Çikolata için gecikmeli teşekkür

Engizisyondan kaçıp Fransa’nın güney batısındaki Bayonne kentine çikolatayı getiren Portekiz Yahudileri bu bölgeyi Fransa’nın çikolata başkentine dönüştürdüler. Bayonne halkı çikolata yapımını Yahudilerden öğrendi, ancak üretimi onlara yasakladı

Nelly BAROKAS Kültür
15 Mayıs 2013 Çarşamba

16. yüzyılın ilk yarısında engizisyondan kaçıp Fransa’nın güney batısındaki Bayonne kentine yerleşen Portekiz Yahudileri burada ülkenin ilk çikolata fabrikasını kurdular. O bölgenin sakinleri çabucak çikolata üretimini öğrenecek ve 17. yüzyılda çikolatanın başkentine dönüşen Bayonne’da Yahudilerin üretim yapmasını men edecekti.

O yıllardan beri Bayonne’da her yıl Çikolata Günleri Festivali düzenlemek geleneksel bir kutlamaya dönüştü. Ancak bu yılki festivali öncekilerden ayıran bir özellik vardı: 10-11 Mayıs günleri gerçekleşen festivalde Bayonne kenti çikolatasının öncüsü olan Sefarad Yahudileri ilk kez anıldı ve onurlandırıldı.

Bayonne Çikolata Akademisi Başkanı  ve Daranatz çikolatası CEO’su Jean-Michel Barate, “Yahudilerin becerilerinin mirasçıları olmamız nedeniyle onlara bir şekilde teşekkür etmek, tarihi bir gerçeği gündeme getirmek bir borçtu. Herşeyi Bayonne halkına  öğrettikleri halde bu bölgede yaşayan Yahudiler 17. yüzyılda çikolata üretiminden men edildiler” şeklinde konuştu.

İki günlük etkinlik için Bayonne’a gelen ziyaretçiler Andrieu, Cazenave, Daranatz, Pariès ve Pascal gibi yerel çikolata fabrikalarını gezdiler, kurulan standlarda çikolata üretimini izlediler ve çikolata yapımına fiilen katıldılar.

Etkinliğin en önemli konuklarından biri “Cacao” adlı romanın yazarı Michele Kahn oldu. Aynı zamanda Yahudi tarihi üzerine uzman olan Kahn, Bayonne Antik Sinagogu’nda Sefarad Yahudilerinin Bayonne’a yerleşimi ve çikolata üretimini halka öğretim süreci konusunda bir konferans verdi. 2003 yılında yayımlanan “Cacao” adlı romanında yazar, 17. yüzyılda Yahudi bir ailenin antisemit çikolata üreticilerine karşı mücadelesini anlatıyor.

“Fransa halkı çikolatayı ülkelerine Yahudilerin getirdiğini bilmiyorlardı. Kendim de İber Yarımadası’ndan gelmiş bir aileye mensup olduğum için bu kitabı yazıp tarihi gerçekleri anlatma ihtiyacını hissettim,” dedi.

 Kakao ilk kez Kristof Kolomb tarafından 1502’de Amerika kıtasından dönüşünde İspanya’ya getirildi. Kral Ferdinand ile Kraliçe İsabella bu ürüne pek sıcak bakmadı. Yıllar sonra Herman Cortes adlı bir gezgin dönemin kralına kakaonun sömürgelerden getirilen vanilya, tarçın gibi maddelerle karıştırılarak lezzetli bir içecek haline dönüşebileceğini anlattı. Böylece kakao İspanyol aristokrasisinin en gözde içeceği oldu.

Michele Kahn, “Yahudilerin çikolata üretimini Yeni Dünya’dan nasıl öğrendiklerini bilmiyoruz. Ancak Cortes gibi gezginlerle sık sık seyahat ettiklerini ve Avrupa’daki Yahudi toplumları ile sürekli ilişkide olduklarını biliyoruz,” bilgisini verdi.

1492’de İspanya sürgünü ve 1536 Portekiz engizisyonunun ardından bazı Yahudiler, İspanya sınırı yakınında Bayonne’a yerleştiler. “Conversos” yani “Yeni Hıristiyanlar” olarak yerleşme izni aldılarsa da toprak sahibi olmaktan, ticaret yapmaktan ve seyahat etmekten men edildiler.

Yeni Dünya ile ilişkileri sonucu kakaonun kullanımına ait edindikleri bilgileri Bayonne halkı ile paylaşan, çikolata üretimini öğreten Yahudilerin bu endüstri dalında çalışmaları yasaklandı. Bu yasak ancak 1767 yılında Bordeaux mahkeme kararı ile kaldırıldı.