Eyvah Federaller

Federal Reserve varlık azaltım ve faiz artırım tartışma sezonunun başladığını daha önce yazmıştık. Nur topu gibi bu sefer bol enflasyonlu önümüzde bir iki sene var artık.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
30 Haziran 2021 Çarşamba

Never Ending Story gibi filmi izlemeye devam edeceğiz ve 1993 tarihli Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filmi gibi 1993 kere daha muhtemelen farklı kanal, köşe, sayfa ve sosyal medya mecralarında FED yorumları dinlemeye devam edeceğiz. 2013-2016 sonu arasında FED varlık azaltacak mı, azaltacaksa ne zaman başlayacak, başladığında ne kadar yapacak, yaptığında ne zaman tamamlayacak, tamamlayınca faiz arttıracak mı, faiz arttırırsa kaç puan arttıracak, arttırırsa yılda kaç kere arttıracak, arttırmaya ne zaman son verecek, 2017 sonrasında pandemiye kadar da bunları konuşmuştu piyasalar, ekranlar, köşeler, yorumcular.

Dolar Likiditesi Bitiyor Mu?

2008 Lehman Biraderler krizinden sonra FED piyasalardaki sıkışmayı açmak için bilançosunu yaklaşık 800 milyar dolardan varlık alımları ile 4,5 trilyon dolara kadar arttırmıştı. Quantitative Easing, Taper Tantrum, TWIST gibi kavramlarla o zamanlar tanışmıştık. FED başta Fannie Mae, Ginnie Mae, Freddie Mac mortgage senetlerini ve ABD Hazinesi senetlerini varlık alımı yapıp bilançosuna koymuştu. Hala benzer bir varlık (?!) kompozisyonu var bilançosunda. 2019 yılına doğru varlık alımlarının azalması hızlanmış ve bilanço 3,7 trilyon dolara kadar hızla gerilemişti. Tivitçi Başkan Powell’a tivit atıyor “Sen bu işi bilmiyorsun galiba, bu kadar hızlı faiz arttırılmaz, bilanço daraltılmaz” diyordu, “hele 2020 seçimlerine giderken bak yanlış yapıyorsun” diyordu. Nitekim Eylül 2019’da bir anda ABD Bankalararası Repo (Para) Piyasası karışıyor ve gecelik faizler bir anda 4-5 katına %10’lara çıkıyordu. Temmuz aylarında Trump’ın tivitlerine biz özgürüz, politika bağımsızlığı salvoları ile çıkış yapan Powell ve FED arkadaşları bir anda NY FED üzerinden piyasaları fonlama kararı alıyor ve bilançoyu Temmuz 2020’ye kadar tekrar genişletme kararı alıyordu. Büyük bir likidite krizi savuşturulmuş ve sonrasında ABD tarihinin en iyi ekonomik performansı gelmeye başlamıştı. İstihdam neredeyse tam seviyeye gelerek, işsizlik son 50 senenin en düşüğüne, büyüme, enflasyon, borsa endeksleri tarihi rekor ve en iyi seviyelerine gelmişti. Ve sonra Wuhan diye bir şehri tanıdık hep birlikte. Sonrası malum kapanan ekonomileri ayakta tutmak adına bu sefer sadece merkez bankaları değil hazineler de devreye girdi. ABD özelinde 4,2 trilyon dolarlık Hazine paketine, bugünlerde 1,2 trilyon dolarlık yeni altyapı yatırımları uzlaşısı da eklendi. Fakat daha önemlisi nedir biliyor musunuz, FED bilanço büyüklüğü şu anda 8,13 trilyon dolar, emisyon 1,3 trilyon dolarlardan 2,2 trilyon dolar seviyelerine gelmiş. Şimdi FED varlık alımını azaltsa ne olur, azaltmasa ne olur. Bilanço neredeyse son 13 senede 10 katına çıkmış. Velev ki yapmaya başladı, Hazine hala piyasaya para (basıp) sürüyor. Bilançoyu daraltsa da piyasada dolar likidite bitmiyor ki. Sanders baskılı söz verilen 1,8 trilyon dolarlık Biden öğrenci kredi affı (yapılandırması) daha bu sahnede yok bile.

O Zaman Bu Panik Niye?

Sorun bir kere artık algısal. Piyasalarda herkes kavramlara takılmış, şekil (usül) esasın önüne geçmiş. Dolar bitecek diye herkes panikte. Nedeni basit, borsa endekslerine su akıtmayacaklar, kripto paralardaki şişiklik sönmeye devam edecek, döviz borçlusu şirketler ve ülkeler zorlanacak, pandemiden daha tam çıkamamışken ekonomiler canlanamayacak, gibi gibi korkular öne çıkıyor. Aslında ortada bir Stockholm Sendromu olduğunun kimse farkında değil. Başta FED’in bizzat kendisi olmak üzere dolar likidite azaldığında neler olduğunun kimse farkında değil. Dolar likidite azalınca önce ABD piyasaları başta olmak üzere tüm dünya bir şeyleri bahane edip krize giriyor. Son 40 yıllık politika faiz artışları da bunu teyit ediyor. Ne zaman politika faizleri artmaya başlıyor arkasından bir küresel kriz ve sonrasında resesyon. E bunu tekrar etmeye gerek var mı? Likiditeyi arttırsa dert, arttırmayıp faiz arttırsa ayrı dert. Üstelik bu sefer sürekli, yüksek, kalıcı enflasyon da dert. Sonunda enflasyonu getirmeyi başardılar bu kadar helikopter para pompalamasından sonra. Fakat parayı çekelim yani parasal sıkılaştırma yapmamız lazım noktasında birisinin kötü haberi vermesi lazım. O da Şalom’da yine İstanbul Ekolüne kısmetmiş. Arz ve tedarik zincirlerindeki sorun maalesef devam edecek. Yani parasal sıkılaştırmaya da gitseniz dahi, birçok mal grubunda talep pandemi nedeni ile devam edeceğinden, arz bunları karşılamakta zorlanacağından enflasyon öyle hemen düzelmeyecek. Talebi de parasal sıkılaştırma ile azaltmanız pek kolay değil. İş dünyasının alışkanlıkları değişti bir kere. Evden çalışmanın işletme maliyetlerini düşürdüğünü gören patronlar bir kere plazalara dönmek istemiyor. Servis, öğle yemeği, internet, temizlik, elektrik, su, kira, ofis ekipmanı ve kırtasiye gibi daha birçok gideri bertaraf etmiş işletmeler bunları tekrar yüklenmek ister mi? İhtiyaçlar nedeni ile konut fiyatları, mobilya ve teknoloji ürün fiyatları uçmuşken, gıdada küresel sorun varken, sağlıkta başta aşı olmak üzere ihtiyaç devam edecekken enflasyonu kontrol edebileceğini düşünmek, hele ki Keynesyen politikalar izlenirken mümkün mü? Bir de para kanalını kesip dünyayı büyüme yönünde zora sokmanın anlamı var mı?

Siyah Giyen Adamlar

Küresel borçluluk şirketlerde, devletlerde uçup gitmişken, ABD dış ticaret açığı artarken, henüz küresel işsizlik dünyanın önünde yeni bir sorun olmamışken, kurumlar vergisini arttırmaya çalışmak, piyasaya sürülen başta dolarları azaltmak gerçekten çok doğru bir hareket olur. Pandemi gibi, mortgage krizi gibi yeni bir bahaneye de gerek kalmaz. Diyorlar ki Saint Louis FED başkanı Bullard faizleri erken arttırmalı demiş. Boston FED guvernörü varlık alımlarını azaltmak için 2022 uygun demiş. Yahu 12 FED’de her birinde dokuz direktör var. 108 adamın her biri bir gün yorum yapsa zaten 3,5 ay sürüyor. 12 FED başkanı, tepede yedi guvernöre iniyor. Bir de Yellen var, menajer futbolcu gibi Hazine Bakanı. Biz kimi dikkate alalım? Tabii ki önce Yellen. Malum hem FED’in hem Hazinenin başında. Sonra parayı veren düdüğü çalar. NY FED bilançosu konsolide FED bilançosu içinde açık ara birinci. Saint Louis sondan ikinci. Bir de bu başkanlardan hangisi FOMC yani açık piyasa komitesi asil üyesi. Mesela Boston ok ama Bullard değil. Yani her gördüğünüz siyah giyen adam uzaylı kovabilir diye düşünmeyin. Pentagon zaten topu taca attı. 144 UFO gözleminden sadece bir tanesi balon, diğerlerini açıklamak için daha fazla veri lazım dedi. Bu UFO’ların her türlü cisim olabileceğini söyleyerek ulusal tehdit diye adlarına UAP dedi. Yani bilinmeyen hava fenomenleri dedi özetle. Biz buradan insanlığa açıklayalım. Kedidir kedi veya FED’dir o. Son 13 yıldır sürekli bir tanımlanamaz para politikası izleyip duruyor.

Swap Harici Net Rezervi Bulduk

Sürekli doğalgaz keşfedecek değiliz ya. Sosyal medyada konu uzmanı, yorumcu, ekonomist, eski bankacı, eski bürokrat, eski gazeteci birçok isim son bir yıldır ekonomi literatürüne büyük keşiflerle katkılar koyuyorlar. Son moda swap harici net rezerv. Efendim, bizim merkezin swap anlaşmalarını düşünce rezervlerimiz negatifmiş. Varlıklardan yükümlülükler çıkınca üzerine de swapları koyunca Gaia gibiymiş. Yahu girin bakın BDDK’nın bankacılık sektörü bilanço verilerine. Eğer mantık buysa bizim bankaların mevduat yükümlülükleri üzerine koy gayrinakdi swaplarını, karşılığında NPL veya sorunlu kredileri, düş kredi alacaklarını ve hazır değerleri. Bitmişiz kimsenin haberi yok. Koca Basel Komitesinin Cooke Rasyosu (sermaye yeterliliği rasyosu) filan hak getire. Kabulün iki katı seviyede olan bankacılık sektörümüzün sermaye yeterliliğini bu arkadaşların mantığına göre hesaplarsak, kapatalım gitsin o Uluslararası Ödemeler Bankasını (merkez bankalarının bankası) ve altındaki komiteleri başta Basel Komitesi olmak üzere. Üstelik hem akademik literatürde, hem merkez bankaların makalelerinde, hem de IMF dokümanlarında swapla rezerv birikimi resmi bir kabul ve tanımken, bizimkiler bunlara rağmen bu rezervi keşfettiler. Ben olsam ekonomi Nobel ödülünü bu sene bu söylem ve eylemde olan bu arkadaşlardan birine hatta hepsine verirdim, Nobel tarihine geçerdi. Davranışsal finans kadar kıymetli bir buluş olur çünkü önermeleri doğruysa. Davranışsal finans derken, Ayşe Teyze’yi yıllarca cari açık köşe yazıları ile korkutmak gibi bu literatür dışı tanımlarla korkutunca, haliyle federallerden fellik fellik kaçmak yerine bizim hanehalkı koştur koştur federallere teslim oluyor, döviz tevdiat hesapları olmuş 230 milyar dolar, bir türlü aşağıya inmiyor. Üstelik literatürde bir diğer genel kabulde fazla rezerv maliyetlidir derken ve brüt rezervlerin belli kabul görmüş oranlarla bizim özelimizde kağıt üzerinde yeterli olmasına rağmen. Yani sorun rakamsal değil daha çok algısal. Üstelik literatür pandemi döneminde dolar likidite ve rezerv ihtiyacı için ABD FED’in bir sürü merkez bankası ile swap anlaşması yapması ile ilgili makale doluyken. Ha bunu deyince iyi de biz İcibi (ECB) ile veya FED ile swap yapmıyoruz ki diyenler de var. Malezya merkez bankası ile incik boncuk karşılığı swap yapıyorsak bunu kaçırmamamız lazım. Tarihte bir ilk olur çünkü. Aslında literatürde bu da var. İkinci Dünya Savaşı döneminde borç karşılığında barter yapmışız, yani döviz yok, mala karşılık mal demişiz. Özetle, Dünya Altın Konseyinin verileri ve Google Akademik orada. İsteyen gider bakar. Dolar tahvillerin yerine konulan altınlar ile dünyada altın rezervi olan 11. ülke konumuna çıktık. Hem diyorlar ki merkez bankası bağımsız değil hem de finansal bağımsızlık adına dolar tahvilden çıkıp altına dönünce diyorlar ki döviz rezervi yeterli değil. Bir karar verseniz de Ayşe Teyze de artık bir rahatlasa. Düşünsenize ABD tahvillerini FED alıyor, kasada para yok, o olmayan varlık karşılığında swap yapıyor, o normal ve hatta alacaklı diye iyi bir şey, çünkü aynı düz mantıkla o pozitif rezerv gibi, siz kendi TL’niz karşılığında swap yapınca o anormal. Üstelik sizin TL’nizin neredeyse yarısı altına karşılık çıkmış piyasaya. Bu argümana cevap hemen geliyor tabii. Ama o rezerv para, tüm dünya onu istiyor, kabul ediyor. E işte zaten FED o yüzden bilançoyu on katına çıkardı. Şimdi bunu azaltıp kendi ekmeğine yağ sürmekten vazgeçecek mi diyorsunuz? Artık bir karar verseniz de, biz de açıklamaya çalışarak yorulmasak. Ayşe Teyze sakince, doğru bilgi ile kendi yolunu bulsa.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün