Düğün Dernek

Oğlan bizim kız bizim, geliyor düğün alayı diye başlayan piyasalarda yeni bir umut dalgası oluştu. Küresel seçim yılında yıldız savaşlarının altıncı serisinde anketler beklendiği gibi çıkıyor, Macron Fransa Cumhurbaşkanı seçilecek diye CAC 40 endeksi haftaya yüzde 4,14 yukarıda başladı. Buna dünya borsaları da genel olarak eşlik edince haftaya halay çekerek başladı yatırımcılar. AB dağılmayacak beklentileri ile Frexit artık olmayacak satın alınıyor.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
26 Nisan 2017 Çarşamba

Bizim tarafta bu coşkuya BİST100 de geçen haftadan bu yana eşlik ediyor. 93.802 ile tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Haliyle başta Euro/dolar paritesi nedeni ile döviz kurlarındaki düşüş de buna etki ediyor. Dolar 3,60’ın altına sarktı. Parite içinse AB ve Euro devam eder beklentisi ile 1,10 civarlarına bir hareket beklentisi piyasalarda konuşuluyor. Trump’ın ilk 100 günü ile ilgili anketler tarihin en kötü performanslarından biri geldi diye bu durum Euro’nun elini güçlendiriyor. Buna neden olarak Trump dediklerini yapamadı, Obamacare’e facia demişti ama iptal edemedi, Meksika dalgası konuşulmuyor bile, Çin’e döviz manipülatörü dedi, Florida’da Çin Devlet Başkanı ile el sıkıştılar, vergi reformunu hala konuşmadı bile söylemleri gösteriliyor. Derken pazartesi akşamı Trump kurumsal vergi oranlarının yüzde 35’den yüzde 15’e çekilmesi için rapor hazırlatılması için talep yaptı. Bu olursa yaklaşık 2 trilyon dolar bütçeye etki yaratması bekleniyor. Mike Pence Uzakdoğu gezilerinde, daha eve dönemedi. Kuzey Kore ile tansiyon hala düşmüş değil. Aslında Trump’ın seçim beyannamesini dikkatli okuyanlar ve hatırlayanlar konunun Çin ve Pasifik olduğunu gayet iyi hatırlayacaklardır. 35 milyar dolar dış ticaret açığı verdiği Meksika’dan önce daha büyük konuya odaklanmış durumda kendisi. Sonra sıra NAFTA’ya da gelecektir. Dikkat çekici bir diğer konu ise kendisi henüz yurtdışına pek ziyarette bulunmadı. Buna sebep olarak Buzzfeed News’de yer alan bir haber “America First” söylemi nedeni ile diye bir yorum getiriyor. İlk olarak mayısta NATO ve G-7 zirveleri için Belçika ve İtalya’ya geçecek, Vatikan’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Sonra G-20 için Temmuz’da Almanya. Yani seçim beyannamesindeki gibi içeriye odaklanmış durumda. Bu arada damadı nisan ayı başında Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdi.

GERÇEĞE ÇAĞRI

Mars hayali ile yola çıkıp gerçeklerle tanışan Douglas Quaid (Arnold Schwarzenegger) gibi bir durum olacak mı piyasalarda diye herkeste bir tedirginlik var. Ya Brexit ve ABD seçimleri gibi Fransa’da bir sürpriz olursa diye seçimi kaybeden adaylar, Macron etrafında birleşin diye çağrıda bulundu. AB yetkilileri Macron’u satın aldı bile. Anketler beklendiği gibi çıktı, sapma olmadı diye herkes çok mutlu. Ancak Fransa İçişleri Bakanlığı’nın seçim sonuçlarını gösteren tablo aslında oy sayıları dışında başka şeyler söylüyor. Güney Fransa’nın Cote d’Azur’ü Le Pen demiş, Pari(s)’nin etrafı Le Pen’ci komünler tarafından çevrilmiş ve en önemlisi İsviçre sınırı hariç ağır bir şekilde Le Pen’ciler ile Fransa sırtını Avrupa’ya çevirmiş durumda. 7 Mayıs’ta Maréchal Le Pen ikinci İvanka Trump olursa İstanbul Ekolü’nü takip edenler şaşırmayacaktır, şimdilik bu olasılık çok düşük. Ayrıca İtalya’nın ülke kredi notunun düşürülmesi ve yatırım yapılabilir ülke statüsünden çıkması AB’de Macron da gelse işlerin yolunda olmadığının bir göstergesi. Kaldı ki Fransa’nın kötü ekonomik performans göstergeleri bir anda Macron ile düzelmeyecek. İlk tura katılım oranı yüzde 69,42. İkinci tura katılım Fransa İçişleri Bakanlığı’nın “Oui, je vote” mesajlı Nusret tweet'ine rağmen yüksek çıkmaz ise yani diğer adayların oylarında beklendiği gibi bir kayma olmaz ise hatırlatmak gerekir ki, Fransızlar sol ağırlıklı da olsa vatansever insanlardır. Fransa’da Lyon’daki maçta Fabri’nin son dakikada kale önündeki çalımının Beşiktaş’a UEFA Avrupa Ligi Kupası’na mal olduğunu hatırlatmakta fayda var. 3 Mayıs’taki ilk Ajax maçından sonra 11 Mayıs’taki Lyon sahasında oynanacak maçta Hollanda mı, 7 Mayıs’tan sonraki Fransa mı Avrupa’da yoluna devam edecek belli olacak. Piyasaları ferahlatacak bir notla bu kısmı bitirelim. Lyon’da Macron yüzde 30,31 almış, Le Pen’e fark atmış. Ama diyelim, seçimi kaybedip renk vermeyen Melenchon ile Le Pen oyları Lyon’u alıyor. Sonucu kimse bilmiyor tahmin ediyor ama Fransa seçimlerini tek kazanan küresel markamız Nusret.

NEVER ENDING STORY

Gündem haliyle kim gitsin yarışması gibi olunca diğerlerini unutuyor insan. İngiltere Brexit görüşmelerinde Macron’a karşı eli güçlensin diye erken seçime gitme kararı aldı. Pound Euro’ya karşı değer kaybederken 24 Nisan sonuçları ile tekrar bir toparlanma yaşandı. Suudi Arabistan’da kabine değişiklikleri oldu. Bizde TCMB’de Meclis üyelerinde yeni atamalar olacak. Fonlama maliyeti yüzde 11’e yükselen TCMB’nin önümüzdeki günlerdeki para politikası kurulu kararlarını, FED’in bu sene beklenen iki tane daha faiz artışı ile birlikte değerlendirirken yukarıdaki diğer başlıklardaki gelişmeleri de yakın takip etmek gerekecek. Henüz bankaların mevduat faizi artışları kredi oranlarına aynı derecede yansımadı, fakat negatif reel faizi artan enflasyon karşısında bankaların taşımak istemeyecek olması ve faizlerin artabilecek olması senaryosu, bankaların kârlılığı üzerinden portföy yatırımları ile yabancı sermaye girişine, düşen kura ve BİST’e olumlu etki edecek olsa da sermaye maliyetleri üzerinden yatırımlara ve artan işsizlik oranına olumsuz etki yaratacak. Tabii bunlar birer olasılık, olacak diye bir şart yok. Öte yandan Kuzey Kore ve Frexit gibi olumsuz gelişmeler ile FED’in bilanço daraltacağız söylemlerini gözden kaçırmamak lazım. Gerçi FED kısa vadede bunu kolay kolay yapamayacaktır. Bilançosundaki tahvillerin vadesi dikkate alındığında, son iki senede piyasaya 200 milyar dolar üzerinde ABD tahvili satmış Çin ve Japonya’ya eşlik ederek, tahvillerin fiyatlarını (getirilerini) çöp seviyesine getirmek kolay bir karar olmayacaktır. Tabii yeni vergi reformu ile Hazine’ye gelecek 2 trilyon dolarlık ek yükün yüksek faizli tahvillerini elindekiler ile TWIST ederse aradaki makası kapatabildiği oranda bu senaryo orta vadede mümkün.

Son söz olarak, ‘Düğün Dernek 2’ ‘Eyvah Eyvah 2’ye döner mi, beraberce göreceğiz.

Not: Bu haberdeki bilgiler bir yatırım tavsiyesi veya danışmanlığı değildir. Yazar ve Şalom bu yorumlar nedeniyle olası kayıplardan sorumlu tutulamaz.