Vladimir Nabokov ve Yahudiler

Rus asıllı ABD’li yazar Vladimir Nabokov, yazarlık deneyimlerinin ilk eserlerinden itibaren Yahudileri sempatik kişiler olarak karakterize ederken onlardan nefret edenleri kınıyordu

Nelly BAROKAS Kültür
22 Mayıs 2013 Çarşamba

“Lolita”, “Pnin ve “Pale Fire” romanlarının yazarı Rus asıllı ABD’li yazar Vladimir Nabokov çağdaş Yahudi tarihinin sıkı bir takipçisiydi. Bunun kanıtını Stacy Schiff’in1999’da yayınlanan “Véra” (Vladimir Nabokov’un çok sevdiği Yahudi eşi) eserinde, Maxim Shrayer ile Shalom Goldman’ın bu konudaki denemelerinden ve Brian Boyd’un 1991’de yayınlanan iki ciltlik Nabokov biyografisinde bulabiliyoruz. Bütün bu kaynaklara ilave olarak Andrea Pitzer’in kaleme aldığı, “The Secret History of Vladimir Nabokov” adlı bir kitap yayınlandı.

Vladimir Nabokov antisemitizme cesurca karşı çıkan yüksek düzeyde bir memur ailesinin çocuğu olarak St. Petersburg’da dünyaya geldi. Çar II. Alexander döneminde adalet bakanı olan büyükbabası Dmitri Nikolaevich Nabokov Yahudilerin hakları için mücadele ederken, tanınmış bir devlet adamı ve hukukçu babası Vladimir Dmitrievich Nabokov antisemit yayın “Protocols of the Elders of Zion” ile onlarca Yahudi’nin öldürüldüğü yüzlercesinin yaralandığı Kishinev pogromunu kınamıştı. Böylesine aydın bir ailede yetişen Nabokov’un antisemitizme karşı olması doğaldı.

Nabokov, yazarlık deneyimlerinin ilk eserlerinden itibaren Yahudileri sempatik kişiler olarak karakterize ederken onlardan nefret edenleri kınıyordu. Cambridge Üniversitesi’nde öğrenim gördüğü ve Berlin, Paris, New York ve Monreux’de yaşadığı yıllarda zehirli ideolojilere karşı koydu.

Vladimir Nabokov 1925’te St. Petersburg’lu bir Yahudi ailesinin kızı olan Véra Slonim ile evlendi. Nabokov’un kardeşi hakkında yazılmış “The Unreal Life of Sergey Nabokov” adlı romanda annelerinin düğünden sonra kaleme aldığı bir mektuba yer verilmekte. Anne mektupta şöyle yazıyor: “Véra Slonim gerçekten müthiş bir kadın. Çok zeki, iyi eğitim görmüş. Ama Yahudiler hep öyleydi, değil mi? İnsanların onlara imrenmelerinin sebebi de bu zaten. Bu da küçümsenmeye, hakir görülmeye çalışılmasının gerçek sebebi.”

“The Unreal Life of Sergey Nabokov” adlı kitapta Nabokov’un kardeşinin Nazi karşıtı söylemlerinden dolayı 1943’te Avusturya’da tutuklandığı, Hamburg yakınında Neuengamme Temerküz Kampı’na gönderildiği, orada açlık ve dizanteriden yaşamını yitirdiği bilgisi yer alır. Aile geleneğinin devamı olarak Vladimir Nabokov’un da Yahudilere yönelik boykotu kırmak istercesine 1930’ların Berlin kentinde Davud Yıldızı ile işaretlenmiş dükkânlara girip çıktığı belirtilmekte.

“Pnin” ve “The Gift” adlı romanlarında, aynen Nabokov’un gerçek yaşamında olduğu gibi Rus karakterler Yahudi kadınlara âşık olurlar. “The Secret History of Vladimir Nabokov” kitabının yazarı Andrea Pitzer inandırıcı kanıtlar getirmeksizin Nabokov’un Humbert Humbert’i (Lolita romanındaki pedofil) Yahudi bir tipleme olarak çizmek istediğini ileri sürmekte. “Lolita”da Nabokov’un betimleme, özdeşleşme ve benzetme ustalığı ile çok başarılı Yahudi tiplemeleri çizildi. “Lolita” romanından bir örnek vermek gerekirse; Humbert’in Lolita’nın sınıf arkadaşı Irving Flashman’a sempati duymasının sebebi belki de yaşadığı toplum içinde tek Yahudi olmasıydı. Andrea Pitzer, “Eğer Humbert Yahudi ise, post Holokost döneminin göçmen Yahudilerinden biriydi” demekte.

“The Secret History of Vladimir Nabokov” kitabı Maxim Shrayer, Shalom Goldman ve Brian Boyd’un eserlerinde de görüldüğü üzere Nabokov’un Yahudi halkına derin bağlılığının örneklerini belgelemekte.

Kaynakça: Forward- Benjamin Ivry