Çorlulu yardımsever İsak Pinhas’ın ardından

1948 yılında Trakya’dan İsrail’e göç eden, Yahudi Cemaatinin son mensuplarından İsak Pinhas geçtiğimiz hafta 90 yaşında İsrail’de vefat etti.

Toplum
26 Haziran 2019 Çarşamba

Türkiye’yle bağını hiç kesmemiş olan Pinhas, 1939 yılında arkadaşının kendisi yerine yaptığı 10 kuruşluk bağışı geri ödeyememenin yükünü hep omuzlarında hissederek bu borcunu Çorlu’ya bir okul yaptırarak ödedi. Türkiye’ye ilk kez 40 yıl sonra eşi Furtuni ile birlikte 1988’de gelen hayırsever İsak Pinhas’ın ilk işi kendi ilkokuluna gitmek oldu. Ancak okul çoktan tarihe karışmıştı.

O gün itibariyle bu arzusundan asla vazgeçmeyen Pinhas, 2010’da kendisinin ve eşinin adını taşıyan 32 derslikli bir okul açarak yardımseverliğini ve Türkiye’ye olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Vefatının ardından kendisini çok yakından tanıyan dostları Silvyo Ovadya ve Şeli Gaon duygularını kaleme aldılar.

 

İSAK PİNHAS’IN ARDINDAN

SİLVYO OVADYA

On dört yıl önceydi. Bir kurumumuzda başkanlık yapmış bir idarecimiz bana Fortüne ve İsak Pinhas çiftinden, İsrail’de çalışmalarına ve yaşamalarına rağmen Türkiye’ye duydukları yakınlığı dile getirmişti. Ayrıca kendilerinin potansiyel bir hayırsever olduklarını da aktarmıştı. İsak Bey ve eşi ile tanışmamızın ardından her İstanbul’a geldiklerinde kaldıkları Hilton Otelinin executive katında uzun saatler geçirdim. Birkaç kez de kendilerini eşimle evimizde ağırlama imkânı da bulmuştuk. Yaşı genç olmamasına rağmen İsak Bey’in daima bir saf tarafı vardı. Evet, zekiydi ancak saflığı ve iyiliği  ön planda idi. Hayat hikâyesinin muhtelif dönemlerini birçok kez dinledim. 5-6 yaşında babasını kaybeden ve İstanbul’a gelip mal almayı başaran İsak önce dedesiyle, sonra kendi başına kısa zamanda iş yapmayı öğrenir. Babası hayatta olmadan zor şartlar altında büyüyen ve okula giden İsak Pinhas, öğretmeninin topladığı Kızılay zarflarına para koyamaz ve bunu hayatı boyunca unutmaz. Bu mahcubiyetini yıllar sonra eşi ve kendi adına doğduğu Çorlu’ya bir okul hibe ederek giderir.

İsak Bey’in diğer bir özelliği de belirli ticari yetenekleri olmayanları pek benimsemez ve bu yetenek eksikliğinden rahatsızlık duyardı. Türkiye’de bir vakıf kurmasını ve böylece hayırseverliklerine daha programlı yön verebileceğini kendisine aktarmıştık. Çorlu’da yaptırdığı ‘Furtuni ve İsak Pinhas Ortaokulu’ da hep bu vakfa bağışladıkları) paralarla gerçekleşti.

Gençliğinde İsrail’e nasıl gittiğini, peynir işine nasıl girdiğini ve küçük mandırasıyla büyük çapta işler başardığını hep kendisinden dinledim. İsak Bey doğru bildiği yönden şaşmazdı. Ayrı fikirde değilseniz ve kendisini ikna etmeye çalışıyorsanız fikrini nasıl savunduğunu görürdünüz. Es kaza sizin fikrinizde uzlaşırsanız da bunu bir iki gün tahlil eder ve halen ikna olmadıysa sizi arayıp ikna etmek için mücadelesini sürdürürdü.

İsak Bey önemli bir hayırseverdi. Yıllarca okulumuza ve çeşitli eğitim kurumlarına katkıda bulundu. Oturduğu Petah Tikva’nın sinagoguna ve yeşivasına önemli maddi yardımları olmuştur. Eli açıktı ve cömertti. İstanbul’a geldiğinde kendilerine yardımcı olan kişiye bile çocuğunun eğitimi için yardımcı olmaya hazırdı.

Faizlerin ülkemizde çok yüksek olduğu dönemlerde önemli bir birikimini ülkemize getirerek bankalarda değerlendirdi. Her şeyi de vergilendirdi. Her yıl defterdarlığa gidip gerekli evrakları tedarik eder ve ülkemizde kazandığı faiz gelirlerini Türkiye ve İsrail’de vergilendirirdi. Hatırladığım kadar Petah Tikva’da evini son ziyaretimde halen işinin çoğu hesabını kendi tutuyordu. Kendisini hiçbir zaman yorgun ve bezgin görmedim.

Son birkaç yıl hastalığı süresince her yıl birkaç kez Fortüne Hanım ile telefonda görüştüm. Ancak ziyaretlerine gitmek nasip olmadı. Şimdi düşünüyorum da belki de iyi oldu. İsak Bey’i hasta yatağında bezgin, yarı bitik halde görmedim. Gözümün önünde temiz, pak ve güleç yüzüyle beliriyor. Onu hep o görüntüsü ile  hatırlama mutluluğunda olacağım.

İsak Abi seni bundan sonra Fortüne Ablamızla birlikte olunca  daha fazla anacağız. Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Ke su alma repoza en Gan Eden.

 

CEMAATİMİZİN YARDIMSEVER MELEĞİ ‘İSAK PİNHAS’

ŞELİ GAON

Yardımseverliği bir yaşam tarzı olarak benimseyen Fortüne - İsak Pinhas yaşamlarını 71 yıldır İsrail’de sürdürmelerine rağmen, Türkiye’ye olan bağlılıklarından hiç vazgeçmediler. Bu örnek çift 2010 yılında Çorlu’da ‘Furtuni  İsak Pinhas İlköğretim Okulu’ adında 700 öğrencinin eğitim aldığı bir okul kurmuşlardır.

Çorlu doğumlu olan İsak Bey, bu suretle Çorlu’ya olan aidiyetini ve sevgisini göstermiştir.

“Bir ülkenin geleceği çocuklardır” diyen İsak Pinhas eğitime çok önem vermiş ve bu konuda çok büyük bağışlar yaparak onlarca çocuk okutmuştur.

Fakir bir ailede doğduğu için okuyamayan ve çalışmak zorunda kalan İsak Bey’in içinde eğitimsiz olmak bir ukde olarak kalmıştır.

İlerici, mütevazi, gönlü zengin, akıllı ve kendinden emin bir kişiliği olan İsak Bey, İsrail’e gittikten sonra zorluklarla savaşmış, barakalarda yaşamış ve çalışkanlığı sayesinde peynir yapan bir mandıra sahibi olmuştur.

‘Pinhas Peynirleri’ adı altında ürettiği peynirlerle zengin olmuş, fakat bu zenginliğini hep bağış yapmak, ihtiyaçlılara yardım etmek, çocukları okutmak için kullanmış olan özel bir kişiydi.

Hastalanmadan evvel her yıl çok sevdiği anavatanına, İstanbul’a gelir ve eşiyle birlikte Hilton Otelinde uzun bir süre kalırlardı. Bu dönemde de Cemaat Başkanı ve yöneticileriyle sıcak ve samimi ilişkilerde bulunur, tevazu ile tüm kurumlarımıza destek verir ve bu yardımların sessizce gerçekleşmesini arzulardı.

İsak Bey, sevgi dolu olarak destek vermenin güzelliğine inanan bir insandı. Sadece Türkiye’de değil, İsrail’de de yeşivalara, hastanelere, belediyelere büyük yardımlarda bulunurdu.

2006 yılında İsrail’de Petah Tikva şehrinin ‘En Yardımsever Kişisi’ payesini aldı. İsak Pinhas 90 yaşında geçen hafta İsrail’de vefat etti. Trakya’dan İsrail’e göç eden Yahudi cemaatinin son üyelerinden biriydi.

Hahambaşı Rav Isak Haleva, Cemaat Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh, Cemaat Başkanvekili Moris Levi ve ben, Fortüne Hanım’ı yalnız bırakmamak ve İsak Bey’e son görevimizi yerine getirmek için dualarına katıldık ve mezarlıkta yapılan son duasında da hazır bulunarak eşine destek olduk.

Mekânı cennet,  ruhu şad olsun. Amin…

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün