Umut etmek mutlu olmak

Marsel RUSSO Köşe Yazısı
12 Eylül 2018 Çarşamba

İbrani takvimine göre yepyeni bir yıla girmiş bulunuyoruz. Basit anlamı ile yeni yıla girmek takvimin bir sayfasını ileri doğru çevirmekten ibaret… Oysa Yahudi geleneğinin bu güne yüklediği anlam bununla sınırlı değil…

Her bitiş bir muhasebe demektir. Her başlangıç ise bünyesinde umut barındırır. İnsanın benliğinin derinliğinde olan her ne varsa, onun için her ne önemlisiyse, ona olan umudu… Daha çok mutluluğa, daha çok huzura, daha çok berekete, daha çok başarıya olan umudu…

Umut, geçmişten o ana, kişinin biriktirdikleri ile doğru orantılı bir eğri çizer… Elbette ki bu maddi bir birikim olmasa gerek… Bilakis, bu iyiye, doğruya, adilane değerlendirmeye yönelmenin çabası; nefretten, kinden, pompalanmış egodan arınmanın savaşımı olsa gerek.

Öz muhasebesinden başarı ile çıkabilenin, yaptıklarını kendi vicdan terazisinde, mızıkçılık yapmadan tartabilenin umut etmeye hakkı vardır. Yanlışlarını görebilenin, bunları düzeltmeye çalışabilenin umut etmeye hakkı vardır.

Din hukuku, pagan yığınların düzensiz yaşantılarından kurtulmaları için, kendilerine katkıda bulunabilmeleri için, bilgeler tarafından önerilen bir evrensel değerler manzumesidir. İnsanlığın iyiliği, refahın artması, paylaşımların adilce yapılması için gerekli normları vermiştir. Kişilerin ve / veya kişiler tarafından oluşturulmuş toplumların bu normlar üzerinden birbirleri ile kavgaya tutuşmaları, birbirlerini ötekileştirmeleri, pek tabiidir ki, arzulanan bir durum değildir. Bu, özgür toplum yapısını dinamitler. Bireyin yarınlarına ipotek koyar. Eş deyişle, onun geleceğine umutla bakmasını engeller.

Nereden geldiğinden bağımsız, insan geleceğine umutla bakmak ister. Geleceğini güvenebileceği bir ortamda yeşertmek ister. Güvenin olmadığı iklimler, sevgi ve saygıdan yoksundur. Susuz toprak misali, gençlerin yetişmesine olanak tanımayan, kaygılarla örülü yarınları dikte eder. Kaybedecek bir şeyleri olmayan nesiller yetiştirir…

Kaybedecek bir şeyleri olmayan hırçınlaşır, saldırganlaşır, referanslarını yitirir, bir oraya bir buraya savrulur. Farkında olmadan özgürlüğünü yitirir, irrasyonelliğin pençesinde bulur kendisini… Biat çemberinin içinde, olup bitenden habersiz, nefes alır, verir! Yaşadığını sanır ve fena halde yanılır.

Oysa yaşamak, geleceğe umutla bakmaktır. Umut olmayan yerde mutlu olmanın yolu yoktur.

Herkese sağlıklı ve keyifli bir yıl, umut dolu yarınlar dilerim…

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün