Yeryüzündeki en mutlu insan

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
31 Aralık 2019 Salı

Miladi yılın ilk yazısını hepimize yol gösterici olacağını düşündüğüm, yeryüzündeki en mutlu insana ayırdım.

İnternet’te bir konu araştırırken tesadüf eseri küçük bir resim dikkatimi çekti. Kalabalık bir salonda, elinde mikrofon, mavi takım elbiseli, beyaz saçlı, ilerlemiş yaşına rağmen konuşmasını ayakta sürdüren bir bey… Alt yazıda TEDx Sydney’in davetli konuşmacısı, Holokost kurtulanı Eddie Jaku, diye belirtilmişti. Alt alta sıralanmış videoları bir bir dinledim. Önerim, sizin de aynısını yapmanız. Gördüğünüz kişiyi ve anlattıklarını kolay kolay unutacağınızı sanmıyorum.

↔↔↔ 

Eddie Jaku, 69 yıldır Sydney’de yaşıyor. O, bir Holokost kurtulanı. Yaşadıklarına tezatla, çağrılı olduğu gece yaptığı konuşmanın başlığı, ‘Nasıl Mutlu Bir İnsan Olunur?’du.

Eddie Jaku, Almanya’da doğdu. Kalabalık, mutlu bir ailede büyüdü. İyi bir eğitim aldı. Ülkesiyle gurur duyuyordu. Önce bir Alman, sonra bir Yahudi’ydi. Ta ki Naziler gelip onu götürene kadar… İkinci Dünya Savaşı’nda Buchenwald’de başlayıp, Auschwitz’de devam eden süreç için, ‘Her gün ölümü yaşadım’ diyor Eddie.

Aileden sadece babası sağ kaldı. Amerikalılar tarafından kurtarıldığı zaman, hayatta kalmayı başardığı için, bundan böyle hep gülümseyeceğine dair kendisine söz verdi.

↔↔↔ 

Zaman içinde kendi gibi bir Holokost kurtulanı eşi Flore’la evlendi. Çocukları, torunları ve torun çocukları ile yeniden mutlu, büyük bir aile oldular.

“Mutluluk havadan inmez; Onu avuçlarının içi ile yakalamalısın” diye vurguluyor Jaku. Ve hayatta en önemli iki unsurun; aile ile arkadaşlar olduğunu tekrarlıyor. “Kamplardayken iki arkadaşımla beraber, birbirimize destek vermeseydik, oradan sağ çıkamazdım. Birlikteyken güçlüyüz. Tek başımıza hiçbir şey değiliz. Bu nedenledir ki dostluk/arkadaşlık hayatın çok önemli bir perspektifidir.”

↔↔↔ 

1992’de kendi gibi yedi arkadaşıyla Sydney Yahudi Müzesini kurdu. Yükselen antisemitizm onu ürkütüyordu. Müze, insanları bilinçlendirmek, eğitmek için bir araçtı. Zaten yıllardır okullara gidip Holokost’u unutmamak/unutturmamak için sürekli konuşmalar yapıyordu.

Eddie Jaku, bugün 99 yaşında. Yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmuyor. Hâlâ sosyal yaşamın içinde, hâlâ 73 yıllık eşi Flore’a takılıyor. “Evlilik bir dengedir. Her şey düz çizgide gitmez. İnişler ve çıkışlar olur. Önemli olan biri bağırdığında, diğeri susmasını bilmeli. Gençler şimdi çok sabırsız. Hep bir yerlere koşuyorlar,” derken gülmeyi de ihmal etmiyordu.

↔↔↔ 

Asıl adı Abraham Jakubowicz olan Eddie Jaku’nun Sydney’deki oditoryumda yaptığı konuşma belki hepimize bir hatırlatma niteliğinde.

“Asla unutamam, asla affedemem. Ama nefret etmiyorum. Nefret öyle bulaşıcı bir hastalık ki önce düşmanını yok eder, ve bu süreçte sen için için yok olursun.”

Sonra da elinde mikrofon, dinleyicilere doğru ilerleyerek, “Yarının ne getireceğini bilmiyoruz. Onun için bugünün her anını doya doya yaşayın” sözlerini salondaki herkes ayakta alkışlıyordu.

Teşekkürler Eddie Jaku…

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün