Donald Trump Amerikan demokrasisinin sınırlarını zorluyor

Trump yaptıkları ve söyledikleriyle “Başkan bunu yapabilir mi?” sorusu sordurmaya devam ediyor.

Dünya
17 Mayıs 2017 Çarşamba

Ali Abaday

Donald Trump, ABD Başkanlık koltuğuna oturmasının üstünden 100 günü az bir süre geçmiş olmasına karşın yaptıklarıyla sürekli olarak “Başkan bunu yapabilir mi?” sorusu sorduruyor.

Müslüman ülkelere yönelik vize yasağı koyması, bu yasağı savunmayacağını söyleyen Adalet Bakanlığı Vekili Sally Yates’i görevden alması, dış politika konularında attığı tweetler, seçimleri kazandıktan sonra görevde kalmasını istediği New York Güney Bölgesi Federal Başsavcısı Preet Bharara’yı kovması derken son olarak da seçimleri kazanmasında Rusya’nın etkisinin olup olmadığını araştıran FBI’ın (Federal Araştırma Bürosu) Direktörü James Comey’i görevden aldı.

Comey’in Trump – Rusya ilişkisiyle ilgili FBI soruşturması için ekstra ödenek istediği haberlerinden birkaç gün sonra kovulması akıllarda pek çok soru işareti yarattı ve yaratmaya da devam ediyor. Beyaz Saray Comey’in kovulmasını işini iyi yapmadığı, teşkilatın ona olan güveninin azaldığı yönünde yansıtmış olsa da Trump daha sonra röportaj verdiği NBC röportajında Comey’i Rusya araştırması nedeniyle görevden aldığını ifade etti.

BAŞKAN’IN YETKİSİ

Pek çok kişi ABD Başkanı’nın FBI Direktörü’nü görevden alıp almama yetkisini tartışsa da esasında Başkan’ın böyle bir yetkisi var. Beyaz Saray’da zaten Trump’ın bu kararı Adalet Bakanı Jeff Sessions ve Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein’in tavsiyesi üzerine aldığını açıkladı.

ABD tarihinde FBI Direktörü’nün kovulması daha önce sadece Bill Clinton zamanında, William Sessions’ın görevden alınması ile yaşanmıştı. Bu durumun nedeni ise Sessions’ın özel yolculukları için FBI’ın uçaklarını kullanması benzeri usulsüzlüklerdi. Bu arada kimi zaman karıştırılsa da Jeff Sessions ile William Sessions arasında bir akrabalık yok.

Şu an FBI’ın başına geçmesi için dört isim öne çıkmış durumda. Bu kişiler, Comey’in yardımcısı ve FBI Direktörü Vekili Andrew McCabe, daha önce Adalet Bakanlığı Ceza Dairesi Başkanlığı yapmış olan Washington’ın etkili avukatlarından Alice Fisher, eski federal savcı olan Hakim Michael Garcia ve Teksas Senatörü John Cornyn.

Tabii Cornyn’in, Trump’ın açıklaması öncesi, Comey’in kovulmasının nedeninin Rusya soruşturması olduğu iddiasını gülünç bulduğuna dair bir basın açıklaması onun FBI Direktörü olması halinde soruşturmanın geleceğinin pekiyi olmadığını gösterir nitelikte. Fisher’ın ise Adalet Bakanlığında görev yaptığı zamanlarda Guantanamo’daki hapishanede terör şüphelilerine yapılan ve işkence kabul edilen sorgulama teknikleri hakkında bilgisi olduğu iddiası hala konuşuluyor. Trump’ın seçim vaatleri arasında bu yöntemlerin yeniden uygulanması olduğunu unutmamak lazım.

Comey’in görevden alınması bir yandan da pek çok kişinin aklına Preet Bharara’nın da kovulmasını getirdi. Zira Trump Tower’ın bulunduğu bölge de sorumluluk alanı içinde olan Bharara, Trump şirketlerinin Rusya bağlantılı para aklama şüphesini araştırmak istemesinden kısa bir süre sonra görevden alınmıştı.

NİXON BENZERLİĞİ

ABD eski Başkanı Richard Nixon, Watergate ile ilgili olarak CIA’in FBI’ı araması ve ülkenin geleceği açısından soruşturmasının derinleşmemesini istemesini 23 Haziran 1972’de Beyaz Saray’da yardımcısı H. R. Haldeman’a söylemişti. Ancak bu sözlerin ortaya çıkması sonrasında Cumhuriyetçi Parti, Nixon’a verdikleri desteği çekeceğini bildirmiş, Nixon da istifa etmişti.

Trump’ın kendisine yönelik araştırma yapan isimleri görevden alması Nixon’ı oldukça andırıyor. Ancak aralarında temel bir fark var. Nixon bunu gizli bir şekilde yapmaya çalışmıştı. Trump ise oldukça aleni bir şekilde davranıyor. Hatta Comey’in kovulmasının ardından attığı ve ikilinin arasında geçen konuşmaların bant kaydı olmaması konusunda Comey’in dua etmesini öneren tweet’i bir tehdit olarak algılandı.

Comey’in Rusya soruşturması ile ilgili olarak basına konuşup konuşmayacağı henüz belli değil. Yerine kimin geçeceği de büyük bir soru işareti. Her ne kadar McCabe, soruşturmanın süreceğini ve hiçbir baskının bunu engelleyemeyeceğini söylese de neler yaşanacağını çok az kişi bilecek.

Ne var ki bütün bu yaşananların gösterdiği, Trump’ın başkanlık süresini doldurmakta zorlanabileceği, Cumhuriyetçi Parti’nin onu desteklemeye devam etmesi halinde ise gelecek yıllardaki seçimlerde oldukça kötü sonuçlar alacağı.