Bir Daha Asla

50 dünya liderinin katıldığı 5. Dünya Holokost Forumu Kudüs’te yapıldı.

Elda SASUN Dünya
24 Ocak 2020 Cuma

Şimdiye kadarki en kalabalık katılımla gerçekleşen Dünya Holokost Forumu, Reuven Rivlin tarafından Kudüs’te devlet başkanlığı resmi konutunda verilen yemekli davetle başladı.

22 Ocak akşamı dünya liderlerinin yanı sıra etkinliğe 500 kadar gazeteci katıldı. Yağmur ve yoğun trafikle davete gelen liderleri Vivaldi’nin ezgileriyle kapıda Rivlin, bizzat karşıladı. Davete en son gelen Fransa Cumhurbaşkanı Macron oldu. Yemek sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşmekle beraber sadece Netanyahu ve Gantz’ın birbirleriyle konuşmadığı gözlerden kaçmadı. Yemek esnasında ekranda Holokost ile ilgili filmler gösterilirken, ‘The Last Survivor / Hayatta Kalan Son Kurtulan’ şarkısı David D’Or, Miri Mesika ve Amir Benayoun tarafından seslendirildi.

23 Ocak sabahı ilk tören Ben Gurion Havalimanına kendi uçağı ve 170 gazeteci ile birlikte gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eşliğinde Leningrad Kuşatması Kahramanları adına açılan anıtla başladı. Bu törenden sonra, saat 14.00’te İsrail Devlet Başkanı Rivlin, Holokost Anma Müzesi Yad Vaşem’de bir konuşma yaptı. Bu kadar lideri Yad Vaşem’de bir araya getirmekten mutluluk duyduğunu belirten Rivlin “27 Ocak 1945’te cehennemin kapıları açıldı. Auschwitz Kampının kapılarına dayanan Kızıl Ordu askerleri orada bulunan 1.600.000 Yahudi’nin büyük çoğunluğunun öldürüldüğünü gördüler. Nizkor ve Lo Nişkah: Her zaman hatırlayacağız ve unutmayacağız. İnsan ve insanlık uğruna sorumluluk almak zorundayız. Antisemitizm adeta bir hastalık gibi ve maalesef halen var. Hepimizin adına, milletimizin adına buraya geldiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.

Rivlin’in ırkçılık, nefret suçları ve demokrasi içerikli duygusal mesajı salonda uzunca alkışlandı. Rivlin’den sonra konuşan İsrail Başbakanı Netanyahu da kamplardan kurtarılma kararında dünyanın geç kaldığını söylerken “Bugün artık kendimizi koruyacak bir evimiz, dünyada bir sesimiz var” şeklinde konuştu.

Putin, savaş tarihini ve olanları yad ederek Holokost’u icra edenlerin yanı sıra onlara yardım edenlerin ve işbirliği yapan ülkelerin, Nazilerden daha beter olduklarını dile getirdi. “Öldürülenlerin neredeyse yüzde 40’ı Rus vatandaşıydı; Naziler tarafından katledilen 6 milyon Yahudi’nin dışında Kızıl Ordu’nun günlerce mezarlar yaparak gömdüğü milyonlarca insanı her zaman hatırlayacağız” dedi. Konuşmalarında antisemitizm üzerine odaklanan Uluslararası Holokost Forum Başkanı ve Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Dr. Moshe Kantor toplumların bu konuda eğitimine önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Alman Cumhurbaşkanı: “Biz Almanların sorumluluğu hiç bitmeyecek”

Basının en çok ilgi gösterdiği konuşmacı Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier oldu. Sözlerine İbranice bir dua ile başlayan Steinmeier, “Burada Yad Vaşem’de Şoa’da hayatını kaybedenler anısına daimi alev yanıyor. Bu yer onların milyon kez yaşadığı acıyı hatırlatıyor. Almanlar onları zorla götürdü. Almanlar kollarına dövme yaparak numara yazdı. Almanlar, bu insanların insanlığını alıp onları numaralandırdı ve imha kampında her anıyı silmeyi istediler. Ama bunu başaramadılar. Samuel ve Rega, İda ve Vili insandı. Ve insan olarak anılarımızda saklılar. Ben bu anıtın önünde insan ve Alman olarak duruyorum.

Onların anıtı önünde duruyorum. İsimlerini okuyorum, hikâyelerini dinliyorum. Ve en derin üzüntü duygularıyla başımı öne eğiyorum. Failler insandı. Onlar Almandı. Katiller, gardiyanlar, yardım edenler, yapılana inananlar... Onlar Almandı. Altı milyon Yahudi’nin öldürüldüğü endüstriyel toplu katliam, insan tarihinin en büyük suçu vatandaşlarım tarafından işlendi.

50 milyondan fazla insan yaşamına mal olan bu zalim savaş benim ülkemden başlatıldı.

Auschwitz’in kurtuluşundan 75 yıl sonra Alman Cumhurbaşkanı olarak burada, bu büyük tarihi suçu taşıyarak önünüzde duruyorum. Ancak aynı zamanda sağ kurtulanların uzattıkları el için, Almanya’da yeniden yeşeren Yahudi yaşamından dolayı minnettarlık duyuyorum.

Yad Vaşem’in ateşi hiç sönmeyecektir. Ve biz Almanların sorumluluğu da bitmeyecektir. Keşke şunu söyleyebilseydim: Biz Almanlar sonsuza dek tarihten öğrendik. Maalesef nefret ve kışkırtma yeniden yaygınlaştırıldığından bunu söyleyemem. Okul bahçesinde Yahudi çocuklarına tükürüldüğünde, bunu söyleyemem. Sözde İsrail politikasını eleştiren maske altında kaba antisemitizm patlak verdiğinde, bunu söyleyemem.

Sadece ağır bir ahşap kapı, sağcı bir teröristi Yom Kipur’da Halle’de bir sinagogu kan gölüne dönüştürmesine engel oluyorsa, bunu söyleyemem.

Tabii ki: Zamanımız aynı zaman değil. Kelimeler aynı değil. Failler aynı değil.

Ama kötülük aynıdır.

Sadece bir cevap kalıyor: Bir daha asla! Bu nedenle hatırlamanın altında bir bitiş çizgisi çekemeyiz.

Bu sorumluluk ilk günden itibaren Almanya Federal Cumhuriyeti'ne tescil edilmiştir.  Almanya eğer kendi tarihi sorumluluğuna karşı adil olursa kendine karşı da adil olabilir. Antisemitizmle mücadele ediyoruz! Yahudi yaşamını koruyoruz! İsrail'in yanında yer alıyoruz! Tüm dünyanın gözleri önünde bu sözü burada Yad Vaşem’de yineliyorum. Ve biliyorum ki yalnız değilim. Bugün burada Yad Vaşem’de hep birlikte söylüyoruz: Yahudi nefretine karşı hayır! İnsan nefretine karşı hayır! Auschwitz dehşeti sebebiyle tüm dünya dersler aldı ve insan hakları ile uluslararası hukuka dayalı bir barış düzeni kuruldu. Biz Almanlar bu düzenin yanındayız ve sizlerle birlikte bunu savunmak istiyoruz. Çünkü her barışın kırılgan olduğunu biliyoruz ve insan olarak kandırılabiliriz” şekline anlamlı bir konuşma yaptı.

Forumda söz alan diğer konuşmacılar arasında Amerika Başkan Yardımcısı Mike Pence “Burada, Kudüs’te, ‘Bir daha asla’ demek için toplandık. İnsanlık tarihinin en kara lekesi olan Holokost’u nasıl yaptılar? Bu sessizce seyredilen insaniyet soykırımı nasıl da gerçekleşebildi? Antisemitizm ve ırkçılığa karşı sorumluluk alıp hep birlikte buna karşı gelecek gücümüzün olduğunun bilincine varmalıyız” dedi. İspanya Kralı Filipe İspanya’nın zengin Yahudi Sefarad kültür ve geçmişini, Kordovalı büyük düşünür Maimonides’i anarak hatırlatırken İspanyolca ve İbranice olarak söylediği ‘bir daha asla’ sözleri yürekten bir çağrı gibiydi. İngiltere Prensi Charles “Holokost tüm insanlığın, hepimizin anlaşılmayan hikâyesidir” sözlerini kullandı ve savaş zamanında ailesinin ve İngiltere’nin Holokost kurbanlarına yardım ettiklerini anlattı. Daha sonra, İsrail’de toplanmış olmalarının özel bir anlam taşıdığını belirtti. “Holokost’un dersleri günümüze kadar uzanıyor ve tüm gelecek nesillere unutulmadan aktarılması gerekiyor” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Antisemitizm Yahudilerin problemi değildir, antisemitizm olan yerde her çeşit ırkçılık da başlar, dolayısıyla antisemitizm hepimizin sorunudur ve tarihte demokrasilerin sonunu, bizim gibi olmayanları kabul etmemenin getirdiğini de unutmayalım” dedi.

Forum eski bir Holokost kurbanı olan ve tüm ailesini kaybettikten sonra 8 yaşında kamplardan kardeşi ile birlikte kurtulan İsrail’in eski Hahambaşısı ve Yad Vaşem Kurulu Yöneticisi Rav Israel Meir Lau’nun konuşmasıyla devam etti. Rav Lau bir zamanlar kampta sadece bir numaradan ibaret olduğunu, 50 yıl sonra kampı ikinci kez ziyaretinde artık bir kimliği olduğunu anlattı. Ailesinin ricasını hatırlayarak hiçbir zaman Yahudi köklerini unutmayacağını, her zaman yaşananları hatırlayacağını dile getirdi. Ardından tören El Male Rahamim ve Kadiş duasının Holokost kurtulanı Naftali Deutsch tarafından okunması ile sona erdi.

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün