Cinqueterre’nin Büyülü Köyleri

İtalya’nın batı sahilinde Cenova ve La Spezia arasında yer alan, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesine giren Cinqueterre bölgesine ilgim birkaç sene öncesine dayanır. Bu muhteşem cennete kısa zamanda gelişen hayranlığım neticesinde her akşam web sitelerinde oraya nasıl gidileceği, nerelerin gezilebileceği konusunda araştırmalara başladım. Artık geriye sadece bu hayali gerçekleştirmek kalmıştı. Ve sevgilisine ulaşmak için dakikalar sayan bir aşık edasıyla biletimi kesip, valizimi yaptıktan sonra ver elini Monterosso, Vernazza, Corniglia , Manarola ve Riomaggiore… İtalya’nın gizli cennetinin kapıları artık ardına kadar açılmıştı. Şimdi bu kapıdan içeri bir göz atalım…

Seyahat
4 Eylül 2019 Çarşamba

Deniz Gormezano

Cinqueterre’yi gezebilmenin iki uygun yolu bulunuyor: Ya kuzeyde Cenova’dan trenle gelip Santa Margarita’da konaklamak ya da güneyde Pisa’dan trenle La Spezia’ya geçip orada konaklamak. Her iki konaklama yerinden bu beş köye, sık aralıklarla tren var. Her köyün arası trenle en fazla beş dakika. Tüm köyleri gezmeyi planladığınızda tren için özel Cinqueterre kartı satın almak avantajlı. Böylece köyler arası istediğiniz kadar gezebilirsiniz. Bunu dışında köyler arasında tekne seferleri de (Corniglia hariç) sıklıkla yapılıyor.

 Riomaggiore

Burası güneybatıdan kuzeybatı doğru giderken karşınıza çıkan ilk köy… Köyün ana caddesi olan Via Colombo caddesinde biraz ilerleyince Akdeniz’in Ligura bölgesinde görmeye alışık olduğumuz dar ve karmaşık sokaklar karşımıza çıkıyor. Köyü oluşturan binaların çoğu otel veya pansiyon olarak kullanılıyor. Geriye kalan binalar ise restoran, cafe ya da turistik eşya satan dükkânlardan oluşuyor. Buralarda en çok satılan ürünler arasında zeytinyağı, limon pesto sosları yer alıyor. Tabii bunun yanında şarap, grappa ve limoncello’ları da unutmamak gerek. Yörenin en iyi şarabı Cinqueterre DOC diye biliniyor, fakat benim denediğim ve bir o kadar da ünlü olan biraz daha tatlı bir şarap arzu ederseniz Sciacchetra’yı tavsiye edebilirim.

Riomaggiore’nin en güzel manzarası limanında bence. Bu ufacık liman, balıkçı tekneleri, rengârenk sandalları ile köyün en vazgeçilmez manzarasını sunuyor.

Bu köyü romantik yapan başka bir özelliği ise 1920’lerde inşa edilmiş Via D’ell Amore, yani Âşıklar Yolu. Riomaggiore ile Manarola arasında kalan 1 kilometrelik bu yol, söylentilere göre her iki köyün birbirini sevenlerinin buluştuğu yermiş. Güzel bir yürüyüş isterseniz tren istasyonun çıkışında başlayan bu yolu deneyebilirsiniz.

Manarola

Burası kayalıklar üzerindeki manzarası ile Cinquetere’nin sembolü haline gelmiş en sevimli köyü. Rengârenk binaların balkonlarından sarkan çiçekleri, daracık sokaklarından yukarılara tırmanılan merdivenleri, denize çıkan rampada konuşlanmış kayıklarıyla hakikaten kartpostallardakinden bile daha muhteşem bir güzelliği yansıtıyor. Manarola’da en güzel manzarayı limanın karşısındaki Punto Bonfiglio’dan seyredebilirsiniz.

Corniglia

Diğer köylerin aksine denize kıyısı olmayan ve bir dağın tepesinde kurulmuş olan bu köye yaklaşık 350 basamak çıkarak ulaşabiliyorsunuz. Gotik bir mimariye sahip olan bu köy, beş köy arasında en küçüğü. Diğer köylere göre daha sakin olmasına rağmen manzaraları en az onlar kadar nefes kesici.

Vernazza

Monterosso ile arasında 3,5 km yol olan bu köy benim en beğendiklerim arasında. Ama tabii bu köyde de diğer köylerde olduğu gibi büyüleyici bir manzara için biraz bedel ödemeniz gerekiyor (yani biraz uzaklaşmak ve tırmanarak köyü tepeden görmek). Ancak, daracık bir patikadan inerek varacağınız Vernazza Meydanında buluna Gelateria Vernazza’da yediğiniz dondurma, size bütün bedelleri unutturacaktır. Bunun yanı sıra, ana caddede bulunan sağlı sollu birçok küçük pizza, foccacia dükkânı ve trattoria’larda da keyifli atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Bu köyün bir özelliği ise seneler önce bir dere taşması yüzünden doğal felaket yaşamış olması. Bu doğal felaketin meydana getirdiği hasarı görmek halen mümkün.

Monterosso

Burası tüm köyler arasında en büyük ve en uzun sahile sahip olanı. Eğer denize girmek niyetindeyseniz buradaki çakıl taşlı plajları mutlaka denemelisiniz. Yemek için enfes deniz mahsulleri yanında lokal şaraplar içebileceğiniz La Belvedere restoranı da aralarından an iyisi. Ayaküstü bir şeyler atıştırmak isterseniz, tren istasyonundan çıkar çıkmaz sağda küçük bir dükkân olan Il Bocconcino’da külah içinde enfes kızartılmış deniz mahsullerinden de tadabilirsiniz.

Ve son olarak, Cinqueterre’den ayrılmadan mutlaka yapmanız gerekenler:

-Yürümeye meraklıysanız köyler arası yürümek,

-Gün batımında atıştırmalık bir şeyler ve bir şişe şarap ve plastik bardaklar alarak enfes manzarayı yakalayabileceğiniz tepelere çıkmak,

-Limoncello (limondan yapılan likör) denemek,

-Nohut unundan farinata, kestane unundan makarna ve nefis pesto soslarını denemek.

-Ama tabii, Cinqueterre’ye henüz gitmediyseniz, hemen şu anda yaptığınız işi bırakarak acil bir bilet kestirmek!

 

 

 

 


Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün