“Uyku eğitimi bir süreç, ebeveynler sabırlı, tutarlı ve kararlı olmalı”

Nomi Elhadef LEVENT, iki afacan erkek çocuk annesi bir mimar. Çocuklarıyla uyku ve beslenme konusunda yaşadığı zorluklar ve edindiği tecrübeler, onu bu konuda daha derin çalışmalara yönlendirmiş ve yeni bir iş alanının kapısını açmış. 5 yaşına kadar çocukları olan annelerin sıklıkla duyduğu ancak aslında özü pek de bilinmeyen ‘uyku eğitimi’ni, işin uzmanından dinleyelim istedik.

Virna BANASTEY Çocuk-Aile
25 Nisan 2018 Çarşamba

Annelerimiz bizleri “uyusun da büyüsün…” ninnileriyle büyüttü. Gerçekten de bir bebek uyuyunca büyüyor mu? Bebeğin hayatında uykunun yeri ne kadar önemli?

Hepimiz o ninniyle büyüdük ama yüzyıllardır söylenen bu ninninin tamamen bilimsel gerçeklere dayandığı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Şöyle ki bebeklerde, gece derin uyku sırasında salgılanan bir hormon var: Büyüme hormonu olarak da bilinen melatonin hormonu. Bu hormonun salgılanması, bebeklerin fiziksel, zihinsel ve duygusal anlamda gelişmeleri için çok önemli.

Annelerimiz bu ninniyi söylerken anlamını hiç düşünmüş müdür bilmiyorum fakat bugün için şu tespiti yapsam, sanıyorum abartmış olmam: Maalesef Türkiye’deki annelerin yüzde 80’i bebeklerde uykunun önemi konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Zira bebeklerimizin beslenmesine verdiğimiz önemi uykularına vermiyoruz. Oysaki deliksiz ve kaliteli bir uyku en az beslenme kadar değerlidir ve sağlıklı bir hayatın anahtarıdır.

Yetersiz ve kalitesiz uyuyan çocukların, öğrenme becerileri, dikkat süreleri, bağımsız oynamaları ve keşfetme istekleri olumsuz yönde etkilenir. Etrafına karşı duyarsız, huzursuz ve aksi olurlar. Uykusunu almış bir çocuk ise güne mutlu, huzurlu ve öğrenmeye hazır olarak başlar.

Yine annelerimizin bir sözü vardır: Küçükken ders çalıştıktan sonra “Kitabını yastığın altına koy, sabaha öğrenmiş olursun.” Bu da aslında bilimsel olarak desteklenen bir deyim. Şöyle ki uyurken beyin sürekli olarak yenilenir. Bebek gün içinde öğrendiği, duyduğu, gördüğü şeyleri uyurken kaydeder. Annelerimiz bu nedenle mi bunu söylerlerdi bilmiyorum ama bu işe başladığımdan beri onların birçok konuda haklı olduğunu düşünmeye başladım. Annelerinizi dinleyin arkadaşlar… 

 

Birçok anne, çocuğunu büyütürken yaşadığı zorluklardan ya da hissetleri eksikliklerden yola çıkarak iş hayatına atılıyor, o yönde sektörler seçiyor… Senin için de durum böyle mi oldu? Yaşadığın tecrübeler mi, seni böyle bir alanda danışman yapmaya sevk etti?

Aynen öyle oldu. 2012’de oğlum Leo dünyaya geldi. Özellikle Leo’nun uykuları konusunda eşimle sıkıntı çekiyorduk. Neyi doğru, neyi yanlış yaptığımızı bilmiyorduk. Birçok kitap okuduk, sayısız yöntemler denedik ancak Leo’nun uyku düzenini bir türlü oturtamadık. Sonunda uyku eğitimi danışmanlığı almaya karar verdik. Danışmanımızın bize verdiği yönergeleri sabırlı, kararlı ve tutarlı bir şekilde uygulayıp kısa sürede Leo’ya uyumayı öğrettik. Başarmıştık! Leo artık geceleri kesintisiz uyuyan, gündüzleri daha huzurlu, mutlu bir bebeğe dönüşmüştü. Onun düzenli uykuları bizim de hayat kalitemiz arttırdı.

Hayatımın kırılma noktası 2016’da ikinci çocuğumuz Amir’in doğumuyla oldu. Onun da uyku konusunda sıkıntıları vardı. Leo’da uyguladığımız yöntemleri uyguladık, ancak başaramadık. İşte o zaman farkına vardım: “Standart yöntemlerin her çocuğa uyması beklenemezdi. Her çocuk özeldi ve her çocuk için özel bir çalışma yapmak gerekiyordu.”

 

Karakterim icabı inat ettim. Bunu kendim çözmeliydim. Bu sebeple uyku eğitimine merak saldım ve Amerika’daki International Maternity and Parenting Institute’a (IMPI) başvurdum. Yoğun bir çalışma, uygulama ve sınav sürecinin sonunda ‘Hamile ve Bebek Uyku Danışmanlığı Koçluk Eğitim Programı’nı bir senede bitirip mezun oldum. Eğitimimi tamamladıktan sonra birçok bebekle çalışma imkânı buldum ve onlara uyku eğitim danışmanı olarak yardımcı oldum. Bu sürecin ardından uyku problemleri yaşayan bebekli/çocuklu ailelere destek olabilmek adına Mysleepjourney’i kurdum.

IMPI, benim için doğru yerdi. Zira ilk cümleleri şuydu: “Her çocuk farklıdır. Sabırlı olun!”

Uyku konusunda çok sıkıntı çekmiş bir anne olarak, benzer sıkıntıları çeken annelerin durumlarını çok iyi anlayabiliyorum. Uykusuzlukla ilgili problem yaşayan ailelerin hayatlarına dokunabilmek için sabırsızlanıyorum.

 

Uyku Eğitimi Danışmanlığı tam olarak nedir?

Temelde bebeklere nasıl uyunur, onu öğretiyoruz.

Biz anneler, bebeklerimizi ilk kucağımıza aldığımızda onlarla birlikte uyumanın, kucakta sallayarak ya da emzirerek uyutmanın keyfini yaşarız. Ama sonra bu keyif yerini yorgunluğa bırakır çünkü bebekler destekle (sallama, emzirme) uyumaya alıştıkları için uyku döngülerinde uyanır ve yeniden bu desteklerden biri olmadan uykuya geri dönmeyi başaramaz.

Uyku eğitimi danışmanlığı bu bağlamda tam olarak bebeklerin günlük uyku ve beslenme düzeninin oluşturulmasıdır. Bu düzeni oluştururken bebeklere ideal uyku ortamlarını sağlıyoruz ve uyku öncesi rutinlerini planlıyoruz. Böylelikle; bebeklere sağlıklı, kaliteli, kesintisiz, düzenli ve kendi kendine desteksiz uyuma alışkanlığı edindiriyoruz. Geceleri uyandıklarında yeniden uykuya geri dönebiliyorlar. Böylece uyku eğitiminden sonra tüm aile gece mışıl mışıl uyuyor, sabah herkes zinde kalkıyor.

 

Hangi sıkıntıları yaşayan çocuklar, daha doğrusu ebeveynler, uyku eğitimine başvurmalı?

Bu sorunun yanıtını genelde iki gruba ayırarak veriyorum; geceleri bebeği sıklıkla uyanan ya da bebeğinin gündüz uykuları çok kısa olan ebeveynler ve yanlış uyku ilişkilendirmeleri ile bebeklerini uyutan ebeveynler.


Yanlış uyku ilişkilendirmeleri…?

Bu, mesleğimizde sık kullandığımız bir terim. Sürekli memede uyuyan, ancak sallama ile uyuyabilen, kucakta uyumaya alışmış, ebeveyn ile birlikte uyuyan bebekleri ya da kendi odasında uyumayı reddeden bebekleri tanımlamak için kullanıyoruz. 


“Bebeğimin çok ağlamasından korkuyorum. O yüzden uyku eğitimi almaktan çekiniyorum” diyen bir anneye ne söyleyebilirsin?

Bu anneler arasında sıkça rastladığımız yanlış ve bir o kadar yaygın bir kanı; daha doğrusu bir şehir efsanesi diyebiliriz. Birçok anne, uyku eğitimini, bebekleri ağlatmaya terk etmek olarak algılıyor. Bebeklerimiz hepimizin gözümüzün nuru. Dolayısıyla ağlamaları, pek tabi ki annelerin canını sıkıyor.

En baştan söylemek isterim; uyku eğitimi bebekleri ağlatmaya terk etme yöntemi değildir. Öyle olsaydı, sıkıntılı bir insan olan bendeniz en başta kendi oğullarıma bu eğitimi veremezdim.

Ancak bazı gerçekleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Bebekler her gün farklı birçok nedenle ağlar. Acıktıklarında, altlarını ıslattıklarında, hastalandıklarında, korktuklarında vs. Çünkü bebekler için ağlamak, kendilerini ifade etme şeklidir, konuşmayı bilmiyorlar ki…

Uyku eğitimi verirken, bebeklerin alışık oldukları düzenin dışına çıkıyoruz. Hayatlarına tamamen yeni bir düzen inşa etmeye çalışıyoruz. Bebeklerin bu yüzden tepki göstermeleri doğal ve normaldir. Bebeklerin zaman zaman ağlayarak gösterdiği bu tepkinin Türkçesi şudur: “Anne ben kendi kendime uyumayı bilmiyorum, beni bildiğim şekilde uyut salla, emzir, pışpışla.”

Uyku eğitimi bir süreçtir. Bu süreçte ebeveynler için esas olan ise sabırlı, tutarlı ve kararlı olmaktır. Ebeveynler, bebeklerine bu süreçte yalnız olmadıklarını hissettirip ve onunla sürekli iletişimde kalarak huzurlu bir şekilde uykuya dalmayı öğretebilirler. Bu gerçek, bilimsel ve mümkün.

 

Ebeveynler derken baba, eğitim sürecinde var mı? Varsa ne kadar katılıyor?

Baba, tabi ki eğitim sürecinde var, görevleri de oldukça önemli. En başta anneye destek olmalı ve motive etmeli. Zira süreç sabır, tutarlılık ve kararlılık istiyor. Dolayısıyla her iki ebeveynin de bu sürece başlamadan önce mutabık olması lazım. Bizim motto’muz, uyku eğitimi bir aile meselesidir! Anne ile babadan tek bir ses halinde “Çocuğumuzun uykusunu düzene sokmak istiyoruz” cümlesini duymak istiyoruz. Şunu net söyleyebilirim: Eğer ebeveynler arasında tam bir mutabakat yoksa o zaman sürecin başarılı olması pek mümkün değil.

 

Her bebek/çocuk farklıdır, dolayısıyla uyku alışkanlığı da farklıdır. Verdiğin eğitimde bazı standartlar olduğunu varsaysam da her eğitimin farklı olması gerektiğini düşünüyorum… Haklı mıyım?

Tamamen haklısın. Dediğin gibi her bebek kendine özgüdür. Karakteri, uyku eğitimine verdiği tepki, alışkanlıkları farklıdır. Ek olarak her ebeveyn, her aile ortamı/yapısı da farklıdır. İşte bu yüzden her bebeği, yaşı, aile yapısı, karakteri ve alışkanlıklarına göre değerlendiriyor ve ona özel bir eğitim programı hazırlıyoruz. Bu eğitim planı, 0-5 yaş arasındaki tüm bebeklere uygulanabilir.

Ancak, şunu da göz önünde bulundurmak lazım; bebek büyüdükçe karakteri ve alışkanlıkları oturmaya başladığı için, eğitimi vermek zorlaşmaya başlar. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki ebeveynler sabırlı, tutarlı ve kararlı oldukları sürece, uyku eğitimi tüm bebeklerde sonuç verir.

 

0-5 yaş dedin. Biraz daha detaylandırabilir misin? Uyku eğitimi, tam olarak hangi yaş grubunu kapsayan bir danışmanlık hizmetidir? Belli bir yaşı geçmiş çocuklarda artık ‘çok mu geç kalınmış’ demektir?

Uyku eğitimi danışmanlık hizmeti, 0-5 yaş grubu çocukları kapsar. 5 yaş üstü çocukla, eğer uyku konusunda sıkıntı yaşıyorsa farklı sebepleri olabilir, araştırılması gerekir. Dolayısıyla 5 yaş üstü çocukları pedagoglara yönlendiriyoruz.

 

Uyku eğitimi süreci ne kadar sürüyor? Kısaca anlatabilir misin?

Aslında uyku eğitimin süresi, bebeğin yaşına, karakterine ve kötü uyku alışkanlığına göre değişiyor. Genel olarak, bizim eğitim paketlerimizde, 0-4 ay bebeklere beş günlük bir takip süresi genelde yeterli oluyor.

Yaş büyüdükçe alışkanlıkların kırılması için biraz daha zaman ve çaba gerekebiliyor. 5 aydan büyük bebekler için genelde 14 gün bebeğin uykularını takip ediyoruz. Bu süreler, çocuğun uyku düzeninin büyük kısmının çözümü için yeterli oluyor. İstisnalar tabi ki var; bazı bebeklerin gündüz uykularının oturtulmasında bir süre daha ek takibe ihtiyaç duyabiliyoruz.

 

Çalışan anneler uyku eğitimini nasıl verebilirler?

Günümüzde annelerin çoğunluğu çalışıyor. Dolayısıyla hepsinin kafasında aynı şüphe var: “Çalışıyorum, nasıl uyku eğitimi verebilirim ki!” Çalışan annelere yanıtım şudur: Şüpheniz olmasın! Tabi ki uyku eğitimi verebilirsiniz! Çalışmanız kesinlikle engel değil!

Uyku eğitimini anne - baba dışındaki kişiler de verebilir. Kim bunlar? Bebeğin güven duyduğu aile bireyleri (örneğin anneanne, babaanne) ya da bebeğin bakıcısı olabilir. Gündüz uykularında bu eğitimi, bebeğe bakan kişinin vermesinde herhangi bir sakınca yok. Bu dönemde çalışan annelerden tek ricamız uyku eğitimi süresince bebeğin gece uykularında işe dahil olmaları...


Eğitim esnasında anne-babalarla iletişimini nasıl sürdürüyorsun?

Telefon ve mesaj vasıtasıyla sürekli iletişimdeyiz. İhtiyaç duydukları an bana ulaşabiliyorlar. Gerçi ben de sürekli durumlarını takip ediyorum.

 

Verdiğin kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederiz Nomi.

Ben de sizlere çok teşekkür ederim. Herkese deliksiz, bol rüyalı uykular dilerim.

 

SEVGİLİ SERRA PAÇACI, BİRAZ DA SENİ TANIYABİLİR MİYİZ?

15 seneyi aşkın süre boyunca Türkiye’nin önde gelen çok uluslu firmalarında araştırma, iletişim, pazarlama alanlarında yönetici olarak çalıştım. 2018 yılının başında kendi yolumu çizmeye karar verdim. Nomi ile dostluğumuz 20 seneyi geçiyor. My Sleep Journey’nin pazarlama alanında beraber çalışmak istediğini söylediğinde, “Seve seve” dedim. Beraber tam anlamıyla sıfırdan başladık, küçük küçük taşlarımızı ekleyerek yolumuza devam ediyoruz.

Nomi gibi harika yetenekleri, fikirleri ve amaçları olan birçok girişimci var. Bu girişimciler kendilerini dünyaya ancak doğru bir pazarlama stratejisi ve doğru pazarlama araçları ile anlatabilirler. Andy Warhol’un ünlü bir sözü var: “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak.” Warhol’un aslında günümüzden bahsettiği aşikâr. Esas önem arz eden ise tanınırlığın sürekliliğini sağlamak. Bunun yolu da daha fazla ‘doğru’ tüketiciye markayı ulaştırarak tüketicilerin marka ile doğru bir etkileşime girmesini başarabilmekten geçiyor. Bu bağlamda eğer verilen hizmet insanlara bir fayda sağlıyorsa stratejik pazarlaması da doğru tasarlanmışsa o iş emin adımlarla geleceğe doğru ilerleyecektir. Ben de stratejik pazarlama alanında uzun yıllara dayanan deneyimimi kullanarak doğru markaları doğru yöntemlerle doğru insanlara ulaştırmaya çalışıyorum.