Avusturyalı’nın Holokost öyküsü yalan mıydı?

Alman Ordusunun maskotu olan ve ‘Reich’ın en genç Nazisi’ lakabıyla ünlenen Alex Kurzem, Yahudi olduğunu iddia ediyor. Ancak Holokost’ta nasıl hayatta kaldığına ilişkin anlattıklarının doğruluğunu kanıtlanması yönünde Kurzem’e baskı yapılıyor

Nelly BAROKAS Kültür
3 Ekim 2012 Çarşamba

Alex Kurzem adlı kişinin öyküsü çok satanlar listesine girmiş bir romana ve ödül almış bir belgesel filme konu oldu. ‘Mascot’ adlı film ve kitap, 2009 yılında ABD’deki ‘60 Minutes’ adlı programa konu olunca, Kalifornia’da bir kolejde öğretim üyesi olan ve yakınlarını Holokost’ta yitiren Dr. Barry Resnick’in kafasında soru işaretleri belirdi.

Uldis (Alex) Kurzem, 1941 yılında, henüz 5 yaşında bir çocukken Belarus’daki Koidanov kasabasında, Yahudi annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşinin katledilmesine tanık olduğunu ileri sürmekte. Ayrıca kendisine acıyan Litvanyalı bir muhafız tarafından evlat edinildiğini, bu kişinin ona Uldis Kurzemnieks adını verdiğini ve çocuğu kendi taburunda maskot yaptığını anlatmakta. SS üniforması giydirilen maskot çocuk Nazi propaganda filmlerinde “Reich’ın en genç Nazisi” olarak tanıtıldı.

‘Mascot’ herkesi çok etkilediği halde, eleştirilere de hedef oldu. Dr. Barry Resnick; “Filmi seyredip kitabı okumamın ardından şüpheye düştüm. Bir tarihçi bana Kurzem’in askeri bir birliğin maskotu olmasının olağan bir şey olduğunu söyledi. Ama Yahudi olup Naziler tarafından maskot seçilmesi bana fazla abartı geldi” demekte. Dr. Resnick son üç yıldır DNA konusunda uzman Dr. Colleen Fitzpatrick ile birlikte çalışıyor. Dr.Fitzpatrick, Holokost’la ilgili iki öykünün sahte olduğunu ortaya çıkaran ekipte yer aldı. Bunlar Misha Defonseca’nın ‘Surviving with Wolves’ ile Herman Rosenblat’ın ‘Angel at the Fence’ adlı kitaplarıydı.

1949’da halen yaşamakta olduğu Melbourn’a göç eden Alex Kurzem, asıl adının Ilya Galperin olduğunu, Auschwitz’e götürülen babası Solomon Galperin’in oradan sağ çıktığını, yeniden evlenip Erik adlı bir erkek çocuğunun doğduğunu ileri sürüyor.

ABD’li akademisyenler; Dr. Barry Resnick ile Dr. Colleen Fitzpatrick bunu doğrulamanın en iyi yolunun Alex Kurzem ile Solomon Galperin’i DNA testine tabii tutmak olduğunu söylemekteler.

Oysa öyküsünü her fırsatta savunan Alex Kurzem; “Beni yalancılık, sahtekârlıkla suçladılar. Bana hakaret eden kişilerle nasıl işbirliği yapayım. Dr.Fitzpatrick bunu benden nazikçe isteseydi bu testi yapardım” sözleri ile kızgınlığını ifade etmesine rağmen, “testi yapıp onları susturacağım, yanıldıklarını kanıtlayacağım” demekte.

Alex Kurzem’in öyküsü ciddi kuruluşlar tarafından da araştırılmakta. Claims Conference’ın başkan yardımcısı Greg Schneider bu konunun ne doğru, ne de sahte olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığını söyledi. Melbourn’daki Holokost Merkezi’ndeki Holokost kurtulanları Kurzem’in iddialarına şüphe ile yaklaşmaktalar. Bugüne dek 2.000 kişinin tanıklığını kayıt altına alan Phillip Maisel, 1996’da Alex Kurzem’le söyleşmesinin ardından öykünün tümüne inanmadı.

Maisel; “O, Koidanov katliamının iki gün sürdüğünü iddia ediyor. Oysa Koidanov ile ilgili hayatta kalanların yazılı tanıklıklarının yer aldığı Yizkor adlı anı kitabında katliamın bir öğleden sonra süresince devam ettiği yazılıdır” demekte.

Alex Kurzem’in; “Beni suçlayıp, yargılıyorlar. Yahudi olduğumdan yüzde yüz eminim” demesine rağmen, Dr. Resnick; “Kurzem Yahudi olsa bile, ailesinin katline tanık olmuş mudur? Adı gerçekten Ilya Halperin midir? Bu öykünün doğrulanmasının tek çaresi DNA testidir” sözleri ile görüşlerini savunmakta.