Yanbol Sinagogu’nda Şabat Hatan duası

5 Nisan Cumartesi sabahı tarihi Yanbol Sinagogu’nda bir önceki hafta dünya evine giren Etel Samrano ile İbrahim Cemal çifti ve ailelerinin katılımıyla Şabat hatan duası gerçekleşti.

Ester YANNİER Toplum
9 Nisan 2008 Çarşamba

Purim kutlaması için gittiğim Balat Ahrida Sinagogu’nda konuşma yapan Sinagog Vakfı Başkanı Albert Süryano Yanbol Sinagogu’nun belirli günler ve özel törenler için açıldığını belirtmişti. Bu açıklama üzerine henüz görme şansını bulamadığım sinagoga gitmem farz oldu.

5 Nisan günü Şabat duasına katılmak üzere Yanbol Sinagogu’na gittim. Sinagogda bulunabileceğim en uygun gün olduğunu oraya girince anladım. Samrano ailesi eski Balatlı oldukları için Hatan duası için Yanbol’u tercih etmişler. Sinagog vakfının hanımları dua sonrası verilecek seuda için hazırlanıyorlardı. Az önce, aralarında “Şabat Hatan töreni var. Keşke Şalom Gazetesine haber verseydik de birini gönderselerdi” diye konuştuklarını söylediler. Başka bir deyişle tam gününde oradaydım…

Naim Güleryüz İstanbul Sinagogları adlı kitabında Yanbol Sinagogu hakkında şu bilgileri veriyor: “Bulgaristan’ın Yanbol Kasabası’ndan göç ederek Balat’a yerleşen Yahudilerce kurulan ve adını anılan yöreden almış sinagogun Bizans döneminde mevcut olduğu 1694 yılında yazılmış bir fermandan anlaşılmakta.  Sinagog birkaç kez tamir görmüş. Tavanı doğa resimleriyle tezyin edilmiş ana binanın bir yangın felaketini takiben 17. ve 18. yy’da yeniden inşa edildiği ve 1865’te restore edildiği sanılmaktadır. Yanbol’un ana kapısının üzerindeki 5655 tarihi, sinagogun 1895 yılında esaslı bir yenileme yaşandığını ifade etmektedir.”

Kitaplardan bilgi edinmek güzel de, ilk ağızdan duymak başka oluyor… Sohbet ettiğim eski Balatlı hanım çocukluğunda semtte çok sayıda Yahudi yaşadığını, sinagogdaki mevcut oturma düzeni yetişmediği için büyükbabasına ve babasına evden sandalye taşıdığını anlattı. Yaşanan göçler neticesinde semtte az sayıda kalan Yahudilerden biri olduğunu ancak bir süre önce  üzülerek başka bir semte taşınsa da, gönül bağının hala sapa sağlam kaldığını belirtti. Geçmişe dair anılarını, o anlattı ben dinledim… Kaç sinagog vardı… Komşuluklar nasıldı… Şabatlar nasıl yaşanırdı… Seudalar için nasıl hazırlanırlardı…

Sinagogun bahçesini merakla dolaşır, civardakilere sorular sorarken, kilidini açık bulduğum kapıdan karanlık ve dar bir geçitten geçinde kendimi ana binanın arka avlusunda buldum…

Bir anda tarih kokan bir kitabın sayfasını çevirdim ve kitaba dahil olmuşum hissine kapıldım… Kimler neler yaşamıştı bu tarih kokan avluda…

Sinagogda dua devam ediyordu… Damat, İbrahim Cemal elinde Sefer Tora sinagogda dolaşırken şeker yağmuruna tutuldu… Dualar okundu… Roş Hodeş bildirisinin ardından La Modaa okundu… Yeni evli Cemal çifti tarafından verilen seudada  börekler pastalar yenildi… Hem Yanbol ile tanıştım, hem Şabat hatan duasına, hem de Roş Hodeş duasına katıldım...