“İyileşme, kendini kabul etmekle başlar”

Uzman Klinik Psikolog ve Eğitim Danışmanı Sibel Saltiel ile zihin, beden, duygu ve enerji çalışmalarının bir arada yapılabilmesini sağlayan bir psikoterapi modelini konuştuk. Saltiel, Kalp Merkezli Terapi’de bilinçaltında kayıtlı eski ve işlevsel olmayan davranış kararları yeni kararlarla değiştirmeyi hedefliyor.

Dora NİYEGO Yaşam
13 Mart 2019 Çarşamba

Kendinizi okurlarımıza biraz tanıtır mısınız?

Uzman Klinik Psikolog ve Eğitim Bilimleri uzmanıyım. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans programından mezunum. Tezli yüksek lisansımı yine Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimlerinde Erken Çocukluk Eğitimi alanında tamamladım. 22 sene özel okullarda çalıştım. Boğaziçi Üniversitesinde beş sene yarı zamanlı öğretim üyesi olarak da çalıştım. 2016’da okuldaki görevimden istifa ederek kendi danışmanlık ofisimi açtım. Psikoterapist olmak için eğitimlere ise 2012’de başladım. Amerikan Oyun Terapisi Derneğinden onaylı, iki seneye yayılan bir eğitimi tamamlayarak oyun terapisti oldum. İkisi Türk, üçü İsrailli çok değerli hocalarla yine iki sene süren bir eğitim tamamlayarak Aile ve Çift Terapisti unvanını aldım. Kısaca EMDR dediğimiz, Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Terapisi eğitimlerinin iki seviyesini de bitirerek bu terapiyi uygulayıcısı olma hakkını kazandım. Amerika’daki Wellness Center’dan onaylı Kalp Merkezli Hipnoterapi eğitimlerinin iki seviyesini de tamamlayarak Klinik Hipnoterapist oldum. Bu sene İstanbul Esenyurt Üniversitesinde Klinik Psikoloji alanında tezsiz yüksek lisans programından mezun oldum. Yıllar sonra tekrar gençlerle okumak oldukça keyifliydi. Son olarak, çoktan yetişkin olmuş pırıl pırıl iki çocuk annesi olduğumu da söyleyeyim.

Kalp Merkezli Hipnoterapi nedir?

Kalp Merkezli Hipnoterapi zihin, beden, duygu ve enerji çalışmalarının bir arada yapılabilmesini sağlayan bir psikoterapi modeli. Travma çözümleme uzmanı olan Diane Zimberoff tarafından 25 yıl önce geliştirildi. Terapi sürecinde kişi derin bir rahatlama ile sorunlarının kaynağına inebilir. Sıkışmış travmaları ve bastırılmış duygularını bazı duygusal salınım teknikleri ile dışarı atar. Süreç enerji çalışmaları içeren çakra açma meditasyonlarıyla da desteklenir. Kişinin bu gruplara katılımı kişisel gelişimi için süregiden etkili bir yol sunar. Transpersonel farkındalık seviyesine erişmekten ve dönüşümsel iyileşmeye ulaşmaktan bahsediyoruz.

υ Dönüşümsel iyileşmeden ne anlamalıyız?

Dönüşümsel iyileşmede öncelikle kendini kabul etme vardır. Bizler birçok farklı yönümüzün birleştirilmiş bütünlüğünden oluşuruz ve bu bütünlüğe koşulsuz olumlu saygı duyabilmeliyiz. Bu noktada egonun ölümünden de bahsedebiliriz. Zimberoff ego ölümünü, benliğimizin dar tanımının ötesine geçebilmek olarak tanımlar. Bir de hayata kendini gerçekleştirmiş tam bir katılım sağlamamızın gerekliliğini belirtmeliyiz.

Dönüşümsel iyileşme kimler için gereklidir?

Hepimiz için gereklidir çünkü bu bir bilgelik yolculuğudur. Bazen küçük ya da büyük bir sıkıntı sebebiyle yardım alırken bu yolculuğa başladığımızı hissederiz. Oysa bir canlı olarak hayatımız başladığı andan itibaren her şeyi kayıt ederiz. Bildiğiniz gibi, bunların büyük çoğunluğu bilinç dışı kayıtlardır. Bu bilinç dışı kayıtların içinde kendimizle ilgili inançlarımız da yer alır. Hemen hepimiz işlevsel olmayan davranışların yer aldığı aile yapılarından geliyoruz. Dolayısıyla, dönüşümsel iyileşme sadece çok ciddi sorunları olan ya da ruh sağlığı sorunu yaşadığını düşündüğümüz kişiler için gereken bir şey değildir.

Kalp Merkezli Terapi deneyimini yaşamak isteyen kişiyi ne bekliyor?

Temel olarak travmatik kaynak deneyimlere erişmek için meditasyonla derin rahatlama (trans) durumu ve yaş geriletmeleri dediğimiz yöntem kullanılıyor. Derin rahatlama durumundayken terapistinizin rehberliğinde kendi kaynak deneyimlerinizi yeniden ziyaret edip, buralarda bastırılmış duyguları serbest bırakıyorsunuz. Bir başka deyişle, bu deneyimlerin sebep olduğu duygusal ve fizyolojik etkileri değiştirmek için düzeltici yeni bir deneyim yaşıyorsunuz. Bu kişisel davranış seçimlerinizin altında yatan ve hayatınıza yayılmış bir takım işlevsiz davranış desenlerinizi keşfetmenize yardımcı oluyor. Yetişkin egonuzun gücünü arttıran alıştırmalar yapılması da söz konusu.

Bunu denemek isteyen kişi hangi meselesini çalışarak başlamalı?

Başlangıç noktası herhangi bir şey olabilir. Kişi ne çalışmak istediğini kendi seçer. Topluluk önünde rahat konuşamama, patronundan gördüğü zorbalık, eşi ile yaşadığı bir anlaşmazlık, tatlı bağımlılığı, hatta birkaç gün önce trafikte tartıştığı diğer sürücüye karşı hâlâ duyduğu kızgınlık gibi günlük yaşantısında onu rahatsız eden bir durumdan ya da genel olarak hissettiği mutsuzluk, yorgunluk gibi bir durumdan başlamayı seçebilir. Terapist kişinin seçtiği durumdaki duygularını araştırıp ifade etmeye teşvik edecektir. Daha sonra, kişinin aynı ya da benzer duyguları yaşadığı başka bir zamana gitmesi istenir. Bu da yaş geriletmesi dediğimiz kısımdır. Farklı durumları çalışarak, tekrarlayan davranış desenlerini fark etmeye başlarız.

Davranış desenlerimizi fark ederek mi iyileşiyoruz?

İyileşme bir süreçtir ve elbette farkındalık başlangıç noktasıdır. Kişi önceki dönemlere gidip, terapistin rehberliğinde düzeltici deneyimler yaşadıkça şifalanma gerçekleşiyor. Seans sonlarında da her zaman kişinin içindeki çocuğu iyileştirmesi kısmı yer alır. Bu da kendini kabul etme ve benliğinin en sevgi dolu yanı ile özdeşleşmeyi içerir. Kalp merkezi ile yani kalp çakrası ile bağlantı kurulur.

Bu keyifli bir süreç midir?

Bu terapide seanslardan çoğunlukla şifalanmayı hissederek olumlu duygularla çıkarsınız. İçimizdeki ebeveynin içimizdeki çocuğu sevip beslemesi güçlü bir şifa unsurudur. Ancak şunu bilmeliyiz ki, hangi çeşit terapiye gidersek gidelim, genelde sürecimizde her seanstan mutlaka keyifle çıkmayız. Yine de bu iyileşmenin gerçekleşmiyor olduğu anlamına gelmez. Tam tersi, çoğu zaman tam da taşlar yerine oturmadan önceki safhaları geçiyoruz anlamına gelir. Duyguları bastırmak yerine onlarla baş etmek ve sağlıklı bir şekilde ifade etmek şifalanmayı getirir.

Çakra meditasyonları bu işin neresinde?

Diane Zimberoff bastırılmış duygular ve travmayla çalışırken çakra enerji çalışmalarının katkısı olduğunu belirtiyor. Ruhsal gelişimimizde tıkanıklık yaratan bir mesele varsa, tıkanıklığın hangi çakrada yer aldığına bakılması gerekiyor. Çakralar dediğimiz yedi enerji merkezinin bedende konumlandıkları yerlerin ana endokrin bezlerine karşılık gelmelerinin ne kadar anlamlı olduğuna da dikkat çekiliyor. Türkçesi Eylül 2017’de basılmış ‘Kurban Tuzağından Kurtulmak: Kişisel Gücünüzü Geri Almak’ (Breaking Free from the Victim Trap: Reclaiming Your Personal Power) kitabında bir Kişisel Dönüşüm Şeması sunuluyor. Bu şemada çakraların hangi gelişim evrelerindeki hangi ihtiyaçlarımıza bağlı olduklarını görebiliriz. Bu kitap bence kendimize bakmaya başlamak için müthiş bir başlangıç noktası sunuyor. Zimberoff’un kitabında tarif ettiği ‘Kurban Üçgeni’ meselesini anlamak çok önemli. Sağlıksız aile ilişkilerinin bizi kurban üçgenine nasıl sıkıştırdığını örneklerle anlatıyor. Aile üyeleri sağlıksız ilişkiler geliştirdiklerinde, kurban üçgeninin her bir ucunda duran üç rolden (kurban, kurtarıcı, zorba) birine girerler, zaman içinde rolleri değiştirirler ve işin aslında bu rollerin hepsi de sonuçta kurbana çıkar. Kurban bu rol ile edindiği ilgiyi sevgi zannetmesi sebebiyle kurban olur, kurtarıcı kendini değerli hissetmek için kurtarır, zorba incinmiş olduğu için zorbalık yapar. Bu kitabı okuduktan sonra aile içi ilişkilerinize başka bir gözle bakacaksınız. Türkçe önsözünde tercümesi sırasında yaptığımız küçük katkılar için birkaç meslektaşımla birlikte bana da teşekkür edilmiş olmasından gurur duyuyorum. Çok değerli bir kitap.

Siz Kalp Merkezli Hipnoterapi ile nasıl tanıştınız?

Hipnoterapiyi merak ediyor ve öğrenmek istiyordum. Güney Afrikalı eğitmen Reyhana Seedat’ın bu eğitimi İstanbul’da açacağını duyduğumda çok heyecanlandım ve hemen yazıldım. İlk seviyede altı günlük bir modülü tamamlayıp sonrasında Wellness Enstitüsüne belli bir formatta yazılmış 20 vaka sunumu yapmanız ve süpervizyonlara katılmanız gerekiyor.

Açık kitap bir sınava da tabi tutuluyorsunuz. Eğitmeninizin sizin hakkınızdaki görüşü de enstitü için önemli. Altı günlük bu eğitimi ve sonrasındaki süreci, 2015’te tamamlayarak birinci seviye sertifikamı aldım. Sonrasında iki seneye yayılan ve dört adet bir haftalık modülü içeren İleri Seviye Staj Programını da tamamlayarak ikinci seviye sertifikamı aldım. Ülkemizde İleri Seviye Staj Programını tamamlayan ilk 30 kişilik grupta yer almış oldum. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bilinçaltında kayıtlı eski ve işlevsel olmayan davranış kararlarını terapide yeni kararlarla değiştirmek işe yarıyor. Kendimiz için bunu denemeliyiz. Bu herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi gibi bir şey. Sağlıklı bir toplum böyle oluşur. Herkes kendi dönüşümsel iyileşmesini gerçekleştirmek için zaman, para ve enerji harcasaydı, dünyamız insanlık adına gittikçe daha temiz bir dünya olurdu.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün