Torunuma mektuplar -23/ Bağımsızlık Günü

Sara YANAROCAK Kavram
11 Mayıs 2011 Çarşamba

Eretz İsrael, (İsrail toprakları) Yahudi halkının doğduğu yerdi. Dini, siyasi, tinsel kimliği burada şekillendi. İlk kez burada bağımsızlığa ulaştılar, ulusal ve uluslararası düzeyde kültürel değerler yarattılar. Tevrat ilk kez burada medeniyete sunuldu.

... Yahudiler asırlar boyunca atalarının ana vatanlarında yeniden yerleşebilmek için çaba verdiler… Çölü yeşerttiler, İbrani dilini canlandırdılar, köyler ve şehirler inşa ederek, ekonomik ve kültürel yaşamı kontrol altına alarak, barışsever ancak kendini savunmasını bilen, bayındır bir topluluk oluşturdular…

İsrail Devleti… Tüm yaşayanlarının yararı için ülkenin gelişmesine çaba gösterecek; İsrail’in peygamberlerinin öngördüğü gibi özgürlük, adalet ve barışa dayalı olacak; din, ırk, kadın-erkek ayrımı gözetilmeksizin tüm vatandaşlarına eşit siyasal ve sosyal haklar tanıyacak; din, vicdan, dil, eğitim ve kültür özgürlüğü sağlayacak; bütün dinlerin kutsal yerlerini koruma altına alacak ve Birleşmiş Milletler Anayasası’nın kurallarına sadık kalacaktır:

Elimizi tüm komşu devletlere ve yaşayanlarına barış ve iyi komşuluk dileği ile uzatıyoruz; onları kendi toprağında yerleşen bağımsız Yahudi halkı ile karşılıklı yardım ve işbirliği kurmaya çağırıyoruz.

 İsrail Devleti’nin kuruluş beyannamesinden

Sevgili torunum Guy.

Bugün Yom HaAtzmaut. Doğduğun ülke bugün 63 yaşında.

İsrail toprakları Yahudi halkının doğduğu yerdir. Ulusun uzun tarihinin önemli bir bölümü orada gerçekleşti ve bunun ilk 1000 yılı da Tevrat’ta anlatılmıştır. Kültürel, dini ve ulusal kimlik orada gelişti ve Yahudilerin çoğunluğu sürgüne yollandıktan sonra bile fiziksel varlığını asırlar boyunca orada yaşattı. Yahudi halkı uzun yıllar dağınık bir şekilde yaşamasına karşın, ülke ile olan bağlarını koparmadı ve unutmadı. 2000 yıldır kaybedilen Yahudi özgürlüğü, 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasıyla yeniden kazanıldı.

Guy, bu yıl Yom HaAtzmaut’u birlikte kutlayacağız. Çünkü ben senin güzelim yanaklarını öpmeden ve altın saçlarını okşamadan fazla duramadığım için ziyaretine geldim. Seninle şarkılar söylüyor Guy’ca konuşuyoruz. Ben sana bayılıyorum, canımın içi.

Bugün okula beyaz gömleğin ve pantolonunla gittin. Bağımsızlık Günü’nü kutladın. Neyi ne kadar anladığını bilemem ama bir şeyi çok iyi biliyorum; “Eğitim şart!”.

Guy David, bu ülke 63 yıl önce kurulduğu vakit insanlar çılgın bir dünya savaşından ve Holokost faciasından çıkarak yeniden hayata tutunma çabasıyla yurda geri döndüler. Bu arada zaten uzunca bir zamandır bir vatan kurma çabasında olan yerli dindaşlarıyla elele vererek, kanları, canları, terleri ve umutlarıyla vatanlarını yeniden inşa ettiler. İşte Guy, o günden bugüne tam 63 yıl geçti.

Bu ülkede yaşamanın kolay ve günlük güneşlik olduğunu hiç zannetme. Vatanın kurulduğu yıl doğan çocuklar bugün 63 yaşına gelmiş, yaşlı insanlar oldukları halde, hala barış içinde yaşamanın ne demek olduğunu bilmiyorlar.

Oysa insanlar yurt edindikleri vatanlarında komşularıyla barış ve esenlik içinde yaşamak isterler. Bu arzu Yahudi halkının gönlünde ve aklında umut olmaktan başka bir arpa boyu ilerleyemiyor ne yazık ki.

Devletin kuruluş beyannamesinin ilk maddesi komşularıyla barış içinde yaşamak olan bu ülkenin bir gün illa ki bu mutlu sonuca ulaşacağına yürekten inanmak istiyorum.

İsrail ve Arap halkları aynı babanın oğullarından doğup yeşermiş kardeş halklardır. Avraam Avinu’nun (Hz.İbrahim) iki oğlu olan Yişmael (Hz. İsmail) ve Yitzhak (Hz. İshak) aynı babanın iki oğludur. İki boy da Sami ırkındandır. İbranice ve Arapça Sami dilleri olup, birbiriyle çok benzeşen iki dildir. Avraam’ın en önemli yasası olan Brit Mila (Sünnet) iki ulusun da dini ortak paydalarıdır. Avraam’ın torunu olan Yaakov’un (Hz.Yakup) oğlu Yosef (Hz. Yusuf)  kendi öz kardeşleri ile uzun yıllar süren husumet ve düşmanlıktan sonra bir araya geldiklerinde onları sofrasına misafir etmiş ve “İne ma tov u ma naim şevet ahim gam yahad” demiştir. (İşte, ne iyi ve ne güzeldir ki, kardeşler hep birlikte oturuyorlar).

İşte Guy’cığım, İsrail ile Arap ülkelerinin de bu amaç ve umutla bir gün hep birlikte, elele, gönül gönüle, huzur içinde, barış içinde yaşayacaklarına, gönlümün en derinliklerinden inanmak istiyorum.

Bunu önce senin ve yaşıtların için, sonra da çocuklarım ve tüm insanlık için diliyorum. Mektubuma bir şiir ile son vermek istiyorum.

Hatikva (Umut)

Kalbin derinliklerinde

Bir Yahudi ruhu olduğu sürece

Doğu’ya doğru

Bir göz bakar Siyon’a

Ümidimizi henüz yitirmedik

İki bin yıllık ümidimizi

Toprağımızda özgür bir halk olmak

Siyon toprağında ve Kudüs’te

Seni seven babaannen Sara

5 İyar 5771 – 10 Mayıs 2011