Vladimir Jabotinsky ve İstanbul

Selin SÜAR Köşe Yazısı
6 Ekim 2021 Çarşamba

Her ulusun kurulmasında bazı tarihi şahıslar, olaylar ve bu olayların meydana gelmesine neden olan koşullar önemlidir. Jabotinsky de günümüz İsrail’i için önemli bir siyasi figürdür. Siyasi görüşlerinden dolayı tartışmalı bir figür olduğu yapılan araştırmalar sonucu birçok ortamda yazılmış olmakla birlikte, bir Aşkenaz Yahudi’si olan Vladimir ‘Zeev’ Jabotinsky, 1880 yılında Odesa’da doğdu. Tam adı, Vladimir Yevgenyevich (Yevnovich) Zhabotinsky’dir. ‘Zeev’, adını daha sonra kendisi seçti. O dönem Rusya sınırları içerisinde yer alan Odesa’ya Jabotinsky’nin doğumundan dört sene kadar önce Osmanlı kuvvetleri bir saldırı düzenlemiş, Jabotinsky’nin doğumunun ertesi yılı da Yahudilere karşı bir pogrom başlatılmıştı. Orta sınıf seküler bir Yahudi ailesinde dünyaya gelen Jabotinsky’nin dinsel öğelerden çok, farklı kültürler ve farklı diller ilgisini çeker. Doğduğu coğrafyada yaygın antisemitist olayların da etkisiyle Jabotinsky, erken yaşlarda Yahudi kimliğini keşfetmiş ve Siyonizm düşüncesi altında kariyerini şekillendirmişti.

Mücadeleci kişiliğini erken yaşlarda başladığı gazetecilikle geliştirdiğini söylersek çok da gerçek dışı bir söylem ortaya koymayız. Zira akıcı derecede İtalyanca bilen Jabotinsky, 20. yüzyıl başlarında bir İtalyan dergisinde yazı yazdığı için Odesa’da tutuklandı. Henüz 20’li yaşlarının başında olan bu genç adam için her koşulda savunulan bir fikir için mücadele etmek esas amaç haline gelmişti. Yine bu yıllar, özellikle de 1903 yılı, Jabotinsky için kırılma anlarının yaşandığı yıl olarak karşımıza çıkmakta. Şimdiki Moldova’nın başkenti Kişinev’de kanlı bir pogrom yaşanmış ve Jabotinsky o yıl, İsviçre’nin Basel kentinde gerçekleşen Dünya Siyonist Kongresine delege olarak katılmıştı. Siyonizm’in kurucusu Theodore Herzl’in 1904’te hayata veda etmesi ile Jabotinsky, ortanın biraz sağında kalan Siyonizm düşüncesinin lideri olarak karşımıza çıkmakta. Sağ tandanslı bu genç adam, Sosyalizm düşüncesinin Yahudiler için uygun olmadığını katıldığı konferanslarda sürekli dile getirmiş ve çalıştığı gazetelerde de bu görüşü destekleyen çokça yazı kaleme almıştı. İsrail’in ilk başbakanı olan Ben Gurion, bu düşüncelerinden dolayı da zaman zaman Jabotinsky’i çok ağır bir şekilde eleştirdi. Aslına bakılacak olursa bugünkü İsrail siyasetindeki sağ görüşlü partilerin birçoğu için Jabotinsky, referans alınacak bir şahsiyettir.

Yeniden 1900’lü yılların başına dönecek olursak Jabotinsky, Le Jeune Turc adında Giusippe Volpi tarafından finanse edilen bir gazetede yazılar yazmak için İstanbul’a geldi. Osmanlı İstanbul’u ile tanışan Jabotinsky’nin gazetede yansıtmış olduğu görüşler sanılanın aksine Osmanlı Yahudi Cemaati tarafından pek rağbet görmedi. I.Dünya Savaşı’nın ayak seslerinin yavaş yavaş duyulduğu bu yıllarda Jabotinsky, savunduğu Siyonizm düşüncesini Osmanlı yönetimine anlatmak istediyse de çok başarılı olamadı. Jabotinsky’nin Osmanlı’yı ve Türk kültürünü daha iyi anlamak için Anadolu’ya sayısız kez gittiği ve halkla kaynaşmak için Türkçe de öğrendiği rivayet edilmektedir.

Yaşanan pogromlar sonucu dünya görüşü ve siyasi kimliği şekillenen Jabotinsky, II.Dünya Savaşı’nda yaşanan Holokost’un da ayak seslerini daha gençken anlamış olacak ki genç yaşından itibaren üzerinde çokça tartışılan görüşleri ile birlikte bugün günümüz İsrail siyasetinin da referans verdiği önemli isimler arasında yer alır. İsrail’in kuruluşunu göremese de etkileri günümüzde de sürmektedir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün