1954 dünya kupası nostaljisi

2010 Dünya Kupası yaklaşırken biraz nostalji yapmaya ne dersiniz? İşte, Türkiye’nin katıldığı ilk dünya kupasından akıllarda kalanlar…

Spor
9 Haziran 2010 Çarşamba

Selim ÇİPRUT


1954 Dünya Kupası’nın ev sahipliğini İsviçre yapıyordu. Bu turnuvaya katılmak ülkemiz için son derece önemliydi. Ve bu kupaya gitmemiz için görünen tek engel İspanya idi. İspanyollarla iki maç yaptık, ikisi de berabere bitti. Son olarak tarafsız saha olan Roma’da üçüncü maç oynanmasına karar verildi. Ve o maçın da berabere bitmesinden sonra yapılacak tek şey vardı. O zamanlar penaltı atışları yoktu. Ve sahaya giren Franco isimli çocuğun önüne iki kağıt parçası koydular. Bir kağıtta İspanya, diğerinde ise Türkiye yazıyordu. Herkes gözlerini kapamıştı ve Franco kurayı çekip, kağıdı açıp dünya kupasına gidecek takımı açıklıyordu: “Turchia”. Ve milli takımımız için artık İsviçre yolculuğu rüyadan öteye geçmiş, gerçek bir olaya dönüşmüştü.

1954 Dünya Kupası birçok nedenle önemlidir. Televizyonda naklen yayınlanan ilk dünya kupası finali olması nedeniyle ayrı bir yere sahiptir. Milli takımımızın grubu Federal Almanya, Macaristan ve Kore idi. O zamanlar değişik bir fikstür anlayışı vardı.  Herkes iki maç yapıyordu. Almanya ile maça fırtına gibi girmiştik ve henüz ikinci dakikada Suat Mamat’ın golü ile 1-0 öne geçmiştik. İlerleyen dakikalarda oyunun kontrolü tamamen Almanların eline geçiyordu ve maç sonunda Almanya’ya 4-1 mağlup olurken, Macaristan Kore’yi adeta topa tuttu:9-0. İkinci maçımızda Kore karşısına çıkan milli takımımız maçı 7-0 kazandı. Türkiye tarihinin uluslararası turnuvalarda en farklı galibiyeti olarak kayıtlara geçiyordu. Gollerimizi Suat Mamat (2), Burhan Sargun (3), Lefter ve Erol Kesin attı. Turnuvanın bir numaralı favorisi olan Macaristan ise Almanya ile tek kelime ile dalga geçiyordu:8-3. İkinci maçların sonunda Almanya ile aynı puanda olmamızdan dolayı, onlarla bir maç yapma hakkımız daha vardı. Gayet iyi hazırlanmıştık, Almanların ise moralleri bozuktu. Ve 23 Haziran 1954 tarihinde milli takımımız Hardturm Stadı’nda maça çıktı. Almanlar tek kelime ile kabuk değiştirmişlerdi, millilerimiz fazla direnemedi ve maçı 7-2 kaybedip elendi. Milli takımımızın gollerini Mustafa Ertan ve Lefter keydetmişti. Almanya yoluna devam etti. Ve Almanların finalde yolları Macarlarla birleşti. Macarlar dört senedir namaglûptu. Ve en başından beri turnuvanın en büyük favorisiydi. Bu kendilerini dev aynalarında görmelerine yeterliydi. Bir de Almanları grup maçında 8-3 yenmeleri, Almanlar üzerinde baskı yaratıyordu. 60.000 kişilik Wankdorf Stadı’nda oynanan maça Macarlar fırtına gibi girdi ve efsane Puşkaş ve Cizbor golleri ile 2-0 öne geçmişti. İkinci yarıda toparlanan Almanlar, iki gol atıp skoru dengelemiş. Ardından Macarların attığı nizami gol sayılmayınca maç uzatmaya gitmiş ve uzatmalarda Almanlar golü bulup kupaya ulaşmışlardı. Bu kupa hakkında tek söylenen Macarlar’ın haklarının yendiğiydi. Otoriteler tarafından 54 Dünya Kupası en renkli ve heyecanlı dünya kupalarındandır. Oldukça heyecana sahip olan 54 Kupası’nda çok önemli notlar vardı:

• 26 maçta 140 gol atıldı. Bu sayı kupalar arasında bir rekor.

• Gol kralı on bir golle Macar Sandor Koscis oldu. Dünya kupalarında on golün üzerine çıkan ilk oyuncu.

• Dünya kupası, ilk kez televizyonda canlı yayınlandı.

• Macaristan Milli Takımı, final maçına kadar mağlubiyet yüzü görmemişti.

• Federal Almanya altı maçta 25 gol atarak, kupalarda en fazla gol atan takım unvanını hâlâ elinde bulunduruyor.

Geldik 1954 yılından 2010’a. Bakalım bu turnuvada kimler öne çıkacak, kimler ülkelerinin kaderleri ile oynayacak. Heyecanla ve dediğim gibi yüreğimiz buruk bu turnuvayı heyecanla izleyeceğiz. İyi olan kazansın diyeceğim ama genelde bu turnuvalarda iyi olmanın dışında başka önemli bir faktör var: ŞANS. Bakalım kim şanslı olacak. Ne dersiniz?