Konuşan Resim ´MUHTEŞEM AŞIKLAR´

Kültür&Sanat&Spor
4 Ağustos 2021 Çarşamba

Selena Ataz & Doruk Barokas

Hayatımız boyunca bizi tamamlayan parçayı bulma arayışı içine gireriz. Bu arayış sonlandığında ve o özel kişiye ulaştığımızda yaşamımız anlam kazanır. Bu duygu kimi kitaplara, kimi efsanelere ve kimi sanat eserlerine konu olur. Bu yazımızda çok ilgi çekici bir aşk hikayesini konu alacağız.

Felix Gonzalez-Torres’in ‘Perfect Lovers’ eserine ilk bakışımızda sadece iki asenkron saat görmüştük. Bu eserin asıl derinliğini hikayesini öğrenince anladık ve paylaşmak istedik.

Felix Gonzalez-Torres ilişkilerdeki uyumu ve senkronizasyonu anlatmak için hepimizin alışkın olduğu ve genelde çok dikkat etmediği duvar saatlerini kullanmış. İki ucuz duvar saatini yan yana asan Torres, pillerini takıp ikisini aynı anda çalıştırmış. Bu iki saat mükemmel bir senkron ve uyum içinde olduğu için bu eserin adını ‘Perfect Lovers /Mükemmel Aşıklar’ koymuş. Zaman geçtikçe saatlerden biri içindeki pil yüzünden diğer saate göre yavaş kalmaya başlamış. Felix Gonzalez-Torres, bir ilişki için senkronizasyonun bir zorunluluk olmadığını, insanın ne olursa olsun kendini değiştirmemesi gerektiğini ve herkesin kendi 'zamanında' kendi yolculuğunda değerli olduğuna dikkat çekiyor. Bu sebeple aşkın farklılıklarla mükemmel olacağını vurgulamak için eserin adını saatlerin değişiminden sonra da aynı bırakmış.

Eserin hikayesiyle ve sanatçının perspektifiyle, iki saat ilişkideki tarafları sembolize etmekte. Saatlerin yan yana konumlandırılması bizlere sonsuzluk işaretini çağrıştırmaktadır. Böylece ilişkinin farklılıklarla sonsuz olabileceğini aktarmakta.

Üstteki çıkarımlardan sonra eser üzerine daha derin araştırmalar yaptık. Araştırmalar bizleri çok şaşırttı ve eseri daha çok anlamlandırdı. Gonzalez-Torres aslında bu eseriyle kendi kaderini çizmiş. Sevgilisi AIDS ile uzun ve yorucu bir mücadele sonrası hayata gözlerini yummuş. Bu acı verici süreç boyunca Gonzalez-Torres sevgilisinin ve kendinin farklı zaman evrelerinden geçse de ne kadar uyumlu olduklarını fark etmiş. Tam üç yıl sonra kendisi de bu hastalığa yakalanıp ve birebir aynı evreleri geçirerek hayata veda etti. Tıpkı onun saati yavaşlamış ama yine de aynı senkronu bulmuş gibi…

Bu duygu dolu eser bizlere değişimin durdurulmaz olmasına karşın uyumun sonsuza kadar sağlanabileceğini anlatır. Yazımızın sonunda Gonzalez-Torres’in sevgilisine yazdığı mektubu bıraktık. Aşk doğru kişiyle daimidir.

 

 

(Aşıklar, 1988

Saatlerden korkma, onlar bizim zamanımız ve zaman bize çok cömert davrandı. Biz zamanı zaferin tatlı tadıyla biçimlendirdik. Biz kaderi belirli bir ZAMANda belirli bir yerde fethettik. Biz zamanın bir ürünüyüz, bu yüzden zamana teşekkürü borç biliriz.

Biz seninle senkronizeyiz, şimdi ve daima.

Seni seviyorum.)

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün