Ekvatorlu diplomat unutulmadı

Ekvator’un Stockholm konsolosu olarak görev yaptığı İkinci Dünya Savaşı yıllarında, ulaştırdığı pasaportlarla birçok Yahudiyi ölümden kurtaran Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero onurlandırıldı.

Nelly BAROKAS Kültür
3 Ağustos 2011 Çarşamba

 

 

Ekvatorlu Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero onuruna Yad Vaşem Holokost Müzesi’nde haziran ayı sonlarında bir tören düzenlendi. Oğlu Lenart Bjelke, Uluslararası Dürüst olarak kabul edilen Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero’ya layık görülen madalyayı ve onurlandırma belgesini teslim aldı. Lenart Bjelke törende yaptığı konuşmada babasını temsil etmekten onur duyduğunu belirtti.

Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero sayesinde hayatta kalabilmiş bir Holokost kurtulanı olan Betty Mayer hazır bulunduğu törende kendi öyküsünü anlatarak; “O bizi kurtardı, annemle ben hayatımızı ona borçluyuz” dedi.

Ekvator’un İsrail Elçisi H.E. Raul Guillermo Bassante Ramirez; “Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero insani ilkeler doğrultusunda hareket etti. O bunun karşılığında herhangi bir onurlandırma veya ödüllendirme beklemezdi. O sadece ailesi ve arkadaşlarının değil, tüm Ekvator ulusunun onur simgesidir” şeklinde konuştu.

Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero, Uluslararası Dürüst olarak onurlandırılan ilk Ekvatorludur.

 

Kurtarma Öyküsü

1891 yılında Ekvator’un Cuenca kentinde doğan Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero, 1931 yılında Stockholm’e konsolos olarak atandı. 1941 yılında Şili konsolosunun yardımı ile Polonyalılara verilmek üzere İstanbul’a 80 kadar pasaport gönderdi. Bu pasaportlardan yararlanan kişilerin çoğunluğu Yahudiydi.

Ancak bu girişimi sonucunda 1942’de görevden alındı. Ekvator hükümeti İsveç’e bu diplomatın işine son verdiğini bildirirken onun yerine bir başkasını tayin etmedi. İsveç konsolosluk arşivlerine el koymadığı için her türlü belge Dr. Manuel Antonio Munoz Borrero’nun elinde kaldı.

Aralarında Rabbi Avraham Israel Jacobson ve Rabbi Hillel Storch’un da bulunduğu İsveç’teki Yahudi ileri gelenleri işgal altındaki Avrupa’da, Yahudileri ölüm kamplarından kurtarmak için Ekvatorlu konsolostan yardım istediler. Dr. Munoz Borrero kabul etti. Yahudi liderlerden aldığı listelerde yer alan isimlere pasaport temin etmeye başladı. Dikkati çekince, İsveç polisi  tarafından sorguya alındı, İsveç gizli servisinin sürekli gözetimi altında kaldı.Pasaport sağlama konusu Ekvator Hükümeti’nin tamamen istemi dışında geliştiği için Dr. Munoz Borrero ülkesinden destek görmedi.

Diplomatın sağladığı ve İsveç’ten Polonya’ya ulaşan son Ekvator pasaportları malesef etkin olamadı. Ekvator pasaportuna sahip olmalarına rağmen bir grup Yahudi Bergen Belsen’e gönderildi ve 1943 yılının Ekim ayında öldürüldü.

Dr Munoz Borrero tarafından temin edilen pasaportların bir kısmı da Hollanda’ya gönderilmişti. Bu pasaportları taşıyan Yahudiler uzun bir süre sarı yıldız takmaktan muaf olabiliyor, doğuya sevk edilmekten ve Yahudi karşıtı uygulamalardan korunuyorlardı. Bu gruptan 96 kişi sonuçta Bergen Belsen’e gönderildi. Bir kısmı yaşamını o kampta yitirirken, hayatta kalabilenler yıllar sonra Yad Vaşem’e müracaata bulundular, Dr. Munoz Borrero’nun Uluslararası Dürüst olarak onurlandırılmasını talep ettiler. Bu kişiler arasında genç kızlık soyadı Eichenhauser olan Betty Meyer de vardı.

Almanya’dan Hollanda’ya göç eden Betty ve annesine günün birinde adlarına çıkarılmış Ekvator pasaportları gönderildi. Yapmaları gereken tek şey pasaportlara fotoğraflarını yapıştırıp imzalamaktı. Bu pasaportlar sayesinde Betty ile annesi doğuya sevk edilmekten kurtuldular. Bir ara Bergen Belsen’e gönderildilerse de, kısa süre sonra esir değiş tokuşu kapsamında 1945’in Ocak ayında trenle İsviçre’ye yollandılar.