Özgürlüğe yolculuk, PESAH 30 Mart Gecesi Başlıyor

Nazlı DOENYAS Kavram
28 Mart 2018 Çarşamba

PESAH

 

Tora’da belirtilen ayların başı Nisan ayında gerçekleşen Pesah’ta, Tanrı’nın İsrailoğulları’nı Kendi özgür Halkı yapmak ve Tora’yı vermek üzere Mısır’daki esaretten kurtarması kutlanır. Bu yıl 30 Mart Cuma akşamı başlayan ve sekiz gün süren Pesah bayramı, Yahudilerin büyük çoğunluğunun, kurallarına en çok riayet ettiği ve özenle kutladığı bir bayramdır.

 

Pesah’ın ilk-diasporada iki- gecesi tüm ailenin bir arada toplanıp gerçekleştirdiği Seder, Yahudilikteki düzen ve doğaçlamanın nasıl iç içe yaşandığının çok güzel bir örneğidir. Dünyanın farklı ülkelerindeki bütün Yahudiler, aynı gece, aynı hikâyeyi, aynı kelimelerle anlatsa da, her aile bu hikayeye kendine has bir aroma, özel bir tat ekler. Kurallar aynı, fakat olayları yorumlamalar, açıklamalar ve bugünkü hayata dair yapılan çıkarımlar, anlamlandırmalar farklıdır. İşte bu şekilde bin yıllardır anlatılan aynı hikâye her daim genç, yeni ve ilginç kalmaktadır.

Pesah ve Mısır’dan Çıkış, sadece binlerce yıl öncesinde yaşanmış ve orada kalmış değil, her zaman için geçerli olan bir olaylar zinciridir.

Mısır, -İbranicesi Mitsrayim- kısıtlılık, sınırlılık, tıkanmışlık anlamına gelir. Bu da günlük hayatımızda bizi tutsak eden, kendi kendimize veya başkalarının bize koymuş olduğu, ilerlememizi ve ruhsal gelişimimizi engelleyici kısıtlamaları simgeler. Binlerce yıl önce bizleri esir eden firavunun yerini günümüzde ego, hırs, iş, para, takdir ve övgü arayışı gibi ve üzerine herkesin daha da ekleyebileceği yeni firavunlar almıştır. Pesah zamanı evlerimizi hamets’ten temizlerken, aynı zamanda ruhumuzu da olumsuz özelliklerden arındırmaya niyet ederiz. Pesah akşamı Seder sırasında atalarımızın Mısır esaretleri hikâyesini anlatıp dinlerken, kendi esaretlerimizin de farkına varmaya çalışır, bunlardan kurtulabilmek için çabalamayı aklımıza koyar, aynen Mısır’da olduğu gibi Tanrı’nın bizi günümüzdeki Mısır’dan ve günümüzdeki firavunlardan da kurtarıp, sadece O’na hizmet edebilmemiz için özgürlüğe kavuşturması için dua ederiz.

 

Yahudilerin Tanrı tarafından Mısır’daki esaretten kurtarılıp özgür bir halk olmalarının kutlandığı Pesah, zengin sembol ve ritüelleri ile bize hayatın akışında yol gösterecek güçlü mesajlar içerir.

Diaspora Yahudileri, Pesah’ın ilk iki akşamı, İsrail’de yaşayanlar ise sadece ilk gece Seder yaparlar. Seder sözcüğü, ‘düzen’ anlamına gelir ve gecenin düzenini ifade eder. Pesah Seder’inde mumlar, simgesel yiyeceklerin bulunduğu özel Seder tabağı, Mısır’dan Çıkış’ın anlatıldığı Agada - Anlatı Kitabı ve şarap bulunur.

 

PESAH SEDERİ -Düzen

 

 

I)  MUMLAR

Bu yıl Pesah, Şabat’a geldiği için Şabat ve Pesah Bayramı şerefine mumlar yakılır.

Güneş batmadan önce : “Baruh Ata Ad. Elo-enu Meleh Aolam Aşer Kideşanu Bemitsvotav Vetsivanu Leadlik Ner Şel Şabat ve Yom Tov- Bizlere Şabat Yomtov mumlarının yakılması mitsvasını veren Evren’in Efendisi Tanrı’mız Sen Mübareksin” duası söylenir.

 

II)    ŞARAP

Seder’de sadece Kaşer Lepesah şarap kullanılır.

Neden kırmızı şarap? Şarap, neşe ve sevinci simgeler.

Kırmızı, aynı zamanda korban kanını da simgeler. Mısır’dan çıkıştan önceki akşam atalarımız Mısır’da kutsal sayılan kuzuyu kesip, kanını evlerinin kapısına sürer ve bu şekilde son felaket olan behor erkeklerin ölümü, Yahudileri etkilemez.

Seder sırasında dört bardak şarap içilir. Neden?

*Dört; Tora’daki dört kurtuluş ifadesini simgeler: “1-Sizi Mısır’ın yükü altından çıkaracağım…2-Sizi onların köleleştirici işlerinden serbest kılacağım…3-Sizi büyük bir güç gösterisi ve sert yargılar eşliğinde özgürlüğe kavuşturacağım…4-Sizi Kendim’e Halk olarak alacağım…”(Şemot 6:6-7)

*Başka bir yoruma göre, İsrailoğulları sürgündeyken, dört büyük erdemli davranış gösterirler: 1-Yahudi isimlerini ve kıyafetlerini değiştirmezler. 2-Kendi ana lisanları olan İbraniceyi konuşmaya devam ederler. 3-Dürüstlük ve ahlaklarını korurlar. 4-Birbirlerine sadık kalırlar ve birbirlerinin sırlarını açığa vurmazlar.

 

III) SEDER TABAĞI/ Sembolik yiyeceklerin dizilişi

Seder tabağı/ tepsisi, masanın ortasına, üstündeki her parça da belli bir sıraya göre yerleştirilir. Tepsinin içindeki sembolik yiyeceklerin her biri farklı şeyleri simgeler.

 

Tepsiye önce üç matsa yerleştirilir.

Ateşte kızartılan kuzu kolu, matsaların sağına

Haşlanmış yumurta matsaların soluna 

Marul tabağın ortasına

Haroset, kuzu kolun sağına alta

Kereviz yaprakları harosetin soluna alta

 

1.Matsa: Hiçbir kırığı olmayan üç adet matsa, üzeri örtülü olarak tepsiye yerleştirilir.

Neden Matsa? Atalarımız Mısır’da köleyken de ekmek yerine, işlerini zamanında yetiştirebilmeleri için, pişirmesi ve yemesi çok az zaman alan ve uzun süre tok tutan bir tür matsa yiyordu. Kölelikleri süresince yedikleri ‘ha lachma anya-fakirlik ekmeği’ matsayı, Mısır’dan özgürlüğe doğru aceleyle çıktıklarında da yediler. Ancak hazırladıkları hamurun mayalanmasını bile beklemeden Mısır’dan çıkışta; yenilen matsa farklı olarak; artık ‘özgürlük ekmeği’ idi.

  Neden üç tane? En üstteki ve en alttaki, lehem mişne- atalarımız çöldeyken Şabat ve bayram günlerinde gökten gelen çift porsiyon manna’yı temsil eder. Ortadaki matsa ise, Pesah’ta Matsa yeme mitsvasını temsil eder.

2.Karpas: Kereviz, maydanoz, turp yaprağı-ve tuzlu su veya Kaşer Lepesah sirke.

Neden? Öncelikle masadaki çocukların ilgisini çekip soru sormaya yöneltmek amaçlıdır. Bu otlar, o dönemdeki Yahudilerin düşük spiritüel seviyesini, tuzlu su veya sirke, Mısır’da Yahudilerin döktükleri ter ve gözyaşını simgeler. Kereviz veya maydanozu tuzlu suya batırıp salladığımızda gözyaşı görüntüsü verir.

Kabalistik olarak karpas, yerde, toprakta yetiştiği için ve bize alçakgönüllü olarak kalmanın önemini hatırlatır.

3.Maror-Acı otlar.

Neden? Acı otlar bize atalarımızın Mısır’da çektiği acıları anımsatır. Acı otlar için ülkemizde marul kullanılır. Marulun özelliği, tatlı olarak başlayıp, sonlara doğru acılaşmasıdır. Yahudilerin Mısır’da yaşadıkları ilk zamanların tatlı olmasını, fakat sonunda zorluk ve acıya dönüşmesini simgeler.

Kabalistik olarak maror, başkasının çektiği acı ve ıstıraba şefkat gösterebilmeyi, empatiyi ifade eder.

Sfat Emet ve Rav Kook, insanların acıyı hissedebilmelerinin aslında özgürlüğün ilk yansıması olduğunu belirtir. Esaretin en kötü şekli, bu tutsaklık haline alışmak ve buna uyum sağlayacak duruma gelmektir.

4.Haroset-Ezilmiş elma, kuru üzüm, tarçın, hurma ve kırmızı şaraptan oluşan karışım.

Neden? Haroset, çamuru andırdığı için Firavun’un İsrailoğullarına hazırlattığı inşaat harcını simgeler. Atalarımızın maruz kaldığı zorlu esaret günlerini hatırlatır. Ancak haroset yenildiği zaman, alınan hoş tat, özgürlüğün tatlılığıdır. Haroset, aynı zamanda bilgelerin Tanrı ile İsrailoğulları arasında var olan ve kurtuluşu getirecek olan aşkı anlatan Şir Aşirim’den “ …Elma ağacı altında uyandırdım seni…” (8:5) bölümünü simgeler. Bu sebeple, haroseti, Şir Aşirim’de sözü geçen elma, nar, incir, hurma, üzüm, ceviz, tarçın, şarap ile yapma geleneği vardır. Haroset yemek, geleneksel olduğu için beraha söylenmez.

Kabalistik olarak haroset bize dayanıklılığın önemini, güçlü olmayı ve inancımızı kuvvetlendirmeyi hatırlatır. Ağır işler, karşılaştığımız zorluklar, bizim mukavemetimizi arttırır ve karşımıza çıkan her sınav, bizim daha gelişmemize hizmet eder.

 

5.Zeroa-Yanmış kuzu kolu.

Neden? Bet-Amikdaş’ta korban olarak sunulan kuzunun anısınadır. Bunu yemeyiz, çünkü günümüzde Bet Amikdaş yoktur.

Bunun yanında, zeroa, kol anlamına gelir ve Tanrı’nın, İsrailoğulları’nı, ‘güçlü bir el ve uzanmış bir kolla’ kurtarışını hatırlatır.(Şemot 13:3)

Kabalistik olarak, şefkati, vericiliği, başkalarını sevmeyi ve değer vermeyi simgeler.

 

6.Betsa-Haşlanmış katı yumurta

Neden? Pesah, Şavuot ve Sukot’ta  Bet-Amikdaş’ta sunulan  Hagiga-bayram korbanı anısınadır.

Diğer bir inanışa göre yumurta yaşam döngüsünü, yeniden doğuşu simgeler. Pesah da Yahudi milletinin doğuşudur.

Başka bir yoruma göre, yumurta yas işaretidir. Yasta olan bir kişi, cenazeden sonra ilk olarak yumurta yer. Seder’deki yumurta, bize, özgürlüğümüzü kutladığımız bu günde, Bet Amikdaş’ın yıkılışının yasını tuttuğumuzu hatırlatır.

Kabalistik olarak, sevginin ve iyiliğin etkili olabilmesi için gereken sınırları koymayı ve bunu dengeleyecek disiplini simgeler.

Dikkat! Kereviz, marul, maydanoz vb tarzı toprakta yetişen sebzelerin içlerindeki olası minik böceklerden tamamen temizlenebilmesi için kaşer sirke veya tuzlu suda bekletilmeleri gerekir.

 

IV)Agada Kitabı-Anlatı- Seder’in ana mitsvası olan Mısır’dan Çıkış’ın hikâyesini anlatmak, Tora’da şöyle belirtilir: “Veigadta levinha- Oğluna anlatacaksın.” 

 

1.Kadeş-Kiduş okunur. Birinci bardak şarap, sola yaslanarak içilir. İkinci bardak şarap doldurulur.

2.Urhats-Eller duasız olarak yıkanır

3.Karpas-Kereviz, maydanoz veya turp yaprağı gibi bir ot, tuzlu su/ Kaşer Lepesah sirkeye batırılıp Aadma-berahası söylendikten sonra çok az bir miktar yenir. ( ve beraha söylerken daha sonra yenecek marul da akılda tutulur)

4.Yahats-Üç Matsa’dan ortada olanı bölünür, yarısı Afikoman-son lokma-için saklanır.

Afikoman nedir? Bir yoruma göre, atalarımız esaret günlerinde o kadar yoksuldular ki, bir öğün sonra yiyecek olup olmayacağından emin olamıyorlardı. Bunun için ekmeklerinin bir kısmını saklıyorlardı.

R.Soloveitchik, esir olan Yahudilerin, kendilerinden daha zor durumda olan diğer kardeşleriyle paylaşmak üzere matsalarını böldükleri ve ellerinde olan kadarını da paylaştıkları yorumunu getirir. Atalarımızın yaptığı gibi matsayı böldüğümüzde, bu en zor şartlarda bile hesed-sevecenlik ve iyiliği, Yahudilerin birbirleriyle olan birlik ve dayanışmalarını simgeler.

5.Magid-Mısır’dan çıkış öyküsünün anlatılması. Masadaki en küçük kişinin Dört Soruyu sormasıyla başlar: Ma Nishtanah-Bu gece neden farklı? Dört sorunun cevabı da aynı şekilde başlar: “Diğer bütün gecelerde…..”

Magid’in sonunda, ikinci bardak şarap, sola yaslanarak içilir.

6.Rohtsa-Netilat Yadayim-Yemekten önce, eller, ‘dua edilerek’ yıkanır.

7.Motsi - Hamotsi duası edilir.

8-Matsa-  Matsa duası edilir ve sola yaslanarak kişi başı en az bir plaka matsa yenilir.

9-Maror-Harosetle birlikte marul yaprağı sola yaslanmadan yenir.

10.Koreh-Sandviç-Matsa, otlar ve haroset bir sandviç haline getirilir, sola yaslanarak yenir.

11.Şulhan Oreh-Bayram yemeğinin yenmesi.

12.Tsafun-Ortadaki matsadan ayrılmış Afikoman’ın yenmesi. Afikoman, bir yoruma göre, Seder’de yenilen son yemek olan Pesah sunusunun anısına, sola yaslanarak yenir. Başka bir yoruma göre, ağzımızda son olarak matsanın tadı kalsın diye en son yenir. Bundan sonra artık son iki bardak şarap ve sudan başka bir şey yenilip içilmez.

13.Bareh-Birkat Amazon-Yemekten sonra, üçüncü kadeh şarapla şükür ve kutsama duası yapılır ve berahadan sonra, sola yaslanarak içilir. Dördüncü bardak şarap doldurulur.  Beşinci bir bardak Peygamber Eliyahu Anavi için Seder masasına yerleştirilir.  Eliyau Anavi’nin; Maşiah’ın geldiğini, bir Pesah akşamı anons edeceğine inanılır. Bu noktada Eliyau Anavi’nin içeri girebilmesi için sokak kapısı açılır.

14.Allel-Şarkılar ve ilahiler eşliğinde dördüncü bardak şarap içilir.

15.Nirtsa- Kabul. Yapılanların Tanrı tarafından kabulü ve kurtuluşun başlangıcı olması dileğiyle dua ve ilahiler söylenir. Seder’in sonu.

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BU KISMI DA FARKLI RENK BİR KUTUCUĞA KOYALIM LÜTFEN

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖNEMLİ HATIRLATMA: OMER SAYMAYA-31 Mart Cumartesi akşamı Başlıyoruz

Pesah'ın ikinci gecesinden başlayarak Omer'i saymak, direkt olarak Tora'dan gelen mitsvalardandır. Şavuot'ta Tora'nın verilişine kadar devam eden bu 49 gün, kişinin kendini günbegün geliştirdiği, ruhunu adım adım arındırdığı, geliştiği ve sonunda en saf haline ulaşarak özü ile Tanrı ile bağlantıda olarak Tora’ya kavuştuğu süreci belirtir.

Bu yıl Omer sayımı, 31 Mart Cumartesi akşamı başlıyor, Şavuot’a kadar her gece saymaya devam ediyoruz.

 

Nasıl Sayılır:  Omer sayma kuralları ve duaları, Yazdırılabilir Gün Gün Omer Sayım Çizelgesi

http://www.sevivon.com/images/stories/dokumanlar/omer_zaman_cizelgesi_2018.pdf

 

 

 

Pesah Seder Hazırlıkları, Hızlı Alış Veriş Listesi ve Pesah Seder Detayları: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2998&Itemid=232#Content

ve

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilen bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla GÖZLEM Yayıncılık’tan -Şemot ,Pesah Agadası ve El Gid Para El Pratikante ; ayrıca Every Person’s Guide to Passover, ; The Jonathan Sacks Haggada, And You Thought They Were Only Four, Explorations kitaplarından ve www.torahtots.com; www.aish.com , www.chabad.org , www.iyyun.com; http://torahinmotion.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri, yorumlamaları ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

 

 

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Önemli hatırlatma: OMER SAYMAYA 31 Mart Cumartesi akşamı başlıyoruz

Pesah’ın ikinci gecesinden başlayarak Omer’i saymak, direkt olarak Tora’dan gelen mitsvalardandır. Şavuot’ta Tora’nın verilişine kadar devam eden bu 49 gün, kişinin kendini günbegün geliştirdiği, ruhunu adım adım arındırdığı, geliştiği ve sonunda en saf haline

ulaşarak özü ile Tanrı ile bağlantıda olarak Tora’ya kavuştuğu süreci belirtir.Bu yıl Omer sayımı, 31 Mart Cumartesi akşamı başlıyor, Şavuot’a kadar her gece saymaya devam ediyoruz.

 

PESAH, MATSA VE MAROR’un anlattıkları

Özgürlüğümüzün Zamanı Pesah’ın ana kavramlarını buluşturan Pesah Sederi’nin Magid bölümünde bir kısım özellikle dikkat çeker: “Raban Gamliel şöyle der: Pesah’ta bu üç şeyi söylemeyen kişi, yükümlülüğünü yerine getirmemiş olur. Pesah, Matsa ve Maror.”

 Neden bu üç kelimeyi bu kadar önemle vurguluyoruz?

Yahudi kanunu Alaha’ya göre, bu üç şeyi söylemek, aslında bunları açıklamak, üzerinde konuşmak ve iyice kavramak anlamına gelir. Magid’in devamında ne ifade ettikleri sebepleriyle açıklanan bu mitsvaların derin öğretilerini içselleştirip bir köprü oluşturduğumuzda, özgürlük bayramımız olan Pesah deneyimini ve öğretilerini bugüne taşıyabilmiş oluruz.

Pesah; kuzu, Mısır’ın tanrısıydı. Mısır’dan çıkışın öncesinde kurtuluşumuzun ön koşulu Mısır tanrısını öldürmek, kanını kapı pervazlarımıza sürmek ve bu şekilde Mısır’dayken etrafımızı saran putperestliği reddettiğimizi ve Tanrı’nın Varlığı’na olan inancımızı açıkça ilan etmekti. Bunu yerine getirdiğimizi gören Tanrı, onuncu bela sırasında evlerimizin üzerinden atlayıp bizi Ölüm Meleği’nden korudu ve bizi O’nun Halkı olmaya layık bir halk olarak belirledi. Ondan sonraki nesillerde atalarımızın Tanrı’ya Pesah korbanı ile teşekkür etmeleri gibi, biz de Tanrı’ya bizim için her gün yaptığı ve doğal hayatın parçası gibi görmeye alıştığımız; sabahları uyanmak, bir yere sağ salim ulaşmak, hasta olmamak, aç olmamak gibi olağan mucizeler için teşekkür edelim. Bu Pesah’ta Tanrı’nın bizim için yapmış olduğu kapalı ve açık mucizeleri düşünelim ve O’na biz farkında bile olmadan bizi sayısız tatsızlıklar ve olumsuzluklardan kurtardığı için şükredelim.

Matsa, İsrailoğulları’nın Mısır’dan aceleyle çıkarken mayalamaya zaman bulamadan yanlarında götürdükleri ekmekti. Matsa bize, Tanrı’nın hazırlanmak için hiçbir zamana ihtiyacı olmadığını, bizi bir anda kurtarabileceğini gösterir. Bizler de, Tanrı’nın olayların akışını göz açıp kapayana kadar değiştirebildiğinin bilinciyle zor şartlarla karşı karşıya kaldığımızda umudumuzu kaybetmeyelim. Matsa’ya bakarken bizim üzerinde bir katkımız olmadan hayatımızda bir anda olayların nasıl hiç beklenmedik bir şekilde değiştiğini ve Tanrı’nın hayatta karşılaştığımız zorluklarda da aynısını yapabileceğini akılda tutalım.

Maror; acı otlar, atalarımızın Mısır’da esirken karşılaştıkları zorlukları ve çektikleri acıyı hatırlatır. Bize, zorluklarla dolu, görünürde acı bir dönemden geçiyor olsak da, tatlılığın, ışığın ve umudun hemen yanı başımızda beklediğini öğretir. Maror bize engellerden kaçınmayı değil, bunları başarı sürecinin bir bölümü olarak görebilmeyi öğretir. Maror’a bakarken, geçen sene içinde deneyimlediğimiz kişisel bir mücadeleyi ve bunun bizim bugün olduğumuz kişi olmamıza nasıl yardımcı olduğunu düşünelim.

Seder’de Pesah, Matsa ve Maror derken, bu kelimelerin ne anlama geldiklerini aklımıza getirelim. Minnettarlık, umut ve cesaretle dolu olarak Tanrı’ya bize vermeye devam ettiği özgürlük mucizesi için teşekkür edelim.

(Aşkenaz Pesah Kartı 5778-2018)