Sufizm´de Holokost´u anlatmak

Ferhat ATİK Köşe Yazısı
13 Ocak 2021 Çarşamba

Bir günlük yazarak insanlığa, acıyla yoğrulmuş Holokost’un gerçeklerini armağan eden Anneliese Marie Frank günlüğünde, “Ben her şeye rağmen insanların iyi olduklarına inanıyorum” der.

Nam-ı diğer Anne Frank.

Bazen söylenenlerin önemi, ne zaman ve ne yaşarken söylediğimizle güç kazanır. 12 yaşında, ailesi ile birlikte 2 yılı aşkın bir süre yaşayacakları küçücük bir eve kapanan Anne Frank’ın günlüğüne yazdığı bu ve benzeri sözler tam da bu niteliktedir.

Dışarıda olup bitenleri kısmen bilen ve bu kadar acının ortasında insana olan sevgisini ve umudunu yitirmeyen küçük bir kız çocuğu bize, sadece yaşanan acıları değil, insanlığımızı kaybetmeme konusunda da deneyim sunuyor.

***

Uzun yıllardır profesyonel anlamda Sufizm dersleri vermekteyim. Bu derslerde, bireyin iyi insan olma sanatını kullanarak zaman zaman Holokost’tan ve Anne Frank gibi birçok önemli Holokost sembollerinden örnekler veririm. 20. yüzyılın ortasında yeniden barbarlığa dönmüş kimi insanların anlatılması, sürecin sıcak tutulması ve asla unutulmaması her zaman önemlidir. Üstelik bunun önemi, dine, dile, ırka bakılmaksızın çok büyüktür.

Çünkü Holokost sadece onu yaşayanların, zulüm görenlerin değil, tüm insanlığın tecrübesi ve ders alması gereken bir acıdır.

Ancak ne acıdır ki hâlâ bilmeyen çok insan var.

Gerçek olay ve olgulardan yola çıkarsak anlatılacak da çok şey var.

Holokost’u detayları ile ilk kez duyanların ruhlarının nasıl donduğunu, gözlerinde görmek bana, bir yandan büyük bir acı, diğer yandan anlattığım meselenin önemi konusunda motivasyon verir.

Bırakın insanların sırf kendi kişisel menfaatleri ya da sapkın ideolojileri nedeniyle Holokost’u inkâra gitmelerini, yaşananların her gün her yerde anlatılmasının önemi sadece Anne Frank’ın Günlüğü ile bile ortadadır.

***

Bugün gezegenimizde yeniden bir Holokost yaşanmamasının nedeni insanların bundan ders almaları değildir. Bunun nedeni, bu konuya karşı oluşturulan duyarlılığın, insanlığın korunmasında tetikte duran bir bilgi birikimine sahip olmasıdır.

Bu nedenle bu birikime ne kadar yenilerini ekler, her din, dil ve ırktan insana ne kadar anlatır ve unutmalarına engel olursak, yeniden bir Holokost yaşanmasına o kadar engel oluruz.

Herkes görmektedir ki, dünya hırs ve kibrin pençesindedir. Bu iki güçlü kötülük, her an her şeyi yerle bir edecek kadar tehlikelidir.

Kötülükten korunmamızın yegâne yolu ise sadece iyi olmak değil, böylesi kötülükleri bilmek, anlatmak ve kötülüğe karşı herkesin her alanda tetikte durmasını sağlamaktır.

Bilinen tecrübe asla unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. İnsanlık bir Holokost’u daha kaldıramaz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün