Martılar tost sever

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
20 Eylül 2018 Perşembe

Ada yazılarına devam et” diyor kimi okurlarım. Halen birlikte olup yazın son demlerini paylaşmak en güzeli.

Gerçi üç gün bardaktan boşanırcasına yağan yağmur bazılarının şehre daha çabuk gitmesine neden oldu. Yılların deneyimiyle, yağmurlu havalar için hazırlıklıyız. Ailenin her ferdi için bir şemsiye, yağmurluk ve ikişer eşofman dolapta durur. Sokağa çıkıp da eşofman paçalarının sırılsıklam olmaması mümkün değil. O havada kurumaları da olası değil. Dolayısıyla yedek olanı kullanılır.

Son dakikada yıkanmış olan çamaşırlar salon iskemlelerinin üstüne konur. Yağmurlu havaların en sevmediğim görüntüsüdür bu.

↔↔↔

Bütün yaz bahçemize konuk olan kirpi, göçmen kuşlardan önce bizi terk etti. Kirpiler kış uykusuna yatar mı, bir fikrim yok.

Sonbaharın bu ilk günlerinde Ada’mızın kedileri ya çöp konteynırlarının etrafında kümelenir ya da artık az fayton geçtiğinden caddenin ortasında serbestçe dolanırlar.

Yağmur sonrası güneş ısıtmaya başladığında sahil deniz müdavimleriyle dolar. Bu kez de martılar çevrenizde dolaşmaya başlar. Başlıca amaçları karınlarını doyurmaktır. Yanınızdaki sehpaya bıraktığınız tost veya başka bir yiyeceği kaş göz arasında kapıp giderler.

Her şey bir yana bir başka güzeldir eylül denizi…

↔↔↔

Kipur’u Büyükada Sinagogunda geçirmek son senelerin güzel bir alışkanlığı oldu.

Bu sene Roş Aşana ile Kipur arasında daha önce de okumuş olduğum bir kitabı tekrar gözden geçirmek ihtiyacı hissettim. Kitap, İngiltere Başhahamı Jonathan Sacks’ın yazdığı ‘Yaşamı Kutlamak’.

Tefekküre daldığımız bu on gün içinde Başhaham’ın kitabından bir alıntıyı paylaşmak istiyorum. “Eleştiriler ya haklıdır, ya da haksız. Haklı eleştiri bir öğrenim deneyimidir. Onun sayesinde büyürsünüz. Haksız eleştiri ise bir başkasının sorunudur, sizin sorununuz değil. Nedeni anlayışsızlık, kıskançlık ya da olumsuzluk olabilir.”

Gmar Hatima Tova.