Bir peri masalı

Genç bir moda tasarımcısı olan Beste Gürel özellikle kişiye özel tasarımlarıyla adından başarıyla söz ettiriyor

Batya KEBUDİ Yaşam
23 Aralık 2009 Çarşamba

Ne zaman bir arkadaşım evlenecek olsa yeni bir gece kıyafeti almak isterim. Hani O’na özel olsun diye…

Yağmur demem, çamur demem gezerim, dolaşırım. Bakılmadık mağaza, gitmedik alışveriş merkezi bırakmam. Sonuç hep hüsran… Ya istediğim gibi bir şey bulamam, ya da beğendiğim elbisenin bana uygun olan bedeni yoktur.

Bu sefer bir farklılık yaptım ve hayallerimi gerçekleştirmesi için Beste Gürel’in kapısı çaldım!

O genç bir moda tasarımcısı.

Sadece size özel, size en uygun renkte, sizi harika gösterecek, bedeninizle uyumlu tasarımlar yapıyor.

Ne kadar zamandır moda tasarımına ilgi duyuyorsun? 

Çocukluğumdan bu yana sanat benim en büyük ilgi alanım. Küçüklüğümde annemin çocuk kıyafetleri satan dükkânına giderdim ve ona yardım etmekten çok zevk alırdım. On bir yaşımdayken onlar için üzerinde dikişler olan çizgili bir şort tasarlamıştım. Babam da tekstil sektöründe olduğundan, onun kumaş fabrikasında geçirdiğim zamanlarda sektörle ilgili ilk izlenimlerimi erken yaşta edinme fırsatım oldu. On beş yaşımdayken Deniz Orkuş’un atölyesinde çizimle ilgili çalışmalara katıldım. Atölye çalışmalarında sanat hakkında geniş bir bilgi birikimi kazanırken kendi bakış açımı oluşturma şansı yakaladım. Londra’da London College of Fashion’da okumaya gittim. Ardından Paris Parsons School of Design’da eğitimlere katıldım. İstanbul’a döndükten sonra ise, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tekstil Tasarımı bölümünden mezun oldum. Biraz deneyim kazandıktan sonra 2007 yılında BG’s adını verdiğim markamı kurdum.

Nelerden ilham alıyorsun?  

Hayatımın her anından ilham ve fikir alıp bunları tasarımlarıma uyarlamaya çalışıyorum. Okuduğum bir kitap, gördüğüm bir mimari yapı, dinlediğim bir şarkı, izlediğim bir film gibi gündelik olaylardan, hayatı değiştirebilecek anlara kadar yaşamımın her saniyesi benim için ilham kaynağı olabiliyor. Kısaca sanata dair gördüğüm her şeyden esinlenirken bunları kendi içselliğimde yorumlayıp tasarımlarıma uyarlıyorum. Ama bana en çok ilham veren kadın vücudunun estetik yapısı… Bu yüzden üretip satmaktan çok kişiye özel tasarımlar yaratmayı tercih ediyorum.

Moda senin için ne ifade ediyor?  

Benim için moda, insanın kendisine yakışan kıyafetler içinde iyi hissetmesidir. Kişinin hayatın akışında değişen iç dünyasını dış dünyada ifade etme biçimi olarak da tanımlayabilirim.

Sadelik mi yoksa gösteriş mi dersem…

Daha çok insanların doğal zarafetlerini ortaya çıkaran tasarımlar ürettiğim için sadeliği ön planda tutmayı tercih ediyorum.

Tasarımlarında ne gibi detaylar var?  

Belirli ve kalıplaşmış bir tarzım olmamakla beraber tasarımlarımda sert kesimler yerine yumuşak kıvrımlar kullanmayı tercih ediyorum. Bu yüzden daha çok volanlar drapeler, soft renkler, romantik ve uçuşan parçalar var. Özellikle vatkalar her daim vazgeçilmezim. O günkü ruh halime göre bazen eski dönemleri hissedildiği nostaljik tasarımlar, bazen avant- garde, bazen tutucu, bazense modern tasarımlar yapıyorum. Ama esas olan şey yaratmış olduğum tasarımlardaki uyum.

Kişiye özel tasarımlar da yapıyorsun değil mi?

Kişiye özel tasarım yapmaktan çok keyif alıyorum. Öncelikle kişinin karakterini analiz edip, vücut yapısına uygun, vücudundaki estetik detayları ön plana çıkaran, kendini rahat ve güvende hissedebileceği tasarımlar yaratmaya çalışıyorum.

Tasarımlarında en çok hangi materyalleri kullanıyorsun?

Koleksiyonlarımda ipek, saten, tafta ve şifon ağırlıklı olmak üzere parlak ve kaygan kumaşlar tercih ediyorum. Tül, taş, boncuk ve payetler tasarımlarımın tamamlayıcı öğeleri... Kişiye özel tasarımlarımda ise, kişinin istek ve gereksinimleri doğrultusunda ve beraberce verdiğimiz kararlar sonucunda kumaş seçimi yapıyorum.

Sen tasarımlarını neyle tamamlıyorsun? 

Tasarımlarımı kombinlediğim bütün aksesuarlarla uyumu önemli. Aksesuar olarak bilezik, en çok broş, taç ve tokalar kullanıyorum. Genellikle kendi yaptığım el işi parçalar olmak üzere tasarımlarımı, tül taytlar, dantel eldivenler, tafta ve satenden yaptığım fiyonk kemerlerle bütünlüyorum. Ayrıca fötr şapkalar ve vintage mağazalarından seçtiğim dönem şapkaları da tasarımlarımın tamamlayıcıları olabiliyor.

BG’s markasını kimler tercih ediyor?

Tasarımlarımın içinde kendisini rahat hisseden ve modayı takip edip farklı ve özgün tasarımları kendine yakıştırabilen, özgüvenli ve açık fikirli kadınlar…

Dünyada ve Türkiye’de en çok hangi tasarımcıları beğeniyorsun?

Türkiye’de Ümit Ünal’ın tasarımlarına kattığı estetik yorumu beğeniyorum. Dünyada ise, çarpıcı tarzları ve çılgın fikirleriyle bana en çok hitap eden tasarımcılar arasında John Galliano, Alexander Mc Queen, Vivienne Westwood gibi birkaç isim sayabilirim.

Türkiye’de tasarım mantığının yeterince geliştiğine inanıyor musun?

Özellikle iki sebepten ötürü inanmıyorum. Birincisi, Türkiye’de maalesef sanata ve sanatçıya verilen önem batı ülkelerine göre çok düşük… İkincisi ise sanatçıların, çok değişik pazarlama yöntemleri ile piyasaya girme ve piyasada yer edinme çabalarının sonucunda yaratıcı yönlerini arka planda bırakabiliyorlar. Kısaca özetlemek gerekirse, toplumumuzun sanata verdiği önem derecesinin düşüklüğü sonucunda tasarımcının maddi kaygıları yaratıcılığının önüne geçiyor.

Eminim bu röportajın ardından senin koleksiyonundan giyinmek isteyecek olanlar vardır. Sana nasıl ulaşabilirler?

Çok yakında Çukurcuma’da kendi butiğimi açıyorum. O zamana kadar bana www.bestegurel.com adresinden ulaşabilirler.

TASARIMLARININ HİKÂYESİ VAR MI? 

Koleksiyonumdaki elbiselerin her birinin bir hikâyesi olduğu gibi BG’s markasının da bir hikâyesi var. Çocukluğumdan beri bana yön ve güç veren bir perinin varlığına inandım. Daha sonra içimdeki bu peri enerjisi koleksiyonlarımda ifade bulmaya başladı. Üniversite eğitimim sırasında marka yaratım projesinde markamın temelini oluşturdum ve bu peri sembolüm oldu. Amacım, tasarımlarımı giyen her kadının kendisini bir peri kadar büyülü, hafif ve özgür hissetmesini sağlamak… İçindeki masumiyeti ve güzelliği keşfederek bu enerjiyle dokunduğu her şeyi güzelleştirebilecek kadar iyilik ve saflığa erişmesine yardımcı olmak…