Tazria – Roş Hodeş – Şabat Ahodeş: KÖTÜ SÖZLER

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
30 Mart 2022 Çarşamba

Tazria peraşası başkaları hakkında konuşanların bir başka deyişle ‘laşon ara’ yapanların yakalandıkları ‘tsaraat’ hastalığından detaylı bir şekilde söz eder. Tsaraat hastalığına yakalanan kişi karantinaya alınır ve kampı terk etmesi istenir. İyileşene ve gerekli korban ritüelini tamamlayana kadar da kampa dönemez. Bu süre içinde de ‘tame / saf olmayan’ bir konumda kalmak durumundadır. Tora evinden karantinaya doğru giden kişinin yolda giderken ‘tame – tame’ diye bağırdığını yazar. Bu doğal bir davranıştır. Tame konumunda olan bir kişinin kendilerinin de etkilenmemeleri için bu şekilde bir uyarı halinde bulunmaları şaşırtıcı değildir. 

Rabiler bu çağrıyı daha farklı bir şekilde değerlendirirler. Çağrıda Tsaraat hastalığına yakalanmış bu kişinin aslında etraftan kendisi için dua etmeleri ricası vardır. Hasta olan kişi, kişilerden kendi için dua etmelerini ve bir an evvel iyileşerek kampa dönebilmesini kolaylaştırmalarını istemektedir.

Rabiler kişinin kendisi için dua etmesinin esas olduğunu ve başkalarının dualarından daha etkili olduğunu belirtirken Tsaraat olmuş kişinin bu isteğinin nedeni Rabileri meşgul etmektedir.

Hafets Hayim adı ile bilinen ve ‘laşon ara’ ve zararları konusunda muhteşem bir esere imza atmış olan Rav Yisrael Meir Kagan, Tsaraat hastalığına yakalanmış olanların dualarının kabul edilemeyeceğini öğretir. Diğer insanlar hakkında alaycı bir şekilde konuşarak ve dedikodulara düşkünlükle ağzını konuşma günahlarıyla kirleten kişi Tefila'nın gücünü kaybeder. Böyle bir ağızdan gelen dualar lekelenir ve bozulur; istenen etkiyi elde etmeleri mümkün değildir.  Bu nedenle, Metsora’nın yani hasta kişinin, günahkâr eğilimini düzeltebilmesi ve tövbe edinceye kadar başkalarından onun adına dua etmesini istemekten başka seçeneği yoktur. Bu gerçekleştikten sonra duaların kabul görmesi için gerekli olan ağız saflığını ancak geri kazanacaktır. Yom Kipur’a, aldığımız tüm yeminlerimizi resmen iptal ettiğimiz ‘Kal Nidre’ ile başlamamızın nedeni de budur. Yom Kipur'da affedilmek için dua etmeden önce duaların çıkacağı yeri yani ağzımızı saflaştırmak için bir adım atmamız gerekir. İlk olarak affedilmesi gerekenler, konuşma ile ilgili olan günahlardır. Yoksa saf olmayan bir ağızla gerçekleştirilmeye çalışılan dualar beyhudedir. Ağzımız ‘laşon ara’ dediğimiz günahtan temizlenmedikçe dualarımız etkisizdir.

Bir dedikoducu sadece bahsettiği insanları incitmez; kendine de zarar verir. Hepimizin zor zamanları, kaygıları sorunları vardır. Hepimizin birçok durumda Tanrı’dan yardıma ihtiyacı vardır. Bu yardımı istemenin de en etkili yolu kuşkusuz dua etmektir. Hiç kimse ağzının saflığını kirleterek duanın gücünü kaybetmeyi göze alamaz. Dualarımızın arzulanan etkiye sahip olması ve doğrudan Tanrı tarafından sevgiyle ve istekle kabul edilecekleri mekâna ilerleyebilmesi için ağzımızı günahtan uzak tutmamız gerekir.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün