BO - Eleştirmek

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
2 Ocak 2014 Perşembe

“Ve Moşe dedi: Aşem şöyle söyledi: Gece yarısı civarında Ben Mısır içine çıkacağım. Ve Mısır ülkesindeki bütün behorlar ölecek.” (Şemot 11/ 4 – 5)

Sözlü Tora geleneğine göre Tanrı Moşe Rabenu’ya zamanı ‘tam gece yarısı’ olarak bildirir. Bu tezimizi kanıtlayacak pasuk da Tora’da mevcuttur. “Ve gece yarısında oldu ve Aşem Mısır ülkesindeki tüm behorları vurdu.” (Şemot 12/29). Bu kanıt da mevcutken neden Moşe halka durumu ‘gece yarısı civarında – kahatsot alayla’ gerçekleşeceğini bildirmiştir.

Bu soruyu yanıtlamak için Raşi’nin açıklamasına bakmak yeterlidir. Raşi, insanların hesap yaparken çok kolay hataya düşebileceklerini öğretir. Eğer Moşe “tam gece yarısı demiş olsaydı ve Paro ile danışmanları behorların ölümünün gece yarısına bir veya iki dakika kala veya geçe gerçekleştiğini hesaplamış olsalardı Moşe kolaylıkla herkesin gözü önünde ‘yalancı’ durumuna düşebilecekti.

Raşi’nin açıklaması güzeldir de ortada anlaşılması daha güç olan bir durum vardır. Mısırlılar tam dokuz bela geçirmişlerdir. Her seferinde Moşe onları uyarmış ve her şey Moşe’nin söylediği şekilde gerçekleşmiştir. Şimdiki cezada bir iki dakikalık sapma olsa Moşe ‘yalancı’ olarak damgalanabilir miydi? Bunun yanıtı kesinlikle “evet”tir.

1985 yılında Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nin mezuniyet töreninde konuşan fakülte dekanı profesör “insan kendi kusurları için miyop başkasının kusurları için ise mikroskop gibidir” ifadesini kullanmıştı. Kişi isterse başkalarının hatalarını bulmakta zorlanmaz. Kolaylıkla onları bulur hatta açığa çıkarır. Bir iki dakika için bile olsa Moşe’nin öngörüleri, dokuz bela için yaptığı uyarılar hatta zamanı tam olarak söylemesi göz ardı edilebilecek ve Moşe “yalancı” konumuna düşebilecektir.

Hepimizin başına gelmiştir. Peş peşe olumlu ve değerli hizmetleriniz vardır. Bunlar bazen söylenir bazen de göz ardı edilir. Bu hizmetler sırasında isteyerek veya istemeyerek bir de yanlışınız olmuştur. Nedense bu yanlışınız herkese duyurulmak için bütün çaba gösterilir. Sizden söz edilirken de sadece o yanlışınız anımsanır.

Başkalarının hatalarını bulmak konusunda kendi kendine görev vermiş ve bunu bir zevk edinen insanların varlığı hepimizce malumdur. Bu insanın kendi hatalarını örtmek için yaptığı bir savunmadan başka bir şey değildir. Kişi önce karşısındakinin iyi taraflarını görmek eğer bunu yapamıyorsa da mantıklı bir gözlem yaptığından emin olmak zorundadır. Arkadaşımızı eleştirmek elbette mümkündür ama bu eleştirinin hiçbir art niyet taşımadığından emin olmak gerekir. Eleştiri sırasında karşımızdakinin olumlu taraflarını da dile getirmek hem eleştiriyi daha dinlenebilir kılacak hem de eleştirilen kişi bundan dolayı kırılmayacaktır. Başkasını eleştirmeden önce kişinin kendi önüne bir ayna koyması ve kendini tartması önemlidir.

Rabi Levi Yitshak de Berdichev çok güzel bir sözle izlenmesi gereken yolu bizlere öğretir. “İnsanların iyi taraflarını ve hatalarını bulmak iyidir. Hatalar kendimizde iyi taraflar da başkalarında olmak koşulu ile.”