Çağdaş masalcı Asaf Zeki Yüksel ‘Yeraltından Sesler’e hayat verdi

Ressam- müzisyen Asaf Zeki Yüksel’in ‘Yeraltı-1 Görülmeyen Sesler, Görülmeyen Renkler’ başlıklı sergisi, 24 Aralık 2013’te Adahan İstanbul Otel’de sanatseverlerle buluştu. Sanatçı ile 24 Şubat’ta sona erecek olan sergisi üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik

Sanat
8 Ocak 2014 Çarşamba

Şeli Abut Benhabib

Asaf Zeki Yüksel, ‘Haykırsam Duyar mısın Melekler Katından’ adlı ikinci kişisel sergisinden sonra tıpkı Rilke gibi hayal kırıklığı ve kızgınlıkla bir süre resimden uzaklaştı; müzik ve sesler dünyasına yöneldi.

Dinar Bandosu ile üç albüm yaptı ve sayısız konser verdi; ama bu süreçte de yağlı boya resimden hiç vazgeçmedi. Müzik ve farklı disiplinlerle beraber yaptığı performanslarla beslenip, sistemin zorla dayatmalarına karşı başkaldırabilmek için yabancı usta sağ elim dediği elle resim yapmayı reddederek, saf ve çocuksu sol eliyle resim yapmaya başladı.

“Eğitilen aklımın uzantısı bozulmuş sağ elim ve yüreğimin uzantısı çocuksu saf sol elimin atışması” diyorsunuz eserleriniz için, biraz açar mısınız?

Bu sergide yıllarca eğitilen, kendine yabancı sağ elle yapmış olduğum daha akademik ve sembolik resimlerin yanında, kapalı formları açmak, akademimizin sınırlarını zorlamak, desen resminden boya resmine geçebilmek ve içimdeki çocuksu coşkuyu dışa vurabilmek amacıyla sol elle daha özgür, renkçi ve dışavurumcu ürettiğim eserlerim de bulunmakta. Sadece kendim olabilmek, kendimi ifade edebilmek için. Rastlantısallığın ve bilinçaltının mantık dizgeleriyle konuşturularak, ‘ŞİİR’e dönüştürmek, başkaldırıyı içinde barındıran ‘UÇMAK’ üstüne resimlerimi ürettim. Kuşlar, özgür ruhumun tuval üzerinde simgesel dışavurumu.

Halen devam eden serginizden söz eder misiniz?

24 Aralık’ta Adahan İstanbul Otel’de gerçekleşen sergim, son on yılda karışık teknik ve malzemeleri kullanarak yapmış olduğum eserlerden oluşuyor.

Resimlerimde kendi yaşadığım coğrafya mitolojisi ve Sümer-Yunan mitolojilerinden yararlanıyorum. Kendimi çağdaş bir masalcı ve büyücü olarak tarif edebilirim.

Eserleriniz yalnız tuvalle sınırlı değil; hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?

Çok farklı malzemeler; balmumu, kahve telvesi, seramik panolar, ahşap parçaları, sanayi artıklarını mistik ikonlar havasında yeniden yapılandırıyorum.

Eserlerimin boyutları da çok farklı olabiliyor, 4 metre ile 15 cm arasında değişiyor. Kimi zaman üç-dört resim birbirini tamamlamakta ve 150 senelik bir taş mahzen olan sergi mekânıyla eserlerin bire bir örtüşmesi ve mekân düzenlemesi gibi, eserlerin yerleştirilmesi de sergiye farklı bir boyut kazandırdı.

Çeşitli disiplinlerden besleniyorsunuz; müzik ve performans sanatına da ağırlık verdiğinizi, Dinar Bandosu  adlı müzik grubuyla üç albüm yaptığınızı ve yüzden fazla  konser verdiğinizi biliyoruz. Sırada neler var?

Dinar Bandosu’yla bu ay içinde yeni albümüm çıkacak.

Siz de karanlıktan aydınlığı görmek ve Asaf Zeki Yüksel’in Adahan İstanbul Otel’deki tek kişilik pastoral senfonisine ortak olmak  istiyorsanız  bu sergiyi kaçırmayın.

Tel: 0212 243 85 81,

www.selisanat.com

Asaf Zeki Yüksel

1982-1987 yılları arasında, Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nde öğrenim gördü. Aynı kurumda yüksek lisans yaptı. 1989-1990 yıllarında, İstanbul ve Zürih’te Türk ve İsviçreli sanatçılarla ortak sergiler gerçekleştirdi. İlk sergisini 1990’da, İstanbul’daki Teşvikiye Sanat Galerisi’nde açtı.

Asaf Zeki Yüksel, halen resim çalışmalarına serbest olarak İstanbul’da devam Ediyor.. Aynı zamanda müzisyen olan Asaf Zeki Yüksel, Dinar Bandosu’nda ney, klarnet, theremin, saksafon ve kendi yaptığı enstrümanlar da dahil olmak üzere birçok enstrüman çalıyor ve ayrıca vokal yapıyor.