Cannes´ın ağır topları

Cannes Film Festivali 6-17 Temmuz arasında gerçekleşecek.

Sanat
16 Haziran 2021 Çarşamba

Geçen yıl pandemi sebebiyle yapılamayan Cannes Film Festivali bu yıl, tarihinde ilk kez temmuz ayında gerçekleşecek.

Cannes’a yapılan 2000 müracaat arasından seçilen 61 film resmi seçkide yer aldı. Ana yarışmada evvelce Altın Palmiye kazanan üç yönetmen, ‘Çifte Altın Palmiyeli Yönetmenler Kulübü’ne girme şansına sahip. ‘Anette’ müzikali ile başlayacak festivalin Açılış Galasında Jodie Foster ‘Onursal Altın Palmiye Ödülü’ ile taçlandırılacak.

Geçen yıl pandemi sebebiyle yapılamayan Cannes Film Festivali bu yıl tarihinde ilk kez temmuz ayında gerçekleşecek. Diğer uluslararası festivallerin aksine çevrimiçi-online formülünü reddeden Cannes yönetimi, bu yıl festivallerin fiziksel olarak yapılması gerektiği ısrarını sürdürdü. Cannes’da filmlerinin gösterilmesi için yapılan 2000 müracaattan 61 film resmi seçkide yer alma hakkını kazandı.

Festival Başkanı Pierre Lescure ile Sanat Yönetmeni Thierry Frémaux, 3 Haziran’da yaptıkları basın konferansında, ana yarışma, Belirli Bir Bakış bölümü ve özel seanslarda gösterilecek filmleri ilan ettiler. Festivalsiz geçen bir yılı telafi etme iddiasındaki Cannes Organizasyon Komitesi, bu yılki seçkilerine geçen yıl ‘Cannes etiketi’ taşıyan bazı filmleri dâhil etti. İsrailli Nir Bergman’ın ‘Here We Are’ ve Dani Rosenberg’in ‘The Death of Cinema and My Father Too’su gibi.

Geçen yıl pandemi sebebiyle düzenlenemeyen Cannes Film Festivali’ne sadık kalarak filmlerini bir yıl bekletip 2021 seçkisine saklayan sadık yönetmenler de var. Bunların başında yönetmen Wes Anderson geliyor. Çizgi dışı görsel ve anlatı tarzı fantezi filmleriyle tanınan Amerikan yönetmen, son filmi ‘The French Dispatch’ ile bir aşk mektubu yazıyor. Bu mektubun muhatapları hayali bir Fransız şehrinde çalışan, ‘The French Dispatch Magazine’ adlı Amerikan gazetesinin muhabirleri.

İkinci Altın Palmiye peşinde

Cannes’a her yıl 1800 civarında film müracaat eder. Bu yıl rekor sayıda, 2000 müracaat oldu. Bunların arasında evvelce Cannes’da Altın Palmiye kazanan üç isim var. Ana yarışmada filmleri bulunan İtalyan Nanni Moretti, Fransız Jacques Audiard ve Tayvanlı Apichatpong Weerasethakul, Cannes Film Festivalleri tarihindeki ‘Çifte Altın Palmiyeliler Kulübü’nün yeni üyesi olmaya çalışacaklar.

Apichatpong Weerasethakul

İki Altın Palmiye sahibi sekiz yönetmen, Amerikalı Francis Ford Coppola, Belçikalı Dardenne Kardeşler, İngiliz Ken Loach, İsveçli Alf Sjöberg, Japon Shohei İmamura, Avusturyalı Michael Haneke, Sırp Emir Kusturica ve Danimarkalı Bille August.

Bir ailedeki kaybın ardından yaşanan travmayı işleyen filmler arasında sinema tarihinin en etkileyici yapıtı ‘Oğul Odası/La Stanza Del Figlio’nun (2001) yaratıcısı Nanni Moretti, ‘Üç Hikâye/Tre Piani’ ile Cannes’da altıncı kez yarışmaya girecek. Altın Palmiyeli İtalyan usta 1994’te ‘Sevgili Günlük/Caro Diario’ ile Cannes’dan En İyi Mizansen Ödülü ile ayrılmıştı. Aynı semtte oturan üç burjuva ailenin öyküsünü anlatan ‘Tre Piani’de Moretti, ustası olduğu toplumsal sorunları işlemeyi sürdürerek burjuva eleştirisine soyunacak.

2009’da ‘Yeraltı Peygamberi/La Prophete’ ile ikincilik ödülü Jüri Büyük Ödülüne kaydırılan Fransız yönetmen Jacques Audiard hak ettiği Altın Palmiye’yi 2015’te ‘Deephan’ ile almıştı. Audiard, Cannes’a bu altıncı gelişinde ‘Paris 13th. District (Les Olympiades)’ adlı dram filmiyle yarışacak. Senaryo yazılımında kendisine iki yıl önce Cannes’da ‘Portrait De La Jeune Fille En Feu’ ile En İyi Senaryo Ödülünü kazanan Céline Sciamma destek veriyor.

Tayland sinemasının en önemli ismi Apichatpong Weerasetakul’un 2010’da ‘Oncle Boonmee, Who Can Recall Past Lives/Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor’ adlı fantastik filmiyle en büyük ödülü kazanması, bu festival tarihinin en şaşırtıcı ve sürpriz Altın Palmiyesi olmuştu. Taylandlı usta bu yıl ‘Memoria’ ile ana yarışmada yer alacak. Konusu Kolombiya’da geçen filmin başrolünde Tilda Swinton var.

Dört kadın yönetmen

Ana yarışmadaki 24 filmin yönetmenleri arasında dört kadın yönetmen var. Bu sayı ana yarışma için bir rekor sayılıyor. Üç Fransız kadın yönetmenden Mia Hansen- Love (diğerleri Catherine Corsini ile Julia Ducournau) ‘Bergman Island’ adlı filminde ünlü İsveçli yönetmen İngmar Bergman’ın yaşadığı Faro adasına giden bir çifti merkezine alıyor.

Bir önceki filmi ‘Body And Soul’ ile Berlin’de Altın Ayı kazanan Macar yönetmen İdiko Enyedi, Cannes’da ilk kez ‘The Story Of My Wife’ ile yer alacak. ‘Summertime’dan tanıdığımız Fransız yönetmen Catherine Corsini, ‘La Répétition’dan 20 yıl sonra Cannes ana yarışmasında yer alacak. Filmi ‘La Fracture’, konusu bir hastanede geçen bir sosyal dram.

Ana yarışmada İdiko Enyedi’nin dışında Altın Ayı Ödülü kazanan iki yönetmen var; İsrailli Nadav Lapid (‘Synonymes’-2019) ve İranlı Asghar Farhadi (‘Bir Ayrılık’-2011), Berlin’den iki ödülü olan (‘İsle of Dogs’- Gümüş Ayı-2018 ve ‘The Grand Budapest Hotel’-Jüri Büyük Ödülü-2014). Wes Anderson bu yıl Cannes’da ‘The French Displatch’ ile yarışacak.

Orta kuşak Fransız sinemasının prestijli filmi François Ozon ‘Jeune Et Jolie’ ve ‘L’Amant Double’dan sonra Cannes ana yarışmasında ‘Tout S’Est Bien Passé’ adlı filmiyle yer alacak. Geçen yıl Ozon’un resmi seçkide yer alan ‘Cannes etiketli’ filmi eşcinsel bir ilişkiyi anlatan ’85 Yazı/L’Ete’ 85’ iyi eleştiriler almayan sönük bir filmdi. ‘Tout S’Est Bien Passé’de 85 yaşındaki felçli babasının kendisinden hayatına son vermesini istediği genç kadını Sophie Marceau canlandırıyor.

Ana yarışmanın ağır toplarından biri İran sinemasının yaşayan en ünlü ismi olan Asghar Farhadi, İranlı oyunculara yer verdiği ‘Kahraman/A Hero’ adlı dram filmiyle Cannes’a üçüncü gelişinde ödül listesine girmeye çalışacak. Farhadi, Cannes’a ilk gelişinde ‘Geçmiş/Le Passé (2013) ile Bénérice Béjo’ya En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü kazandırmıştı. Altın Ayı, Yabancı Dilde En İyi Film Oscar ödülü, En İyi Orijinal Senaryo Oscar’ı sahibi ‘Bir Ayrılık’tan (2011) sonra İranlı usta aile bağları, ahlaki değerler, gelenekler gibi temaları yeni filminde işlemeyi sürdürecek.

Jodie Foster’e Onursal Altın Palmiye

Açılış Galasının özel konuğu Jodie Foster’a Cannes Film Festivali Onursal Altın Palmiye Ödülü’nü sunacak. Jeanne Moreau, Alain Delon, Jean-Paul Belmondo, Bernardo Bertolucci, Jane Fonda, Jean-Pierre Léaud, Agnes Varda, Manoel de Oliveira’dan sonra Jodie Foster Onursal Altın Palmiye Ödülüyle taçlandırılan dokuzuncu sanatçı olacak. “Auteur filmleri lanse etmesiyle ünlü Cannes Film Festivali hayatımı değiştirdiği için ben Cannes’a çok şey borçluyum” diyen Jodie Foster henüz 13 yaşındayken Festival Sarayının kırmızı halı kaplı merdivenlerinden geçmişti.

Martin Scorsese’nin ‘Taxi Driver/Taksi Şoförü’nde (1976) çocuk yaşta bir fahişeyi canlandıran Jodie Foster’in, filmin basın konferansında mükemmel Fransızcasıyla basının sorularını yanıtlamasına tanık olmuştum. Masadaki Robert de Niro, Harvey Keitel gibi deneyimli oyuncular kendisini sempatiyle dinliyorlardı. Oyuncu olarak 50. Yönetmen olarak dördüncü uzun metrajlı filmi olan Amerikalı aktris ‘Kuzuların Sessizliği/The Silence of The Lambs’ (1991) ve ‘Sanık/The Accused’ (1988) filmleriyle iki kez Oscar Ödülü kazandı.

Cannes’ın beni onurlandırmasının gururunu taşıyorum. Cannes Festivali’nin Açılış Galasında yeni nesil sinemacılarına mütevazı birkaç öğütte bulunma ve bazı tecrübelerimi aktarma fırsatını bulacağım için mutluyum” diyen Jodie Foster evvelce Cannes’a oyuncu ve yönetmen olarak yer aldığı yedi filmle katılmıştı.

74. Cannes Film Festivali’nin açılışını Leos Caras’ın ‘Anette’i yapacak. Cannes’a son kez dokuz yıl önce ‘Holly Motors’ (2012) ile gelen Fransız yönetmen, ilk uzun metrajlı filmi ‘Boys Meet Girls’ (1984) ile geldiği Cannes’dan ödülle ayrılmıştı. Bu filmin başrolünde fetiş oyuncusu Denis Lavant vardı. Başyapıtı sayılan ‘Köprü Üstü Âşıkları/Les Amants Du Pont Neuf’ten (1991) bir önceki filmi ‘Holly Motors’a kadar Lavant’tan vazgeçmeyen Leos Caras ‘Anette’te Adam Driver ve Marion Cotillard gibi iki uluslararası stara başrollerinde yer verdi.

Los Angeles’te geçen konusuyla film bir stand-up komedyeniyle bir opera şarkıcısının kızları Anette’in doğumundan sonra yaşadıklarına odaklanıyor. Bu müzikal filmde iki sanatçı da kendi şarkılarını söylüyorlar. Marion Cotillard trajik şarkıcı Edith Piaf’ı canlandırdığı ‘Kaldırım Serçesi/La Vie En Rose’ (2007) ile En İyi Kadın Oyuncu Oscar Ödülü’nün sahibi olmuştu.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün