Barbaros’un sesi Boğaz’da yankılanıyor…

Güçlü sesi, geniş repertuarı ve başarılı sahne performanslarıyla müzikseverlerin beğenisini kazanan Barbaros, ülkemizin uluslararası kariyere sahip en büyük isimlerinden Dario Moreno’nun şarkılarından oluşan senfonik bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bunun yanı sıra sanatçı, önümüzdeki günlerde Barış Manço’nun ‘Evelallah’ şarkısını yeniden yorumladığı single’ını da müzikseverlerle buluşturmak üzere çalışmalarını sürdürüyor.

Röportaj
18 Kasım 2020 Çarşamba

Hakan Akoğlu

Bariton sesiyle izleyenleri büyüleyen ve topladığı alkışı sonuna kadar hak eden Barbaros (Büyükakkan), İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Şan Bölümü mezunu. Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Yunancaya ek olarak Portekizce, İspanyolca, Arapça, Rusça şarkılardan oluşan bir repertuar seslendiren sanatçı, özellikle salgın döneminde Instagram canlı yayınlarında ağırladığı Cecilia Krull, The Weather Girls, Viktor Lazlo, Pumeza Matshikiza, Lena Kovacevic, The Puppini Sisters, IMA, Arunaja, Stan Antipariotis, Dulce Pontes ve Omar Kamal gibi dünyaca ünlü isimlerle izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı.

Canlı müzik deyince akla gelen isimlerden biri olan Barbaros, karantina sürecinde çıkardığı Soner Arıca’nın ‘Derbeder’ adlı şarkısına cover yaparak müzikseverlerle buluşturdu. Şimdi de Barış Manço’nun unutulmaz şarkısı ‘Evelallah’la müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Şarkıyı Volga Tamöz aranje etti.

Barbaros’la son çalışmalarını, müzikal kariyerini ve kasım ayı boyunca her hafta dinleyicileri ile buluşacağı Four Seasons Hotel Bosphorus Aqua konserlerini konuştuk.

Önümüzdeki günlerde Barış Manço’nun ‘Evelallah’ şarkısını yayınlayacaksınız. Manço gibi isimlerin yaptığı müzikle bugünün müziği arasındaki en büyük ayrım ne?

Barış Manço öylesine büyük bir isim ki, bence onu özel kılan en özel şey tüm nesiller için geçerli sözler söylemiş, şarkılar yapmış olması. Çocukken babamın beni götürdüğü ilk konser Barış Manço konseriydi. Şu an kızım da Barış Manço’dan şarkılar söylüyor. Zamanın ötesinde eserler ortaya koymuş bir sanatçı. Günümüzde yapılan pop müzik hızlı üretiliyor ve tüketiliyor, dolayısıyla o dönemin şarkıları gibi iz bırakan şarkılar çok fazla çıkmıyor. Elbette dijital dünyanın getirdikleriyle şu anki nesil daha çok şey öğrenecek, her şeye daha kolay ulaşacak ancak bu dünyanın getirdikleriyle bizden çaldıklarını teraziye koyarsak hangisi daha ağır basar, çok emin değilim açıkçası.

Salgın ile sizin hayatınızda neler değişti? Bu süreçte bir şarkıcı olarak nelere dikkat ediyorsunuz?

Sürecin en başında herkes gibi ben de şaşkınlık yaşadım. Bu kadar uzun süreceğini hiç düşünmemiştim. Birçok konser iptal edildi, ertelendi. Bizler de herkes gibi bozulan düzen içinde tekrar düzen almaya çalıştık. Ancak bir süre sonra müziği insanlara farklı kanallarla da sunmaya başladığım için rahatladım. ‘Derbeder’ şarkısını karantina döneminde yayınladım. Instagram programlarına başladım. Odağımı salgından ziyade müzikle ilgili neler yapabilirim düşüncesine kaydırdım. Şimdi belirlenen şartlar altında, salgın etkisiyle arada sekteye uğradığımız zamanlar olsa da tekrar sahnede şarkı söyleyip dinleyici ile bire bir buluşabiliyoruz.

Sahne üzerinde klasik, caz, pop gibi birçok türün sesisiniz. Şu ana kadar yer aldığınız projelerde sizin için en özel olanlar hangileri?

Yakın zamanda Sabri Tuluğ Tırpan ile birlikte Bodrum Caz Festivalinde ‘A Touch of Jazz’ projesi ile sahne aldık. Projeye hazırlanırken Randy Esen ile birlikte çalıştım o süreçte yorumculukla ilgili çok şey gözlemleme fırsatım oldu. Yine yakın zamanda çok sevdiğim dostum, dünyaca ünlü opera sanatçısı Burak Bilgili ve Nemeth Quartet ile klasik repertuardan oluşan bir proje üzerinde çalışmaya başladık. Oynadığım müzikaller, Özcan Deniz’le, senfoni orkestrası eşliğinde Caruso söylemem, Sertab Erener ile Zorlu’da Phantom of the Opera’dan düetler yapmam, Ferhat Göçer, Alessandro Safina gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşmak, Ajda Pekkan gibi bir efsanenin beni sunarken söylediği övgü dolu sözler şu an ilk aklıma gelen ve unutamayacağım anlar.

Hayatınızın müzikal olarak dönüm noktası nedir?

Müzikal kariyerime çok büyük katkıları olan sevgili Sinan Ufuk Nergis ve Pasion Turca ile yolumun kesişmesi diyebilirim. Bana dünyaca ünlü birçok sanatçının ve projenin kapısını araladı. Kapasitenizi iyi analiz eden, bunu geliştiren ve belki farkında bile olmadığınız müzikal taraflarınızı ortaya çıkaran biriyle çalışmak çok büyük bir şans.

Derbeder şarkısını karantina sürecinde yayınladınız. Sizce bu süreç bizlere neler öğretti?

 

Sağlığımızın ne kadar değerli olduğunu ve en zor zamanlarda bile umudumuzu kaybetmemeyi öğretti bence. Olumsuz senaryolara saplanıp kalmak yerine içinde bulunduğumuz şartlarda neler yapabilirizi düşünmek gerekiyor.

2020 bitmeden ufukta yeni projeler var mı?

Kasım ayı boyunca her çarşamba Four Seasons Hotel Bosphorus’ta dinleyicilere dünya müziği repertuarından oluşan bir konser serisi hazırladım. Yakın zamanda da umarım 2020 bitmeden, ülkemizin uluslararası kariyere sahip en büyük isimlerinden Dario Moreno’nun şarkılarından oluşan senfonik bir projeyi hayata geçirmek istiyorum. Tabi bunun dışında önümüzdeki günlerde Barış Manço’nun ‘Evelallah’ şarkısını dinleyicilerimle buluşturmayı hedefliyorum.

 

 

 

 

 


Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün