Madam Sofia

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
2 Ekim 2019 Çarşamba

Mevsim sonu bütün yaz boyunca bakıp da göremediklerimizi fark etmek için güzel bir fırsat.

Büyükada İskele çıkışından sağa döndüğünüzde köşe yapan bir otel yer alır. Ana kapısının tam yanında bombe iki kırmızı tentesi olan bir cafe vardır. Mekân önceleri bir kahve zincirine aitti. Şimdi ise adı, ‘Madam Sofia’. Personelin ilgisinden, kahvenin lezzetine kadar zarif bir dokunuşun izlerini yansıtıyor. Girişteki masada tüm gazeteleri bulabileceğiniz tek cafe. İşletmesi tüm Adalıların ‘Bebeka’ lakabıyla tanıdıkları Sevinç Alpaslan’ın. Cafe’nin adı Bebeka’nın annesinin adını yaşatıyor. Hafta sonunda kahve içmek için içeri girdiğimde, bütün yaz farkına varmadığım, duvardaki panoyu gördüm. Üzerinde Madam Sofia’nın resmi, onun üstünde de zamanın Büyükada’sını anlatan satırlar yazılıydı. İşte birkaç alıntı, “Ben Madam Sofia: Yolun düşmüşse Ada’ya, tam da bu yazının önünde duruyorsan eğer, Tanrı tanışmamızı istemiş derim ben… Hangi dilde ve dinde olduğunun önemi olmadığı bir yerdesin…”  

… “Ada sahilinde yürü uzun uzun. Kayalara otur, sonra yanan ışıkları seyret ve hayal kurmaktan sakın vazgeçme.” 

… “Ada’da yaşadım, doğdum ve gittim. Karşı kıyıyı hiç merak etmedim. Anladıklarım bana yetti. Dilerim sen çok mutlu ol çocuk…”

Ada’ya giderseniz Madam Sofia’nın cafe’sindeki panoya mutlaka bir göz atın.

↔↔↔

21 Eylül’de Büyükada Anadolu Kulübünde ‘Prens Adalarında Levanten Yaşam Tarzı’ başlıklı bir konferans düzenlendi. Yaklaşık iki yüz kişinin katıldığı oturumda eğitim, kültür, mimari gibi konularda Adalar’ın ne kadar önemli olduğu anlatıldı. Aynı gün konusunda uzman altı kişinin yanı sıra Anadolu Kulübü adına Silvyo Ovadya ile Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de birer konuşma yaptı.

Ardından rehber eşliğinde Büyükada’daki Levanten konakları ile Lucien Arkas’ın bizzat ev sahipliği yaptığı Con Paşa Köşküne kadar bir gezi düzenlendi. Konferans Vatikan Yazlık Rezidansında (Papa Roncalli Villası) verilen bir kokteyl ile sona erdi.

↔↔↔

Bienal’le eşzamanda düzenlenen farklı sergiler olaya bir başka boyut kazandırıyor.

Büyükada vapur iskelesinin yolcu girişi bölümünde 20 Kasım’a kadar sürecek bir sergi açıldı.

‘1885-1920 Arası ‘Sébah ve Joaillier’in Fotoğraflarıyla Adalar.’

Sergi, Levanten Kültürü Mirası Vakfı, Adalar Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Dünya Mirası Adalar’ın girişimi ile gerçekleşti.

Fotoğrafların ağırlıklı bölümü Büyükada ve Burgaz’dan koleksiyon, Joaillier Ailesinin beşinci kuşaktan Fabrizio Casaretto’nun arşivinden alındı.

Sonbaharda Ada’da sadece yapraklar dökülmüyor; yeşeren güzellikler de var, keyfini çıkarın.

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün