Web´de dikkat çekenler

Böylece konuğumuz, onur makamına geçti ve şammaştan, kendisine bir dua kürsüsü getirmesini istedi. Talledini giydi ve dua etmeye başladı. Hep ayakta durarak etti dualarını. Hiç yerine oturmadı. Ne o akşam, ne de ertesi gün oradan ayrıldı. Bütün gün oruç tutarak, hem de hiç oturmadan ayakta durmak mı- bu sadece bir Litvanyalının yapabileceği bir şey olmalı! Ama her şey bitip, son şofarın sesi de dindiğinde, Yargı Günü sona erdi. Yom Kipur’dan sonraki akşam dualarını, hatırlamadığım bir zamandan beri söyleyen Hayim boğazını temizledi ve titrek sesiyle Maariv arovim diye başlamıştı ki birdenbire çığlıklar duyuldu. Yardım edin! Yardım edin! Yardım edin! Hepimiz etrafımıza bakındık. Yabancı konuk, yerde uzanmış neredeyse bayılmak üzereydi. Yüzüne su döktük, onu ayılttık ama yeniden bayıldı. Sorun neydi? ŞOLEM ALEHEM: BİR YOM KİPUR SKANDALI

İzak BARON Diğer
14 Ekim 2016 Cuma
  • NE YAPARSINIZ? BİRAZ İTTİRİR, SIKIŞIR VE BU ZENGİN AKRABAYA YER AÇARSINIZ. SIKIŞMAK BİR YAHUDİ GELENEĞİDİR. KİMSE BİZİ SIKIŞTIRMAZSA, BİZ BİRBİRİMİZİ SIKIŞTIRIRIZ

Olay şöyle gelişti. Bir Yom Kipur Akşamı, tam dualardan önce, kentimize bir yabancı geldi. Litvanyalı bir satıcıymış. Çantasını bir handa bıraktı, hemen duaya katılabileceği bir yer aramaya koyuldu ve en sonunda bizim eski sinagoga geldi. Tam dua başlamadan önce içeri girdi ve onu bağış kutularının etrafındaki mütevelliler karşıladı. Şalom alehem dedi. Alehem şalom diye cevap verdiler.

Konuğumuz nereden geliyor? Litvanya’dan. İsminiz nedir? Söylesem, büyükanneniz bile tanımaz. Ama bizim sinagogumuza geldiniz! Başka nereye gidebilirdim ki? Yani buraya mı ödemek istiyorsunuz? Başka nereye gidebilirim ki? O zaman bağış kutularına bir şeyler koyun. Koymayacağımı mı zannettiniz?

Uzun lafın kısası, konuğumuz üç gümüş ruble aldı ve bağış kutularına koydu.

Ardından hazan kutusuna bir, hahamınkine bir, sinagogunkine bir ruble koyup yarım rubleyi de tsedaka kutusuna attı. Daha sonra parayı, kapıya doluşan yoksullar arasında bölüştürdü. Bizim kentimizde o kadar yoksul vardır ki, eğer onlara para vermeye başlarsanız, Rothschild’in bütün servetini, aralarında bölüştürebilirsiniz!

Cömertliğiyle etrafı etkileyen adam, doğu duvarı tarafında kendine hemen bir yer bulabildi. Oradaki bütün yerler doluyken, o adama nasıl yer bulabildiklerini sormayın. Daha önce hiç bir kutlamaya -sünnet ya da düğün törenine- katıldınız mı? Bu törenlerde, bütün konuklar masalarına oturur, ardından dışarıda bir gürültü patırtı olur ve zengin amcanın geldiği anlaşılır… Ne yaparsınız? Biraz ittirir, sıkışır ve bu zengin akrabaya yer açarsınız. Sıkışmak bir Yahudi geleneğidir. Kimse bizi sıkıştırmazsa, biz birbirimizi sıkıştırırız.

Gözlerini öküz gibi kocaman açan adam, bir an duraksadı. Sözlerinin, etrafındaki kalabalığı nasıl etkilediğini görmek için çevresine bakındı ve devam etti:

Böylece konuğumuz, onur makamına geçti ve şammaştan, kendisine bir dua kürsüsü getirmesini istedi. Talledini giydi ve dua etmeye başladı. Hep ayakta durarak etti dualarını. Hiç yerine oturmadı. Ne o akşam, ne de ertesi gün oradan ayrıldı. Bütün gün oruç tutarak, hem de hiç oturmadan ayakta durmak mı- bu sadece bir Litvanyalının yapabileceği bir şey olmalı!

Ama her şey bitip, son şofarın sesi de dindiğinde, Yargı Günü sona erdi. Yom

Kipur’dan sonraki akşam dualarını, hatırlamadığım bir zamandan beri söyleyen

Hayim boğazını temizledi ve titrek sesiyle Ma- a- riv a- ro vim.. diye başlamıştı ki birdenbire çığlıklar duyuldu. Yardım edin! Yardım edin! Yardım edin! Hepimiz etrafımıza bakındık. Yabancı konuk, yerde uzanmış neredeyse bayılmak üzereydi. Yüzüne su döktük, onu ayılttık ama yeniden bayıldı. Sorun neydi? Çok sorun vardı! Litvanyalı adam Kasrilevka’ya bin sekiz yüz ruble getirdiğini söylüyordu. O kadar parayı- düşünsenize bin sekiz yüz ruble!- Handa bırakmaktan korkmuştu. Yabancı bir kentte bu kadar parayı emanet etmek için kime güvenebilirdi ki? Ve ayrıca, Yom Kipur’da bu kadar parayı taşımak da pek uygun değildi. En sonunda bir plan yapmış: parayı sinagoga getirmiş ve kaşla göz arası dua kürsüsünün içine koyuvermişti. Böyle bir şeyi sadece bir Litvanyalı yapabilir!… Şimdi, kürsüsünün oradan neden bir dakika bile ayrılmadığını anladınız mı? Demek ki, herkesin yüzünü duvara döndüğü bir anda, biri parayı çalmış olmalıydı…

Şolem Alehem: Bir Yom Kipur Skandalı

http://www.karakutu.com/olem-alehem-bir-yom-kipur-skandal/

 

  • “TAY” İNTERNETTE İNSANLARLA SOHBET ETMESİ İÇİN GELİŞTİRİLMİŞTİ. GENÇ BİR KIZ GİBİ KONUŞUYORDU. GÜNE “İNSANLAR ÇOK COOL” DİYEREK BAŞLIYORDU. SONRA ÖYLE BİR DEĞİŞİM GEÇİRDİ Kİ... HEM DE 24 SAATTE. “HİTLER HAKLIYDI. YAHUDİLERDEN NEFRET EDİYORUM” DEMEYE BAŞLADI

Yapay zekâya dostluğu öğretebilirdik. Sevgiyi, yardımlaşmayı, paylaşmayı, dayanışmayı, insanı insan yapan değerleri... Fakat ona ırkçılığı bulaştırıyoruz.

Oysa ne diyor bilim insanları: “İnsanlarda ırk diye bir şey yok. Bir insan grubunu diğerinden ayıracak kadar genetik varyasyon yok.

Saf ırk yok. Üstün ırk yok.” Irkçılığın bilimsel temeli yok. Fakat tümüyle uydurma bir şey olan ırkçılık bugün bile dünyada milyonlarca insanı etkiliyor. Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu’nun çabaları boşuna değil.

Günümüz ırkçılığı, Nazi dönemindeki gibi kaba bir ırkçılık değil. Daha sinsi. Yabancı düşmanlığıyla kendini gösteriyor. Etnisite, dil, din, cinsiyet, fiziki görünüş üzerinden ırkçılık, ayrımcılık yapılıyor. Peki, ırkçılık toplumlarda ne kadar derine kök salmış durumda? Bu yıl tuhaf örneklere tanık olduk.

İlk örnek Microsoft’un geliştirdiği yapay zekâ yazılımı “Tay”dı.

“Tay” internette insanlarla sohbet etmesi için geliştirilmişti. Genç bir kız gibi konuşuyordu. Güne “İnsanlar çok cool” diyerek başlıyordu. Sonra öyle bir değişim geçirdi ki... Hem de 24 saatte. “Hitler haklıydı. Yahudilerden nefret ediyorum” demeye başladı.

Meğer Tay, insanlarla sohbet ettikçe öğrenen bir yazılımmış. Fakat böylesine harika bir yazılımı geliştiren süper zeki beyinler, ona insanlığın temel değerlerini öğretmeyi akıl edememişler. Cahil yapay zekâyı ırkçılar yoldan çıkarıverdiler. Microsoft Tay projesini hemen durdurdu.

Hakan Kara

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/612597/Yapay_zek_ya_irkcilik_bulastirdik.html

 

Arşivlerden ilginç Kipur haberleri

 

  • ‘YOM KİPPUR’ İLK KEZ AKMERKEZ’E DE GİRDİ

http://www.hurriyet.com.tr/yom-kippur-ilk-kez-akmerkez-e-de-girdi-3388981

 

  • BALİLİ'YE JEST

http://www.hurriyet.com.tr/baliliye-jest-5147003

 

Netten okumalar

 

  • TRAKAİ GEZİ NOTLARI: KARAY TÜRKLERİ PEŞİNDE BİR GÜN

http://oitheblog.com/2016/09/30/trakai-gezi-notlari-karay-turkleri-pesinde-bir-gun/

 

  • MUSEVİ HEMŞERİLERİMİZİN MİLAS ANILARI (1)

http://milas-mylasa.blogspot.com.tr/2016/10/musevi-hemserilerimizin-milas-anilari-1.html

 

  • YAHUDİ MUHACİRLER-5 – ERALP ADANIR

http://www.yeniduzen.com/Yazarlar/eralp-adanir/yahudi-muhacirler-5/9463

 

  • SUSKUNLUĞUN YÜKÜNÜ TAŞIMANIN AĞIRLIĞI – EDDİE ANTER

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/16702/suskunlugun-yukunu-tasimanin-agirligi

 

Takılan tweetler

 

 

  • SAHİPSİZ MEZARLIKTA TARİH KIYIMI

http://www.59haber.com/haber/sahipsiz-mezarlikta-tarih-kiyimi-14304.html