Fenerbahçe ve kronik aksaklıklar

Cem MENASE Köşe Yazısı
31 Ağustos 2016 Çarşamba

Yeni sezon başladı ve ilk iki hafta geride kaldı. Henüz herhangi bir değerlendirme yapmak için çok erken ama üç büyüklerden bir takım öyle kötü başladı ki bu konuya değinmek istiyorum. Bahsettiğim kulüp Fenerbahçe futbol takımı. Futbol takımı olduğunu özellikle belirtiyorum çünkü yazacaklarımın neredeyse tam zıttı da basketbol takımı için geçerli.

Artık tüm futbolseverlerin kabul ettiği bir tespit var ki iyi futbol iyi oyuncuyla (ve iyi teknik heyetle) oynanır. İyi oyuncu illa ki en yetenekli olması değildir bence. İyi oyuncu; verilen stratejiyi en iyi şekilde uygulayan, bireysel olarak takım stratejisine en fazla verimi veren oyuncudur. Bunu da İzlanda örneğinde son yıllarda çok net şekilde gördük.

Fakat Türkiye Spor Toto Süper Ligi’nin üç büyük takımı var ve bunlara karşı Anadolu takımlarının oynadığı oyun üç aşağı beş yukarı belli. Defansif bir görüntü sergiledikleri için yaratıcı özelliği olan oyuncular, son vurusu iyi olan santraforlar önemli. Bunun yanında takım olmak, camia olarak kenetlenmek, takıma ve teknik heyete inanmak da işin diğer kritik parçaları.

Fenerbahçe’ye gelirsek, yıllardır zor kazanma kültürü, özellikle de deplasmanlarda, zaten vardı. Ama hem 3 Temmuz’un yaşattıkları, hem finansal fair-play durumları, hem de gördüğümüz kadarıyla yönetimin sportif olarak formdan düşmüş olması taraftarın inancını ve hevesini kırdı. An itibariyle Fenerbahçe taraftarı on sene önceye göre takımdan ve futboldan soğumuş durumda. Taraftar maça gitmek istemiyor çünkü oluşan havada takımın sportif anlamda hiçbir yönünden memnun değil.

Bu tespit tüm kamuoyu tarafından koyuluyor. Burada birinci sorumlu tüm başarılarda olduğu gibi başarısızlıkta da yine yönetim diye düşünüyorum. Birçok konuda çok beğenilen işlere imza atan Aziz Yıldırım ve ekibi, insan idaresinde hiç de iyi değil. Teknik direktörden sportif direktöre, hatta en önemli oyunculara kadar birçok işini iyi yapan insan anlaşmazlıklar yüzünden kulüpten ayrılmak durumda kaldı. Bunda hatalı kim bilemeyiz ama sonuçta Fenerbahçe zarar gördü.

“Çözüm ne olmalı” sorusunun cevabını Fenerbahçe 1-2 hafta içinde acilen bulması gerekiyor. Fakat artık “Neden bu kulüp her sezon bu noktaya gelmeye başladı?” sorusu da üzerine basa basa sorulmalı. Bunun sonucunda yönetim değişsin yenisi gelsin demiyorum. Gerekirse bu da olabilir ama benim kastettiğim; yönetimin yapılan hatalardan kesinlikle ders almıyor görüntüsü var. Bu dersler üçüncü kişiler tarafından objektif olarak araştırılıp değerlendirilmeli ve bunun neticesinde taraftarın gönlü bu derslerin alındığı ve artık daha planlı ve kurumsal olunduğu konusunda alınmalı.