Kaçınılmaz sona doğru…

Alber NASİ Köşe Yazısı
2 Ekim 2019 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta ABD-Çin ticaret savaşını, Suudi Arabistan-İran sıcak savaş tartışmalarını veya İsrail’de tekrarlanan seçimler ertesinde kurulamayan hükümeti gölgede bırakacak iki önemli olay gerçekleşti. Birincisi dünyanın ilk seyahat acentesi Thomas Cook’un 2,2 milyar dolar borçla iflas etmesi, ikincisi ise Greta Thunberg’in BM Genel Kurulunda küresel ısınmaya dikkat çeken çarpıcı konuşması.

Thomas Cook’un iflası alışılagelmiş ticaret sisteminin artık işe yaramadığını ve özellikle son on senede yaratılan algının artık geçerliliğini kaybediyor olduğunu göstermesi açısından dikkat çekici. Avrupa ve ABD’ye göz attığımızda, çok büyük ve çok borçlu işletmelerin devlet eliyle ayakta tutulması döneminin yavaş yavaş kapandığını görebiliyoruz. Gerçek ticari faaliyetiyle kâr edip, borcunu ve borcunun faizini ödeyemeyen şirketler için yolun sonu yaklaştı.

2008 sonrasında ekonomiyi kurtarmak adına, öncelikle istihdam sonrasında ise sistem sorunu kaygılarıyla bu tip şirketlerden gereğinden fazlası, gerek siyasi otorite, gerek piyasa tarafından kurtarıldı. Ancak anlaşıldığı kadarıyla sadece iyi bir fikir üzerine kurulan veya eski ve ünlü bir marka üzerinde oturması sebebiyle desteklenen bu tip şirketler artık daha fazla su üstünde yüzdürülmeyecek.

Thomas Cook’un iflasının nedeni ise interneti çok iyi kullanan sanal turizm acenteleri oldu. En lüks seyahatler bile söz konusu olsa, sanal turizm acenteleri sayesinde orta bilinçli bir turist dahi interneti ve uygulamaları kullanarak hem bütçesine hem de keyfine en uygun seyahati kolaylıkla planlayabiliyor. Kaldı ki söz konusu uygulamalar herhangi bir bölgedeki ilgi çekici aktiviteler, gezilecek yerler hakkında çok kapsamlı bilgiler verirken, müşterinin taleplerine uygun olan civardaki lokanta ve otellerle ilgili hem bilgi hem de müşteri memnuniyet skalası sunuyor.

İnternetin altında ezilen ilk şirket Thomas Cook değil elbet. Ancak sonuncusu da olmayacak. Online alışveriş siteleri on sene öncesine göre çok daha aktif ve çok daha fazla müşteri çekiyor. Genel giderleri konvansiyonel mağaza ve marketlere göre çok daha düşük olan sanal marketler, konvansiyonel sistemle satış yapan işletmeleri batırdığı gibi gayrimenkul  pazarını da negatif yönde etkilemekte.

ABD’de büyüyen ekonomiye rağmen zincir mağazaların kapandığı bir gerçek. Zincir mağazaların bir kısmı iflas ederken, bir kısmı da çağa uyum göstererek faaliyetlerine devam etmeye yöneliyor. Hiç şüphesiz kapanan mağazalar hem istihdamı azaltacak, hem de oldukça fazla boş mağaza ve hatta ofis alanının açığa çıkmasına sebep olacak. Geleneksel olarak rant getirisi konuta göre daha yüksek olan ofis ve mağazaların boş kalması nedeniyle bir yandan getirisi diğer yandan değerinim düşmesi kaçınılmaz olacak. Hâlihazırda başlamış ve sonucu kestirilemeyen bir döngüden bahsediyoruz.

Tüm insanlığı sandığımızdan çok daha hızlı ve etkin şekilde etkileyecek olan bir başka döngü ise küresel ısınma ve iklim değişikliği. On yıllardır konuşulmasına rağmen, yaklaşan tehlikenin boyutları bariz bir şekilde gözümüzün önünde olmasına rağmen özellikle siyasiler ekonomik kaygılarla iklim değişikliğinin olası sonuçlarını görmezden gelmeyi tercih ediyor. Bu nedenle eski tarz siyasetçilere kafa tutan, “Çocukluğumu, hayallerimi çaldınız,” diye öfkelenen İsveçli genç aktivist Greta Thunberg’in BM’deki konuşması önemli. Thunberg bir kez daha küresel ısınmaya dikkatleri çekti.

Ülkeler, ırklar, dinler, siyasiler birbirleriyle çekişirken, kirlenen dünya yaşanan iklim kriziyle tüm insanlığı tehdit eder bir noktaya geldi. Bundan 50 sene sonra İsrail’de Netanyahu veya Gantz’ın hükümeti kuramaması veya ABD-Çin ticaret savaşı pek de hatırlanmayacak hatta bugün siyaset sahnesinde olan insanların tartışmaları pek hatırda kalmayacak, ancak artık kaçınılmaz olan ve önümüzdeki nesilleri etkileyecek olan iklim krizi ne yazık ki unutulmayacak, etkileri bizzat yaşanacak.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün