TORA´DAN HAYAT DERSLERİ

Her sıkıntının altından ´Yosef´in satılması´ olayının çıkması

Hessi ENNEKAVİ Kavram
7 Temmuz 2021 Çarşamba

Önceki yazılarımdan birinde, Yosef’in satılışıyla Hanuka, Purim ve Sukot’un bağlantısından bahsetmiştim. Bazı okuyucular bu olayın neden bu kadar önemli olduğunu sordu. Çünkü Bene İsrael’in toplumca işlediği ilk günah, Yosef’in kardeşleri tarafından satılmasıydı. Bene İsrael’in temeli, Yaakov-İsrael’in çocuklarına dayanır. Yine bir toplum olunması için, ortada minimum on kişilik bir grup olması lazımdır. Dolayısıyla bu günaha hiç karışmayan Binyamin hariç Yosef’in kalan on kardeşi, bir toplum olarak bu günahı işlemişti. Bu günah, aynı zamanda II. Bet Amikdaş’ın yıkılış sebebi olan ‘sinat hinam’ın (sebepsiz nefret) da kökünü oluşturur ve maalesef hâlâ bu günahın tikunu (tamiri) yapılamamış olduğundan, Bene İsrael’in sürgün durumu devam etmektedir.  Bu günah, aynı zamanda Romalılar zamanındaki on din şehidinin ölümü ve Asara BeTevet olayları ile orucunun da nedenlerindendir.

70 sayısının gizemi

70 sayısı, Tora ve Kabala’da sıkça karşımıza çıkan bir sayıdır. Kabalistik olarak, yaratılışın manevi boyutundaki on sefirotun, her birinin içinde de on sefirotu barındırmasından dolayı, aslında toplam 100 sefirotluk bir olgu söz konusudur. Burada üç üst sefirot ve yedi alt sefirot, aslında birbirine bağlı ayrı birer sistem oluşturmaktadır. Tanrı’nın sonsuz ışık ve enerjisi bu sefirotlardan geçerek bizim yaralanabileceğimiz boyuta inmektedir. Adeta bir hidroelektrik santralden çıkan çok yüksek voltajdaki elektriğin, trafolarla vs evimizdeki elektrik fişine bizim kullanabileceğimiz bir voltaja inerek gelmesi gibi… Sonuçta insanları daha çok ilgilendiren bu alt yedi sefirotun içinde de 70 sefirot gizlidir. Bununla bağlantılı olarak Tora’da 70 sayısına sıkça rastlıyoruz. Noah’ın torunları ve torun çocuklarından oluşan 70 kişi, 70 milletin kökenini oluşturdu. Bu 70 milletle bağlantılı olarak Babil Kulesi günahı zamanında 70 dil oluştu. Sonra Yaakov’un torun ve çocukları, Mısır’a girerken 70 kişi olarak girmişler ve milyonlarca kişi olarak çıkmışlardı. Yine Sukot Bayramı’nda Bet Amikdaş’ta 70 millet için yedi günde toplam 70 korban yapılırdı. Babil sürgünü, I. Bet Amikdaş zamanı ihmal edilen 70 şemita ve yovel yılına karşılık 70 yıl sürmüştür. Teilim’de, insanın ömrünün 70 yıl olduğu vurgulanmaktadır. Nitekim Teilim’i yazan David de tam 70 yıl yaşamıştı. Moşe zamanı 70 ileri gelen vardı ve Tora’nın halka öğretilmesinde büyük pay sahibiydiler. İleride bununla bağlantılı Bet Amikdaş zamanı 70 kişilik sanedrin heyeti toplumda etkin olmuştur. 70, Yayin’in (şarap)  gematriyası olup, bu şarap Şabat akşamı söylediğimiz 70 kelimelik kiduş duasına eşlik eder. Mişkan’da bir tane yedi kollu menora varken, Bet Amikdaş’ta Şelomo Ameleh 70 millete karşı gelecek şekilde 10 menora koymuştu ve bunların toplam 70 kolu vardı. Tora’da geçen olayların sebeplerinin farklı açıklamaları için ‘Tora’nın 70 yüzü vardır’ deyimi söz konusudur.

Her tarafı dökülen arabanın iyi çalışan farlarıyla övünmek

Bir gün, arkadaş toplantısında, arkadaşlardan biri sohbet sırasında arabasının farlarının çok kuvvetli olduğundan bahsederek övünmüştü. Normalden çok uzak mesafelere kadar aydınlatabildiğini birkaç kez vurgulayınca, merak edip görmek istedik. Aşağı inip arabaya bakınca tuhaf bir durum dikkatimizi çekti. Evet, arabanın farları gerçekten çok güçlüydü, ama arabanın kendisi adeta dökülüyordu. Ne ilginç değil mi? Arabasının her tarafı dökülen birisi, farlarının kuvvetli olmasıyla övünmüştü.

Bu durum, bana sıkça rastladığımız bazı insanları hatırlattı. Bu insanların şöyle övündüklerini görürüz: “Ben Tora’nın emirlerini uygulamıyorum, ama kalbim çok temiz. Önemli olan hayatta iyi ve düzgün (nazik) bir insan olmak değil mi?” Bunu söyleyen kişi, adeta arabası komple dökülen ama farları çok kuvvetli olduğu için övünen arkadaşa benziyor. Çünkü iyilik yapmak, kalbi temiz olmak ancak Tora’da bizden istenen 613 emirden biri veya küçük bir grubunu simgeliyor. Ya diğer emirler? Şabat’la, yomtovlarla, kaşerutla vs ilgili olanlar… ‘Laşon ara’ yapmamak, kıskanmamak, intikam almamak vs ile ilgili diğer emirler… Kendimize sormamız lazım. Biz de acaba arabasının nerdeyse 612 parçası dökülürken, iyi işleyen tek veya birkaç parçasıyla övünerek kendimizi mi avutuyoruz? Ve daha önemlisi, bu düşünce şeklimize bazı insanlar ikna olsa da, acaba Tanrı ikna olabilir mi?

Şabat Amida dualarının orta bölümü neden her tefilada farklıdır?

Tefilanın (dua) temeli olan Amida, 19 beraha ve ilgili paragraflardan oluşur. Hafta içi günlerde okunan üç ayrı tefilada da Amida duası tamamen aynıdır. Bu 19 berahadan ilk üçü övgü, ortadaki 13’ü istekler ve son üçü teşekkür içeriklidir. Şabat günü ise, günlük üç tefilada da Amida berahalarının sayısının, her birinde yediye düştüğünü görüyoruz. İlk üçü ve son üçü olan övgü ve teşekkür temalı berahalar yine hafta içindekilerle aynıyken, ortadaki 13 paragraflık istekler kısmı, yerini Şabat’tan bahseden tek bir berahaya ve ilgili paragraflara bırakır. Ancak bu Şabat berahasının kendisi üç tefilada da aynıyken, ilgili paragrafları her tefilada farklılık gösterir. Şabat, kutsal gün olduğundan, hafta içi normal isteklerimizi bir kenara bırakıp tek Şabat’ın kutsallığına odaklanmamızı anlayabiliriz. Fakat Şabat’la ilgili paragraflarda niye günün üç tefilasında da farklı yönlerden bahsettiğini anlamak için bu bölümleri biraz incelemek gerekir. Şabat’ın ilk tefilası arvitte, ‘Ata kidaşta’, ‘Vayhulu’ ve ‘Yismehu’ paragrafları vardır. İkinci tefila şahritte ‘Yismah Moşe’, ‘Veşameru’ ve ‘Yismehu’ paragrafları vardır. Son tefila minha da ise ‘Ata Ehad’ vardır. Arvitteki ‘Ata kidaşta’; yedinci günü Tanrı’nın kutsadığından, ‘Vayhulu’ Tanrı’nın giriştiği tüm işi tamamlayıp durdurduğundan, ‘Yismehu’ ise Şabat’tan alınan zevkten bahseder. Şahritteki ‘Yismah Moşe’ Moşe’nin 10 Emri alması dolayısıyla mutluluğundan, ‘Veşameru’ Bene İsrael’in nesiller boyu Şabat’ı korumasından, ‘Yismehu’ ise yine Şabat’tan alınan zevkten bahseder. Minhadaki ‘Ata Ehad’ ise Tanrı’nın tekliğinden ve çocukların Şabat dinlenmesinin Tanrı’dan geldiğini anlayacaklarından bahseder. Yani ilk tefila Tanrı’nın girişim ve eylemleri, ikincisi bizim girişimimiz ve eylemlerimiz, üçüncüsü ise Tanrı ile bizim karşılıklı eylemlerimiz ve birbirimize bağlılığımızla ilgilidir. Yine arvitteki yaratılıştan bahseden anlatım, geçmiş zamandadır. Şahritteki Tora’nın alınışından bahseden anlatım, şimdiki zamandadır. En son minhadaki Maşiah çağında her günün Şabat gibi olacağından ve Tanrı’nın isminin tek olacağından bahseden anlatım, gelecek zamandadır. İşte bu farklı yönlere vurgu yapılmasının yanı sıra, güzel bir açıklama yönü de Şabat’ın bir düğüne benzetilmesidir. Önce düğünde eşimizi kutsarız; ‘Ata kidaşta’. Sonra düğünün zevkine varırız; ‘Yismah Moşe’ ve en sonda eşimizle bir oluruz; ‘Ata Ehad’.

Bunları biliyor musunuz?

*Doğada canlıların ihtiyaç döngüsüyle, bunlarla ilgili göksel yargı günlerinin ve Yahudilikte seneye yayılan özel zamanların döngüsünün birbirine paralel olduğunu...

Nitekim ‘suya’ bitkilerin, ‘bitkilere’ hayvanların, ‘hayvanlara’ insanların ihtiyacı bulunduğunu…

Aynı paralelde Yahudilikte seneye yayılan özel zamanlardan Sukot’ta ‘suyun’, Pesah-Şavuot’ta ‘bitkilerin’, Elul’da ‘hayvanların’ ve Roş Aşana’da ‘insanların’ yargılandığını...

*Rabi Akiva’nın, 24000 öğrencisinin ölümünden sonra edindiği beş yeni öğrencinin, çok üst düzey kişiler olup çok üst düzey öğretiler kazandırdıklarını… Nitekim, isim verilmeden aktarılan tüm mişnaların Rabi Meir’e, isimsiz Tosefta’daki tüm öğretilerin Rabi Nehemya’ya, Sifra’dakilerin Rabi Yeuda’ya ve Sifre’dekilerin Rabi Şimon’a ait olduğunu. Böylece Rabi Akiva’nın beş öğrencisinin, bu kitaplardaki tüm isimsiz öğretilerin sahibi olmaya nail olduklarını.

*Nazirliğin, belirli bir süre boyunca bir kişinin kendisini bazı dünyevi zevklerden sınırlama konusunda bir ‘neder’de ‘vaat’ bulunması olduğunu.

Tora’da açıkça yazılmamakla beraber, bu vaat için başka bir süre bildirilmediği sürece, nazirlik süresinin 30 gün olduğunu. Hatta 30 günden az bir süre de belirtse, yine 30 gün nazirliği sürdürmesi gerektiğini. Bu bağlamda naziri konu eden Tora bölümünde nazir ve neder (vaat) sözcükleri toplam 30 kez geçmekte olduğunu. Ayrıca, bu nazirlik süresi boyunca ‘kadoş yiye/ kutsal olacaktır’ ifadesindeki ‘yiye’ sözcüğünün gematriasının da 30 olduğunu.

*Isaac Newton’un, zamanının çoğunu bilimden çok Tanah metinlerini derinlemesine inceleyerek geçirdiğini, buradaki şifreleri çözmeye çalıştığını.

Bu arada özellikle Daniel kitabına dayanarak kıyamet zamanıyla ilgili kehanetlerde bulunduğunu. Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Newton’un     ‘Kıyamet Kehaneti’ mektubu bulunduğunu ve kıyametin 2060 yılında çıkacağını belirttiğini…

*Krallık soyu Yehuda’ya verilmesine rağmen, Tanrı Lea’nın oğlu Yehuda’nın soyundan önce, Rahel’in oğlu Binyamin soyunu onurlandırıp Şaul’ü nasıl kral yaptıysa, Maşiah zamanı geldiğinde yine Lea oğlu Yehuda soyundan gelecek David’den önce, bu kez Rahel’in oğlu Yosef’i onurlandırarak ‘Maşiah ben David’den önce ‘Maşiah ben Yosef’in geleceğini… Yosef ve David’in, krallığı simgeleyen iki atamız olduğunu ve on sefirottan, sırasıyla son ikisi olan Yesod ve Malhut’u simgelediklerini…

*Vefat eden kişiler için mum yakılmasının sebebinin, Mişle’de, “Ner Aşem Nişmat Adam/ Tanrı’nın mumu insanın neşamasıdır” demesinden dolayı, insanın ruhunun Tanrı’nın mumuna benzetilmesi ve Yeşaya’da yazdığı gibi, “Kibdu Aşem beomrim/ Tanrı’yı ışıklarla onurlandırın” şeklinde bir mitsva bulunması olduğunu…

 *Hanuka Bayramı’nın Tora’dan bir bayram olmadığını, ama buradaki mucizelerde kadınların da önemli payı olduğu için sinagoglarda Hanuka Bayramı boyunca akşam tefilalarında hanukiyalar yakılırken kadınların da minyandan (toplu dua edilebilmesi için gereken minimum ergin erkek sayısı) sayıldıklarını…

*İsrael ve Yehuda ayrımının Şaul’ün ölümünden sonra başladığını... David’i önceleri sadece Yehudalıların kral olarak kabul ettiğini, sonradan Avner’in zoruyla diğer İsrael kabileleriyle birleştiklerini. Ama Şelomo’nun ölümünden sonra tekrar ayrıldıklarını ve Binyamin ile Yehuda kabileleri Yehuda Krallığı olarak Yeruşalayim’de kalırken, diğer on kabilenin İsrael krallığı adı altında ayrıldıklarını. Hatta daha sonraki dönemlerdeki kötü krallar zamanında düşman bile olduklarını. İsrael krallığının, sonunda Asurlular tarafından yıkılarak, 10 kabilenin dünyanın çeşitli yerlerine dağıtılarak yok edildiğini. Yehuda krallığının ise ileride Romalılar tarafından yıkılarak sürgün edildiğini…     

*Senede 248 kere Sefer Tora’ların çıkarıldığını ve bu şekilde 248 uzvumuza sağlık geldiğini…

Cevap ve yorumlarınız için e-posta adresim hessiennekavi@gmail.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün