Web´den seçmeler

• “Salgın Türkiye’de görülmeye başladığında gazetenin online olarak yayınlanıp yayınlanmaması gerektiğini kendi aramızda tartıştık. Fakat Şalom 72 yıllık bir gazete. Bir sürü badireye rağmen hiçbir hafta kesintiye uğramadan 72 yıldır sürekli basılmış bir gazeteyiz. Yani ortalıkta bulmadık Şalom’u. Dolayısıyla 100 yılda bir gelen musibet de olsa, önümüzü görmesek de mücadele edip gazeteyi çıkaracağız dedik. Nitekim öyle de yapıyoruz.” İVO MOLİNAS (Bianet)

İzak BARON Diğer
29 Nisan 2020 Çarşamba
  • “ŞALOM 72 YILLIK BİR GAZETE. BİR SÜRÜ BADİREYE RAĞMEN HİÇBİR HAFTA KESİNTİYE UĞRAMADAN 72 YILDIR SÜREKLİ BASILMIŞ BİR GAZETEYİZ”

Salgın Türkiye’de görülmeye başladığında gazetenin online olarak yayınlanıp yayınlanmaması gerektiğini kendi aramızda tartıştık. Fakat Şalom 72 yıllık bir gazete. Bir sürü badireye rağmen hiçbir hafta kesintiye uğramadan 72 yıldır sürekli basılmış bir gazeteyiz. Yani ortalıkta bulmadık Şalom’u. Dolayısıyla 100 yılda bir gelen musibet de olsa, önümüzü görmesek de mücadele edip gazeteyi çıkaracağız dedik. Nitekim öyle de yapıyoruz.

Fakat bizim en önemli gelir kaynağımız abonman ve reklam gelirleri. Bu süreçte sayfa sayımızı düşürdük. Sayfa sayısı azalmasına rağmen aynı dolulukta devam ediyoruz. Reklam gelirlerimizde büyük bir düşüş var. Bu durum bizim için en büyük tehlike çanı.

Çünkü devletten ilan alma olanağımız yok. Basın İlan Kurumunun yıllık bir ödeneği var ama resmi ilanlardan gelen gelirle kıyaslanmayacak kadar küçük. Yine de bu destek bizim için büyük bir öneme sahip. Reklamların sıfıra yaklaştığı şu günlerde 2020 yardımının erken yapılması için gerekli yerlere başvuruda bulunarak ricacı olacağız.Çünkü gazeteyi hem basılı olarak çıkarmaya çalışıyoruz hem de ayakta kalmaya çalışıyoruz.

Bir diğer sıkıntımızsa gazeteyi abonelerimizin evlerine dağıtmak. Bu noktada ufak tefek zorluklarla, aksaklıklarla karşılaşıyoruz. Mesela sokağa çıkma yasakları nedeniyle Perşembe, Cuma ve hafta sonu gazetemizi dağıtamayacağız. Okuyucularımız umarım gecikmeyi hoş görür.

İVO MOLİNAS (Hikmet Adal)

http://bianet.org/bianet/saglik/223309-agos-jineps-sabro-ve-salom-zor-bir-donemden-geciyoruz

 

  • İSRAİLLİ UZMANLARA GÖRE, KİŞİSEL ÖZGÜRLÜKLERİ İHLAL ETMEDEN BÜYÜK VERİ VE TEKNOLOJİ KULLANARAK KORONAVİRÜS SALGINIYLA MÜCADELE EDEN İSRAİL CAZİP HALE GELEBİLİR

Devletler de koronavirüs salgını sonrası dünyada nasıl bir tablo ortaya çıkacağını anlamaya çalışıyor, bu konuda uzmanların görüşlerine başvuruyor. Fakat şimdiye kadar, devletler için hazırlanmış raporlar dünya kamuoyu ile paylaşılmamıştı. Israel Hayom gazetesi diplomasi muhabiri Ariel Kahana, 13 Nisan’da İsrail Dışişleri Bakanlığı için hazırlanan bir belgeyi paylaşarak bu anlamda bir öncü oldu.

Deneyimli muhabirin, raporu hazırlatan İsrail Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Şubesi Başkanı Oren Anolik’e doğrulattığı belge, koronavirüs salgınına ilişkin “en kötü senaryoların gerçekleşmesi” ihtimalinde küresel jeo-politik sahnede istikrarsızlık yaratabilecek tehditleri analiz ediyor ve yaşanabilecek kaymaları öngörmeye çalışıyor.

20 diplomat ve alanlarında uzman ismin mart ayı sonunda tamamlayıp İsrail Dışişleri Bakanlığı’na sunduğu belge, “serbest ticarete dayalı küresel sistemin pandemiden büyük zarar göreceğini” temel varsayım olarak alıyor.

Küresel gelirin mart ayında yüzde 12 gerilediği hatırlatılan belgeye göre dünya, “Büyük Bunalım benzeri büyük bir ekonomik krize” doğru ilerliyor. İsrailli uzmanlara göre “Ekonomik kriz, İsrail’in gelecek yıllarda eğildiği doğalgaz sektöründe talebi düşürerek ihracata büyük bir darbe vurabilir.”

Uzmanlara göre ekonomik kriz ülkeler arasında özellikle sağlık sektörüne ilişkin ürünlerde yoğun bir rekabete yol açabilir.

“Koronavirüs salgınının neden olduğu sağlık malzeme ve donanımına yönelik talep artışı devam edecek ve bu durum muhtemelen uluslararası gerilim kaynağı olacak. Söz konusu gerilim, havacılık sektörünün uçaklarını yere indirmek zorunda kalması gibi uluslararası ekonomideki genel sıkıntılar, uluslararası ticarette yeni kuralların ortaya çıkışına neden oluyor. Uluslar köprüleri atıp, özellikle ulusal güvenlik için hayati önem taşıyan sektörlerde kendi imalat ve tedarik zincirlerini oluşturacak. Üstelik bunun neye mal olacağına bakmayacaklar, bu da uluslararası ticareti değiştirecek.”

Belgede ülkelerin, tıbbı donanım gibi büyük önem taşıyan ürünlere uygulanan gümrük vergilerini artırmak gibi ihracatını sınırlayacak adımlar atabileceği de belirtiliyor.

Ariel Kahana’nın aktardığı belgede, koronavirüs krizinin Çin’in dünyanın süper güçleri arasına girmesini hızlandırabileceği görüşü de yer alıyor.

“Çin virüsü ‘ihraç etmesine’ rağmen salgından kurtulan ilk ülke oldu ve ABD’ye karşı bir üstünlük elde etti. Pekin’in salgından etkilenen ülkelere sunduğu yardım ve ABD’nin dünya jandarmalığından vazgeçme eğilimi, Çin’in yükselişine hız kazandırıyor.”

Belgede, bu durumun ABD ile Çin arasındaki gerilimi daha da artırabileceği belirtiliyor. İsrail yönetimine ise “ABD ile stratejik iş birliğini sürdürürken Çin ile başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda iş birliği fırsatından yararlanılması” öneriliyor.

Belgenin Ortadoğu’ya ilişkin bölümlerinde ise istikrarsızlığın daha da artacağı belirtiliyor. İstikrarsızlığın artacağı öngörülen ülkelerin başında İsrail ile görece barışçıl ilişki içinde bulunan Ürdün geliyor.

İsrailli diplomatlar İran için ise daha karanlık bir gelecek öngörüyor.

“Koronavirüs salgını, zaten zayıflamış İran ekonomisinde büyük çöküntüye yol açabilir. Tahran yönetimi, rejimi ayakta tutabilmek adına, hiç düşünmeden nükleer silah geliştirmeye çalışabilir.”

Belgede ayrıca küresel krizin IŞİD ve el Kaide gibi örgütlerin saflarının güçlenmesine de yol açabileceği endişesi dile getiriliyor.

Ariel Kahana son olarak İsrail dışişleri uzmanlarının ülkenin koronavirüs krizinde bir dizi avantajı olduğunu düşündüğünü aktardı.

“Dünyada özellikle uzaktan yönetim ve uzaktan takip sistemleri gibi ileri teknoloji ürünlerine bir artış olacak. Bu eğilim hayli ileri bir teknoloji sektörüne sahip İsrail’in yararına olabilir. İsrail pazarının esnekliği ve yeni durumlara uyum sağlama yeteneği de avantajlar arasında sayılıyor.”

İsrailli uzmanlara göre, kişisel özgürlükleri ihlal etmeden büyük veri ve teknoloji kullanarak koronavirüs salgınıyla mücadele eden İsrail cazip hale gelebilir.

https://fikirturu.com/2020/04/20/israilin-gozunden-covid-19-sonrasi-dunya/

 

  • L'AVEUGLE DE ORİJİNAL DEĞİLDİ. MOŞE NADİR TAKMA ADINI KULLANAN YİTZCHAK RAYZ ADLI BİR AMERİKALI YAZARIN SÖZLERİNİ YAZIP, ALAN SCHEER'İN SESLENDİRDİĞİ "RABBİ ELİMELEKH" ADLI YAHUDİ HALK ŞARKISINDAN AKTARMAYDI

Şimdi de size, "Memleketim" şarkısının öyküsünü anlatmamı ister misiniz?.

Ayten Alpman, ülkenin en ünlü caz şarkıcısı idi, "Aranjman" modası çıktığında..

"Aranjman" üzerine Türkçe söz yazılmış, Batı şarkılar türüne halk arasında verilen addı.

(...) Fikret Şenes, Mireille Mathieu'nün dünyaca ünlendirdiği "L'Aveugle/ Kör Adam" şarkısına Türkçe söz yazmıştı aslında.. Ama, L'Aveugle de orijinal değildi..

Moşe Nadir takma adını kullanan Yitzchak Rayz adlı bir Amerikalı yazarın sözlerini yazıp, Alan Scheer'in seslendirdiği "Rabbi Elimelekh" adlı Yahudi halk şarkısından aktarmaydı.

Dünya bu şarkıyı ilk defa sürgüne gönderilen bir Rus Yahudi köyünün öyküsünü anlatan Damdaki Kemancı müzikalinde dinlemişti... Ben de orda dinlemişim ilk, Ankara'da.. Cüneyt Gökçer sütçü Tevye'yi oynarken... O zaman farkına bile varmamışım, o müthiş müzikali en az yirmi kez sahnede, bir o kadar da, Topol'un Teyve'yi oynadığı filminde izlerken..

Bu "Birleşme", bir olma, "Biz" olma günlerinde en büyük sığınağımız niye müzik şimdi anlatabildim mi?.

Haşo, Sunay ve Nebil'le yaptığımız Tel Aviv, Kudüs gezimizde, başta "Jerusalem" (Bizim çocuklar okurdu) Yahudi Halk Şarkıları albümleri bulmak için girdiğim bütün müzik dükkanları İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay afişleri ve plaklarıyla doluyken, benim aradığım Geleneksel Yahudi şarkıları niye hiçbirinde yoktu, onu da benim çok sonra anladığım gibi..

İnsanlar kopsa da, şarkıları kopmuyor, dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılıp gidiyorlar, çünkü..

HINCAL ULUÇ

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2020/04/24/bir-baskadir-benim-memleketim-gercekten

 

Netten okumalar

 

  • NAZİLERİN GİZLENEN ZULMÜ ORTAYA ÇIKIYOR

https://www.gazeteduvar.com.tr/galeri/2020/04/24/nazilerin-gizlenen-zulmu-ortaya-cikiyor/

  • İSRAİL’DE BİR YAŞLI BAKIM EVİNDE BULGARİSTAN HATIRASI YAŞATILIYOR

https://www.bnr.bg/tr/post/101264730/israilde-bir-yasli-bakim-evinde-bulgaristan-hatirasi-yasatiliyor

  • NETANYAHU-GANTZ ANLAŞMAYA VARDI, İSRAİL'DE KOALİSYON HÜKÜMETİ. GAZETECİ RAFAEL SADİ DEĞERLENDİRİYOR

https://www.youtube.com/watch?v=Whl9lwKi-gY&t=9s

 

Takılan tweetler

 

Tenkil Müzesi@Tenkil_museum

#TenkilMüzesi 'Soykırım Müzeleri' Makedonya Holokost Müzesi 

Yahudilerin sınır dışı edilmesi üzerine Yahudi yaşamının merkezi olan Üsküp'de açılan müze.

 

https://twitter.com/Tenkil_museum/status/1252954228093566978

bir vakitler Edirne...@birvakitler1

Bizleri soluk karelerin Edirne'sine buyur eden, sadece nice anıya ev sahipliği yapmış mekânlar olmuyor elbet... Kimi zaman bizleri selamlayan, geçmiş asrın Edirneliler geçidinde yerini almış simalar oluyor... Onlardan biri de "Edirneli meşhur hânende Haim Efendi"..

 

Haim Efendi, klasik Sefarad ve Türk müziği icralarının yanı sıra, Balkanlar'a uzandığı türküleri de plaklara okur...

Onlardan biri de, Odeon Record için seslendirdiği, "Alişimin Kaşları Kare" olur...

https://twitter.com/birvakitler1/status/1253444261116350465

Yeşen Dursun@YesenDursun

Kudüs´te bulunan Shaare Zedek hastanesi 1 DS´da Osmanli Ordusuna salgin hastaliklar konusunda yardimci olmus (Tifüs). Türk hastalar kabul edilmis, üniformalarin dezenfekte edilmesi üstlenilmis.  Görevde ölen Yahudi askerlerin isimleri bir Tablo´ya kayit edilmis.

 

https://twitter.com/YesenDursun/status/1253062332802052097

Gökhan Çınkara@gcinkara

@haaretzcom'da bugün okuduğum ilginç bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum ve yazıda öne çıkan başlıkları özetlemeye çalışacağım. 

 

Haaretz yazarı Yossi Melman İsrailli bilim adamı Prof.Shaul Kimli ile Bibi'nin kişisel psikolojik analizini konuşmuş. 

1- Prof. Kimhi bundan 20 yıl önce İsrail Başbakanı Bibi Netanyahu'nun psikolojik profilini çıkarmış. 

Temel çıkarımları: Narsistik, otoriteryan, kararsız ve alarmist.

2- Kimhi, Bibi'nin CV-19 kriziyle bu kişisel özelliklerinin yeniden belirginleşti ve analizinin doğrulandığını iddia ediyor. Ve retrospektif açıdan analizine bugünden tekrar bakıyor.

3-Kimhi, Bibi'nin kriz veya olağan durumlar olsun bir lider özelliğinin hiç değişmediğini belirtiyor: İdarenin merkezileşmesi.

Bibi kendisini lider-aktör ve tek karar-verici olarak görüyor.

4-Bu lider özelliğiyle ilintili olarak Bibi teknokratları dışlıyor, yakın gördüklerine ve hatta akrabalarına danışıyor. 

Bibi'nin kendisiyle çalışanlardan istediği tek şey: Mutlak Sadakat oluyor.

5-Bibi'nin teknokratları ve bürokratları dışlayan tavrı, önceden belirlenmiş siyaseti ve yöneticileri ortadan kaldırmasına sebep oluyor. 

Bu da,

-çelişen mesajlara,

-belirsiz yanıtlara,

-devlet kurumları arasında çatışmalara yol açıyor.

6-Kimhi'nin kariyeri sadece Bibi analizi ile sınırlı değil. Eğitimini tamamladıktan sonra İsrail Silahlı Kuvvetleri'nde işe alınıyor ve liderlerin psikolojik profillerini çıkarması isteniyor.

Körfez Savaşı'nda Saddam Hüseyin'i çalışıyor ve analiz ediyor. Kimhi şunu diyor:

Saddam Hüseyin bir psikopattı. Fakat analizimiz şuydu: çizgiyi geçmemeye dikkat ettiği uçurumun kenarında yürümeyi sever. 

Bu yüzden İsrail'e tehdit olamazdı. Haklı çıktık.

7-Kimhi Oslo Barış Sürecinin başlamasıyla üniversiteye dönmüş. Bibi analizini de bu süreçte kaleme almış. 

Bibi ona göre:

-narsist,

-paranoyak,

-otoriter,

-olağandışı retorik kabiliyeti var,

-halkla ilişkilerde usta bu açıdan medyaya takıntılı,

-özgüveni yüksek,

-mesajları net.

8-Netanyahu'nun vizyonu tamamen siyasetle kaplanmış durumda bu yüzden onun için siyasal beka meselesi tek öncelik olarak ortaya çıkıyor. 

Risk almıyor. Kişisel fayda ve devletin iyiliği onun için bir bütün.

9-Kişisel olarak kendisini "omnipotent" yani herşeye gücü yeten birisi olarak görüyor. Kompleks meseleleri herkesten daha iyi anladığını düşünüyor ve İsrail'in kralı/babası olarak kendisini kodluyor.

10-Kimhi'ye göre Bibi'nin krizle baş etmesinde iki özelliği ortaya çıkıyor.

a-Kriz eğer geliyorum diyorsa, Bibi süreci kotarıyor.

b-Kriz beklenmedikse, Bibi kontrolü kaybediyor, panik yükseliyor ve sakinliği ortadan kalkıyor.

CV-19 krizinde gösterdiği abartılı ifadeler örnek.

11- Bibi'nin plansızlığı ve taktikselliği onun alarmist bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor Kimhi'ye göre.

Stratejik kararlar vermeyi bu açıdan sevmiyor.

12-Kimhi son yıllarda literatürde yer alan "toksik liderliğin" Bibi için de uygun bir kavram olduğunu ekliyor.

Bu kavram, halkın derin korkularını tespit eden, besleyen ve büyüten liderler için kullanılıyor. >

12.1 Bibi'nin narsist kişiliği ve kontrolcü liderliği bu durumu besliyor diyor Kimhi.

https://twitter.com/i/status/1253429271168577538

Gökhan Çınkara@gcinkara

@INSSIsrael  adlı düşünce kuruluşunda Eldad Shavit ve Ari Heistein tarafından ilginç bir fikir yazısı kaleme alındı:

"İsrail, Biden'ın Başkanlığına Hazırlanmalı"

Dikkat çeken noktalar şöyle:

1-Başkan Yardımcısı (Eski) Joe Biden'in Demokrat Parti'nin 2020 seçimleri için Başkan adayı olması netleşti. 

2-Biden, merkez seçmene hitap ederken aynı zamanda genç ve aktivist Demokratlara ulaşma arzusunda.

3- Bu sebeple, Biden'in iç politikaya dönük diğer Demokrat adayların desteğini (kadro ve seçmen) alabilmek için önemli tavizler verebileceği bekleniyor. Dış politikada ise "restorasyon" yönelimli olacağı beklentisi güçlenmekte.

4-Biden'ın iç politikada vereceği tavizlerin esasında çok da büyük değişiklikler yaratmayacağı düşünülebilir. Çünkü büyük politikaların fonlanması için federal kaynaklara ihtiyaç duyulur. Bunun temini için de Kongre'nin kabulünü almak şart. 

Washington D.C'de kutuplaşmış siyaset Kongre'yi etkisine almış durumda. Bu tür büyük projelerin/politikaların kabulü oldukça zor görünüyor.

5. Biden, İsrail yanlısı olarak bilinen bir siyasetçi. Hatta kendisini "Siyonist" olarak nitelendirdiği vaki. 

Fakat başkan seçilmesi durumunda İsrail ile 2 konuda ters düşeceği bekleniyor:

a-İsrail-Filistin Anlaşmazlığında İzlenen Mevcut Siyaset

b- İran ve Nükleer Anlaşma

6- Yazarlara göre, İsrail, Biden ve ekibiyle gizli bir iletişim kanalını acilen açmalı. Ekipler arasında temel politikalar konusunda fikir alış verişi başlamalı. İsrail ise bu konuda dikkatli olmalı yazarlara göre. Çünkü Washington'daki kutuplaşmış siyasi ekosistemde partizanca bir tutumun belirginleşmesi İsrail konusunda izlenecek iki-partili ortak Kongre yaklaşımını zedeleyebilir.

7. İsrail'in göz önüne alması gereken önemli bir faktör küresel ölçekte ABD'nin liderliğin sorgulandığı konusudur. 

ABD'de başkanlık değişimlerinde görülen ekstrem/aşırı siyasi dalgalanmalar tutarlı ve devamlı bir karşılıklı ilişkiyi güçleştiriyor. Biden'da Başkanlık Kararnameleri yoluyla Trump Döneminin dış politika konularını tersini çevirmeye çalışacak olması bu öngörüyü haklı çıkarıyor.

O sebeple, İsrail ve ABD ilişkilerinde yeni ve dinamik bir ilişki konseptine ihtiyaç her geçen gün aciliyetini hissettiriyor.

https://twitter.com/gcinkara/status/1253122429695787011

Bryan Kirschen@LadinoLinguist

Ladino singers from around the world, joining together through music.

tarafından İngilizce dilinden çevrildi

Dünyanın dört bir yanından Ladino şarkıcıları, müzikle bir araya geliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=iC_MnKRt1TE

https://twitter.com/LadinoLinguist/status/1254234246807519233

 

Korona Günlerinde Ağa Takılanlar

 

  • ARAŞTIRMA: KARANTİNA SOSYAL EŞİTSİZLİĞİ PEKİŞTİRİYOR

https://www.dw.com/tr/ara%C5%9Ft%C4%B1rma-karantina-sosyal-e%C5%9Fitsizli%C4%9Fi-peki%C5%9Ftiriyor/a-53222399

  • BATI’NIN SALGINLA SINAVI VE KÜRESEL İŞBİRLİĞİNİN GELECEĞİ – SELİN NASİ

Salgın uluslararası sistemin geçiş döneminde, tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçtiğimiz, dolayısıyla da belirsizliklerin arttığı, sistemi ayakta tutan kurumların zayıfladığı, ortak değerlerin ve pratiklerin sorgulandığı bir dönemde yakaladı bizleri. Henüz liberal demokratik dünya düzeninin yerini neyin alacağını, yeni düzenin kodlarını tam olarak bilmiyoruz. Ancak küreselleşmenin derinleştirdiği devletler arası karşılıklı bağımlılığın eleştirildiği, ulus-devletin gücünü geri almaya çalıştığı, milliyetçiliğin yükseldiği, ekonomik korumacılığın güçlendiği bir dönemden geçmekteyiz. 

Liberal demokratik sistemin zayıflamasına paralel, bu düzenin kurucu lider ülkesi ABD’nin konumu da zayıflıyor. Bu durum, yalnızca ABD’nin gücünün azalmasından değil, kendisine meydan okuyan güç odaklarının ortaya çıkışından (the rise of the rest) ileri gelmekte. 

Barack Obama’nın başkanlığından bu yana, ABD dünya üzerindeki rolünü ve dış politika önceliklerini belirlemeye çalışıyor. Başkan Obama, ABD’nin tek taraflı adımlardan kaçınması, müttefiklerle eşgüdüm içinde hareket etmesi ve gerektiğinde “geriden yönetmesi,” liderlik etmesi (leading from behind) taraftarıydı. Trump ise, ABD’yi yeniden büyük güç haline getireceğini iddiasıyla başkan oldu. Ne var ki, bugün ABD’nin uluslararası imajı, güvenilirliği ciddi şekilde aşınmış durumda. Bu durum, diğer müttefik devletleri kendi başlarının çaresine bakmaya itiyor.

Bilim adamlarının uzun zamandır uyarılarını dikkate almamış olmamız neticesinde bugün pandemiye hazırlıksız yakalandık. Salgın, uluslararası sistemin işlemeyen yönlerini çatlaklarını görünür kıldı. Oysa, yakın gelecekte insanlığı daha zor sınavlar bekliyor. Küresel ısınma neticesinde baş gösterecek kuraklıklar, açlık ve yeni göç dalgaları gibi sorunlarla devletlerin tek başlarına mücadele etmeleri mümkün değil. Tam da bu sebeple, küresel işbirliğinin güçlendirilmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Ne var ki, bu işbirliğine devletleri teşvik etmesi beklenen ABD’deki mevcut yönetimin böyle bir vizyonu olmadığı gibi, ABD’in en büyük rakibi Çin’in de küresel liderliği devralmak gibi bir kaygısı yok. Bir ihtimal, Kasım’daki başkanlık seçimini Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın kazanması, Washington’da çok taraflı bir dış politika çizgisine dönülmesi bakımından bir fırsat penceresi yaratabilir.

https://www.karar.com/batinin-salginla-sinavi-ve-kuresel-isbirliginin-gelecegi-1558658

  • COVID-19 SALGININDA TÜRKİYE’DE ZİRVE NOKTASI VE NORMALLEŞME DÖNEMİNE KADEMELİ GEÇİŞ ZAMANI TAHMİNLERİ - TÜRKİYE EKONOMİ POLİTİKALARI ARAŞTIRMA VAKFI

https://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/10120

  • ’21’İNCİ YÜZYILDA KAPİTAL’İN YAZARI PİKETTY: BUNLAR POLİTİK ÇALKANTININ SADECE BAŞLANGICI

http://www.diken.com.tr/21inci-yuzyilda-kapitalin-yazari-piketty-bunlar-politik-calkantinin-sadece-baslangici/

  • KORONA ZAMANLARINDA İÇ HUZURUNU BULMAK - ALAİN DE BOTTON

https://fikirturu.com/2020/04/23/korona-zamanlarinda-ic-huzurunu-bulmak/

  • YENİ NORMALDE BİZİ NELER BEKLİYOR ? – EMRE ALKİN

https://www.dunya.com/kose-yazisi/yeni-normalde-bizi-neler-bekliyor/468358

  • PROF. GÖÇMEN: KORONAVİRÜS İNSANLIĞA İMDAT FRENİNİ ÇEKMEK ZORUNDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ

https://www.haberturk.com/prof-gocmen-koronavirus-insanliga-imdat-frenini-cekmek-zorunda-oldugunu-gosterdi-2638953

  • KORONAVİRÜS, RİVAYETLER VE GERÇEKLER - NURİYE ORTAYLI

Atalarımız çok yakın zamanlara kadar birçok şeyin öngörülemediği bir dünyada yaşamayı becermişlerdi. Sanayi ve teknolojinin hızlandığı, hava durumu tahminlerinin %99 tuttuğu, birçok doğal gücü kontrolü altına aldığımız sanımızın güçlendiği 20 yüzyılın ikinci yarısında doğan ve mevsimsel grip ve soğuk algınlığı dışında bulaşıcı hastalık geçirmemiş, hatta bunun yarattığı şımarıklıkla çocuklarımıza kızamık aşısı yaptırmaktan vazgeçmiş bizler ise her şeyi öngörmek, önümüzdeki haftaları, ayları, hatta yılları bugünden planlamak ve planladıklarımız gerçekleşmezse sinirlenmek gibi modern bir alışkanlık edindik. Bu koronavirüs pandemisi bize sandığımız kadar muktedir olmadığımız, belirsizliği yaşamın doğal bir parçası olarak kabul etmemiz ve hele geleceği istediğimiz gibi planlama iddiasından vazgeçmemiz için önemli bir ders veriyor. Yeniden, eski kuşakların belirsizlik içinde yaşamayı, ortaya çıkan sıkıntıları da tevekkülle göğüslemeyi beceren bilgeliklerine dönmemiz gerek.

https://yetkinreport.com/2020/04/25/koronavirus-rivayetler-ve-gercekler/

  • İYİ, KÖTÜ VE ÇİRKİN: COVİD-19 VE MUHTEMEL SONUÇLARI – NAMIK TAN

https://yetkinreport.com/2020/04/24/iyi-kotu-ve-cirkin-covid-19-ve-muhtemel-sonuclari/

  • PANDEMİDEN SONRA DÜNYAYI NE BEKLİYOR? - YUVAL NOAH HARARİ

En büyük tehlikenin virüs olmadığını düşünüyorum. İnsanlık, bu virüsün üstesinden gelmek için yeterli bilimsel altyapıya ve teknolojik araca sahip. Bizim en büyük problemimiz doğamızda yer alan nefret, açgözlülük ve cehalet. Maalesef insanlar bu krize küresel dayanışma ile değil, diğer ülkeleri, dini ve etnik azınlıkları suçlayarak, nefret dili kullanarak karşılık veriyor. Umuyorum ki nefret değil, şefkat ve cömertlik ile yardıma muhtaç insanlara, küresel dayanışma ruhuyla yardım edebiliriz. Bir de komplo teorileri ve gerçekler arasındaki farkı ayırt edebilmeliyiz. Eğer bunu yaparsak, bu krizi kolayca atlatacağımızdan şüphem yok.

https://www.dw.com/tr/pandemiden-sonra-d%C3%BCnyay%C4%B1-ne-bekliyor/a-53234488

  • COVİD-19 NEDENİ İLE BİR KEZ DAHA EZBERİMİZİ BOZAN BİR BİLİM İNSANI: JOHN P.A. IOANNİDİS – PINAR OKYAY

https://t24.com.tr/yazarlar/pinar-okyay/covid-19-nedeni-ile-bir-kez-daha-ezberimizi-bozan-bir-bilim-insani-john-p-a-ioannidis,26389

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün