var mı?

Şehirden tüm Yahudiler ayrılırken son ayrılanlardan olan Rav dedem belgeleri İsrail’e giderken yanında götürdü diye tahmin ediyorum. Hiçbir kayda ulaşmıyoruz. Tesadüfen teyzemin kocasının günlüğünde 3-4 sayfa bulduk, o da çok kısıtlı bilgi.

 Mezarlıklar tarihi anlatan kalıntılardır. Şehirdeki Yahudi Mezarlığı’nın durumu nedir?

Şehir Mezarlığı’nın içinde olan Yahudi Mezarlığı’nın duvarları Yakup Bilmen tarafından yeniden yaptırıldı. Kapısına kilit konuldu. Böylece mezarların ve taşların daha fazla tahrip edilmesinin önleneceğini zannediyorum. Daha önceleri şehirde bulunan yüzlerce yıllık mezarlık maalesef yok oldu.

 Bölgedeki Yahudi kalıntıları ile ilgili başka çalışmalar olacak mı?

Kilisli bir avukat ile tanıştım. Orada bir sinagog olduğu bilgisine ulaştım. Vakıflar Bölge Müdürlüğü oranın tadilatını da gündeme aldı. Kilis’e gittim ancak sinagogun kapıları kapalı olduğu için içeri giremedim. Sinagogun  taş duvarları duruyor.

Türkiye Sinagogları / Naim Güleryüz - İzzet Keribar

Özellikle Halep’ten gelen Yahudiler tarafından oluşturulan Gaziantep Yahudi Cemaati, Osmanlı yönetimi boyunca dinî açıdan Halep Hahambaşılığı’na bağlı olarak varlığını sürdürmüştür. Gezgin Vital Cuinet 1880’li yıllarda Ayintab (Gaziantep) kazası Yahudi nüfusunu 857 olarak vermekte ve kentte bir sinagogun mevcut olduğunu belirtmektedir. Kent Yahudi nüfusu 1945’te 327’ye, 1965’te 152’ye düşmüştür. Özellikle 1975’de başlayan göçler sonucu da 1980’li yıllardan sonra kentte yerleşik Yahudi kalmamıştır.

Yüksek cepheli duvarlar arkasında, ortak bir avlu etrafına yerleştirilmiş ana ibadet mekânı, midraş ve yeşiva’sı ile bir kompleks teşkil eden Gaziantep Sinagogu’nun 10. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Sinagogla ilgili iki İbranice kitabeden biri 1776, Gaziantep Müzesi’nde bulunan diğeri ise 1878 tarihini taşımaktadır. Bunlar muhtemelen tadilat veya tamirat tarihleridir.

Geleneksel Güneydoğu Anadolu yöresel özelliklerini taşıyan sinagog kesme taştan inşa edilmiş olup ana giriş kapısı ve Ehal’de iki renk kesme taş işçiliği görülmektedir. Ehal yarım daire kesitli olup Teva ortada ve sabittir. Azara ise yukardadır. Oturma yerleri olmayan sinagogda yerde halılar üzerinde oturulduğu söylenmekle beraber daha ileriki yıllara ait fotoğraflarda iskemleli oturma düzeni görülmektedir. Avluda, sekizgen bir havuz ve bodrum katında bir cenazelik bulunmaktaydı. Bina halen metruk ve harap durumda olup, 2000 yılında Gaziantep Valiliği tarafından planlanan restorasyon ve müzeye dönüştürülme projeleri gerçekleşmemiştir.

2 Yorum