Yunanistan’ın divası Türkiye’ye geliyor

Yunanistan’ın divası Alkistis Protopsalti ve Tekfen Filarmoni Zorlu PSM’DE

Sanat
26 Ekim 2016 Çarşamba

Hakan Akoğlu


Tekfen Filarmoni Orkestrası bu özel konserlerde Yunan müziğinin ünlü ismi Alkistis Protopsalti ve etnik caz dünyasının harika çocuğu Lübnanlı Rabih Abou Khalil’e eşlik edecek. Konseri,  Özbek şef Aziz Shokhakimov yönetecek.

Ayrıca, Tekfen Filarmoni’nin daimi solistlerinden, usta müzisyenler Göksel Baktagir, Yurdal Tokcan ve Ercan Irmak da konsere enstrümanlarıyla eşlik edecekler.

Konserin solistlerinden Alkistis Protopsalti ile kariyerini ve Türkiye konserini konuştuk. 

40 yılı aşkın süredir sahnelerdesiniz. Sizin için ilk albümünüzü yayınladığınız günden bu güne neler değişti?

Heyecanım, yola çıktığım ilk günkü ile aynı… Hâlâ her canlı performansta kalbimin bedenimden ayrılacağını hissediyorum; çünkü benim için canlı performanslar önce kendinle sonra da dünya ile yüzleşmek demek. Bu beni zinde tutuyor, devamlı sınavlardan geçiyorum ama bu, küçük bir çocukmuşum gibi bana hayatın yoğunluğunu ve sevincini hissettiriyor.

Bu kadar uzun ve başarılı bir kariyeri sürdürmenin sırrı sizce nedir?

Hiçbir zaman sahip olduklarımla yetinmedim. ‘Protopsalti’ heyecanla, inatla, sabırla, prensiplerle ve müziğe duyulan müthiş bir aşkla inşa edilen ‘milyonlarca’ çalışma saati demek. Kariyerimin başından beri,  dinleyiciye hep saygı çerçevesinde, en iyisini, en doğrusunu sunmak için çabalıyorum. Servetim sesimdir, bu yüzden tüm bu yıllar boyunca onu gözbebeğim gibi korudum. Birçok şeyden mahrum kaldım ancak pişman olmadım; çünkü sanat hep önemli bir denge unsuru olmuştur. Kulaklarıma, gözlerime, sezgilerime ve insanlara yatırım yaptım.

Daha önce ülkemizde bulundunuz.  Türkiye ile ilgili aklınızda kalanlar nelerdi?

İstanbul’u birçok kez ziyaret ettim, sahnelerinde şarkı söylemişliğim, çarşılarında gezmişliğim var… Halkını, renklerini, kokularını seviyorum, Yerebatan’ı beğeniyorum, muhteşem bir akustiği var hatta kısa süreliğine acapella bir şarkı söyledim ve çok etkilendim. Boğaziçi, tekneler ve güneşin batışı hepsi harikaydı! Ayasofya müthiş, beni her seferinde heyecanlandırır. Rum Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyaret etmiştim. Heybeliada’da bir öğrenci konferansında, müzik eşliğinde bir şiir seslendirdim. Unutulmaz bir deneyimdi! Ankara’da sahneye çıkmıştım. Harika dinleyicisini hep hatırlarım!

Müzik kariyerinizin yanında aynı zamanda Ağustos 2015’te Yunanistan’ın Turizm Bakanı oldunuz. Bir sanatçının politika ile ilgilenmesi nasıl bir deneyim?

Turizm Bakanlığı ülkemizin ve kültürümüzün aynası. Ülkemiz için en ciddi yatırım turizm.  Damarlarımda sadece müzik akar ama ülkem için müzik aracılığı ile yaptıklarımdan çok da uzak olmayan ama farklı bir şekilde Yunanistan’a hizmet etmek, çok büyük bir onurdu.

Farklı dillerde birçok şarkı seslendiriyorsunuz. Sizi Türkçe bir şarkı söylerken de dinleyebilecek miyiz?

İspanyolca, Çince, Fransızca, İbranice, İngilizce, Arapça söylüyorum. Gittiğim ülkelerin dilinde şarkılar öğrenmek beni mutlu ediyor. Yeni yeni Türkçe şarkılar da söylüyorum. Repertuvarımda sahnede birkaç kez yorumladığım Zülfü Livaneli’nin bir şarkısı var, ‘San to Metanasti’ yani ‘Kardeşim Duymaz.’

2 ve 3 Kasım’da Tekfen Filarmoni Orkestrası eşliğinde söyleyeceksiniz. Dinleyicilerinizi nasıl bir konser bekliyor?

Tekfen ile, bu önemli filarmoni orkestrasıyla, söyleyeceğim için çok sevinçliyim. Her iki konser için sabırsızlanıyorum ve gelecek için müthiş bir başlangıç olacağını umuyorum. Büyük orkestralar ve sesleri beni büyüler! Sahnede gözlerimi kapatır ve bir yolculuğa çıkarım. Tüm seslerin beni kucakladığını ve evrenin bir parçasına dönüştüğümü hissederim.

Hayranlarınıza neler söylemek istersiniz?

Tekrar Türkiye’ye geldiğim için çok mutluyum. Müziğimle insanlara sevgi ve barış mesajları iletmek isterim. Müziğin hepimizi birleştirmesini umut ediyorum.